Taşımacılıkta çark dönmüyor

Taşımacılık sektöründe Avrupa'nın bir numarası olmayı hedefleyen Türkiye, sektörde dönen çarkı iyi anlamış görünmüyor. Karadeniz'in geçiş yollarının kesiştiği noktada bulunan Samsun ise bu jeopolitik konumundan yeterince faydalanamıyor

Bugün dünyada, mal üretmek kadar onu satabilmek, hatta üretilen emtiayı son alıcıya ulaşıncaya kadar zarar vermeden taşımak büyük önem taşıyor. Üretilen ve taşınan mallar için harcanan paralar da dünyanın geldiği noktayı gösteriyor zaten. Artık, dünyada 9 trilyon dolarlık mal yer değiştiriyor. Şüphesiz Türkiye'nin hedefi bu büyük pastadaki payını daha da artırmak. Özellikle, Avrupa'nın lojistik faaliyetlerinin ağırlık merkezinin değişmesi, düşük iş gücü, stratejik konumu ve mevcut altyapısı ile Türkiye'ye çok önemli avantajlar sunuyor. Önümüzdeki 10 yılda sadece lojistik sektörünün Türkiye'ye sağlayacağı miktarın 15 milyar dolar olacağı ifade ediliyor. Doğal olarak bu durum, AB yolundaki Türkiye'de kıran kırana bir mücadeleye sebep oluyor.


Bu noktada Samsun'da hatırı sayılır büyüklükte filo kurarak Samsun'u gerçekten hak ettiği noktalara taşıma azminde olan Kartaş Karadeniz Nakliyat Ambarı Yönetim Kurulu Başkanı ve Firma sahibi Ahmet Bülent Günen'le sektörün Samsun'da bulunduğu nokta ve yaşanan gelişmeler hakkında sohbet ettik.



SEKTÖRLE BABAM VASITASIYLA TANIŞTIM
Günen'in sektörle tanışması babası vasıtasıyla olmuş. “Babam sektöre girdiği ilk yıllarda taşımacılık yapan bir firmada memurdu” diyerek söze başlayan Günen, Serüvenin başlangıç noktasını şu sözlerle ifade ediyor: " O yıllarda ben Endüstri Meslek Lisesi'nde öğrenciydim ama hafta sonları babamın yanında çalışırdım. Mesleğin inceliklerini de zaten bu şekilde öğrendim. O zamanlar kiralık arabalar ve insan gücüyle çalıştığımız el arabalarımız vardı. Sıkıntılı fakat bir o kadar da zevkli dönemler yaşadık. 84 yılına kadar okul hayatım oldu. Okulu bitirdikten sonra üniversiteye gitmeye niyetlendim ama o sıralar yoğunlaşan işlerimizde babamı yalnız bırakmama adına bu kararımdan vazgeçtim."



80 m2'LİK DÜKKANLA BAŞLADIK
1984 yılı Günen, içinde bir dönüm ve başlangıcı teşkil ediyor. "84 yılında şu anda yıkılan kamyon garajının olduğu yerde 80 m2'lik bir dükkanda işe başladık” diyen Günen," Karadeniz Nakliyat Ambarının kuruluşu da bu şekilde gerçekleşmiş oldu. 96 yılına kadar tek merkez Samsun olmak üzere Samsun -İstanbul hattında çalıştık. 96 yılında ise İstanbul'daki 15 ambarın birleşme kararı aldı. Bu arada bende bu ambarların ortak olarak kurulmasıyla oluşan (Samtaş) Samsun Taşımacılık Hizmetleri Ltd. Şirketi'nde görev yaptım. Daha sonra ise bu görevimden ayrılarak 96 yılının 11. ayında 19 Mayıs Sanayi Sitesinde babamdan ayrılarak Kartaş'ı kurdum. Kendime ve çevreme karşı sorumluluklarım vardı. Hepsinden önemlisi bütün bunları tek başıma yapmak için içimde bastırılamaz bir istek vardı.” Şeklinde konuştu.


