Tavuk sektörü ramazanda zararına sattı

İran'ın çok büyük alıcı konumuna geçmesiyle ihracat oranını artıran ve hareketli bir yaz dönemi geçirmesine rağmen ürün fiyatını yükseltmeyen tavuk sektörü temsilcilerinin, ramazanda zararına mal sattıkları açıklandı.


İran'ın çok büyük alıcı konumuna geçmesiyle ihracat oranını artıran ve hareketli bir yaz dönemi geçirmesine rağmen ürün fiyatını yükseltmeyen tavuk sektörü temsilcilerinin, ramazanda zararına mal sattıkları bildirildi.
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Derneği (BESD-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Sait Koca yaptığı açıklamada, Türkiye'deki piliç eti üretiminin geçen yıl 1 milyon 625 bin ton olduğunu, bu rakamın ise yıl sonu itibariyle yüzde 10 civarında artmasının beklendiğini söyledi.
Yaz aylarının sektör açısından önemli olduğunu belirten Koca, ramazan ayını da hareketli geçirdiklerini ifade etti.
Koca, sektörde Irak, Türk Cumhuriyetleri ve Libya gibi ülkelere ihracat yapıldığını, ancak İran'ın çok büyük alıcı konumuna geçtiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
''Aynı zamanda hareketli bir yaz ve ramazan dönemi geçirdik. Zaten yaz ayları sektör açısından çok önemli. Bunlara rağmen ürün fiyatını yükseltmemeye çalıştık. Ramazan dönemlerinde biraz da psikolojik baskı olduğu için zam yapmayıp, zararına mal sattık. Üretimin çoğunluğu yurt içinde piyasaya sürülüyor. Bizim tüketicimiz bu açıdan çok önemli.''
Koca, AB'de kişi başına yılda 90, ABD'de 120 kilo olan beyaz et tüketiminin Türkiye'de 21-22 kiloya ulaştığını belirterek, kırmızı ete olan talebin ise azaldığını ifade etti.
Kırmızı et tüketimi açığının tavukla kapandığını anlatan Koca, ''Sektör olarak tüketiciye çok uygun fiyatla çok değerli bir besin maddesi sağlıyoruz. Tavukçuluk sektörü olmasaydı, kırmızı et tüketimi az olmasından dolayı protein açığı daha büyük olacaktı'' diye konuştu.
Koca, girdilerin sürekli artmasının sıkıntısını yaşadıklarını da ifade ederek, ''Bir örnek verecek olursak, biz gemilerle mal alıyoruz. Bir önceki gemiyle gelen soya maliyeti ton başına 450 dolar iken, bir sonraki gemiyle gelen soyanın maliyeti 770 dolara çıktı. Zaten bu yıl buğday fiyatlarından dolayı alım yapamadık. Soya üretiminin teşvik edilmesi gerekir'' dedi.
Kalite ve teknolojik yenilik
Koca, ihracatı sürekli artıran sektörde, üretim kalitesinin yüksek ve teknolojik olarak sürekli kendini yenilediğini de söyledi.
Üretimin çok büyük kısmının az sayıda firmanın kontrolünde olduğu için yoğun bir rekabet ortamı bulunduğunu bildiren Koca, ''Bu da hem kalitenin artmasını, hem de daha uygun fiyatların oluşmasını sağlıyor. Bunlar tüketicinin lehine gelişmeler. Türkiye'de teknoloji yüksek. Dünyada son gelişen teknolojilerin tamamı Türkiye'de mevcut. Ülkemizde kendini sürekli yenileyen bir sektör var'' diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

TÜRKİYE Haberleri