TEK BİR KAMYONETİM VARDI
Yeni açılan yerde banka kredisiyle alınan ve küçük bir kamyonetle başlayan serüven şu anda hatırı sayılır bir filoya dönüşmüş. Günen sözlerine şöyle devam etti: "Açtığım bu yerin hemen ardından İstanbul'da da bir yer açarak karşılıklı seferle yapmaya başladık. Bu dönemde babamın desteğini her zaman arkamda hissettim. Tam her şey yoluna girdi rahatladım dediğim bir zamanda 2000 yılında her şeyden çok fazla değer verdiğim babam aramızdan ayrıldı. O dönemler hayatımın en zorlu anlarıydı. Yani anlatılması çok zor bir süreçti benim için. Ama dünya dönüyordu ve benimde sorumlu olduğum bir ailem vardı. Kısa bir süre sonra Kartaş ve babamdan bana miras kalan Karadeniz Nakliyat ambarını birleştirdim ve ismi de Karadeniz Kartaş Nakliyat Ambarı oldu.”

YER SORUN OLMAYA BAŞLADI
2004 yılında işler oldukça büyüdüğünü ve yer problemi çekmeye başlandığını söyleyen Günen, "2005 yılında şimdiki yerimizin arsasını aldık ve bir senede binayı bitirdik. Şu anda 3 bin 200 m2'lik arsa üzerinde bin 600 m2'si kapalı alan, bin m2 'si boşaltma alanı, 600 m2'si idari ofislerin bulunduğu alanla birlikte hizmet veriyoruz. İşyerimizde istihdam ettiğimiz kişi sayısı ise İstanbul'la birlikte 70 kişiye ulaşmış durumda. Bunlardan ayrı olarak taşıma filomuzda 6 adet tır, 5 adet kamyonet, 1 servis otobüsü, 3 adet'te yükleme ve boşaltma işlemlerinde kullandığımız 3 adet aracımız var. Böylesine bir filoyu oluşturmaktaki amacımız Samsun gibi, Karadeniz için stratejik önem arz eden Şehirde nakliyecilik sektörüne verdiğimiz önemi belirtmek içindir.” dedi.

TÜRKİYE TOPLAM NÜFUSUNUN YÜZDE 15' İNDEN FAZLASI DA GEÇİMİNİ TAŞIMACILIK SEKTÖRÜNDEN SAĞLAMAKTADIR
Konuşmasında karayolu taşımacılığı hakkında çarpıcı rakamlar da veren Günen, “Türkiye'de; yurtiçi yolcu ve yük/eşya taşımalarının ortalama yaklaşık yüzde 95'i karayolu, geriye kalan yüzde 5' i ise diğer taşıma türleri olan demiryolu, denizyolu ve havayolu ile yapılıyor. Ülkemizde üretilen hammadde, yarı mamul, mamul, malzeme ve ürünlerin yüzde 99'u karayolu taşımacılık sektörü kullanılarak son tüketiciye ulaştırılıyor. Türkiye toplam nüfusunun yüzde 15'inden fazlası da geçimini taşımacılık sektöründen sağlamaktadır. Lojistik sektörünün sorunlarından en büyüğü, uluslar arası platformda çok kuvvetli bir karayolu taşıma filomuz olmasına rağmen hala devam eden kotalar ve vizeler sorunudur. Araçlarımızın Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda dış ticaretimizin artışına ayak uydurabilmesi için gerekli olan kota artışlarının ve vize ile ilgili sorunların aşılması gerekiyor. Bunlarla ilgili mutlak çözümler üretilmelidir. Çünkü bu sorun sadece taşımacılık sektörünün sorunu değil, dış ticaretimizin de sorunu. Diğer ülkeler, 'Türkiye kotalardan dolayı ürettiğini taşıyamazsa, biz Türkiye'nin dış ticaretinin gelişimini engellemiş oluruz. Böylelikle eş etkili tedbirle dış ticarette rekabeti kendi lehimize çeviririz' şeklinde düşünüyor. Vize konusunda, ortak bir vize politikasının tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Mesleği taşımacılık olan şoförler, vizesiz dolaşma hakkına sahip olmalılar. Çünkü sürücüler turistten daha zor ve kısa süreli vize alıyor. Ayrıca yaptırımı daha fazla olan bir vize prosedürüyle uğraşıyor” diyerek yaşanan zorluğu gözler önüne serdi.



GENEL Haberleri