TBMM'nin 90. yıldmönümü açılısını

Meclisimizin kuruluşunun 90. yıldönümünün açılışından sonra yönetmen Sinan Çetin"in konuşması aslında çok dikkat çekici ve değerlendirilmesi gereken bir konuşma yapmıştır.

Aynı meclis çatısı altında DBP milletvekili Emine Ayna"nın PKK"ya siyasi hak verilmesini söylediği konuşması…

Evet… Yönetmen Sinan Çetin, Türkiye"de bir ateşli silahlı savaşın varlığından açıkça söz etti.
Savaş, ülkeler arası saldırı nedeniyle yurt bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak için yurdumuzda olduğu gibi dünya ülkelerinde de olduğu gibi silahlı kuvvetlere verilmiştir.

Ve Türk silahlı kuvvetlerimizin doğu ve güneydoğu bölgemizde PKK terör örgütüne karşı verilmiş olan mücadelesinin kararları ve tüm giderleri tüm Türkiye cumhuriyeti büyük millet meclisinin çatısı altında verilmiş olan kararlar ile yapılmış olduğunu düşünüyorum.

Fakat verilmiş olan bu kararların neden ve niçinlerini hiç düşünmeden orada hiçbir şey yokmuş da böyle keyfi bir karar alınmış ve uygulanmış gibi anlaşılması ve bunun üzerine vurgu yapılarak pkk terör örgütünü aklama gayretlerinin nedenleri ve niçinlerini düşünmemiz gerekliliğine inanıyorum.

Sanki PKK terör örgütünün elindeki silahlar silah değil de bir baston gibi anlaşılması ve namlunun ucundan çıkan mermilerin Türk Silahlı Kuvvetlerine gül atıyormuş gibi, yani masumiyet içindeymiş gibi izlenim yaratılması terör örgütü mensuplarının dağlarda piknik yapmaya gittikleri için kamplardaki alınmış olan özel eğitimlerin sağlıklı yaşam sürdürmek için mi alındığı düşünülüyor acaba?

Peki, toprak altına gömülmüş mayınlar patlatıldığı zaman düğünlerde ve özel günlerde patlatılmış havai fişekler mi, hani havai fişek patlatıldığı zaman rengârenk bir güzellik olur ya o güzelliğin içinde olan kırmızı renk orda mayın patlatıldığı zamanki akan kırmızı kan rengiyle mi karşılaştırılıyor.

Evet… Doğu ve Güneydoğu bölgemizde hiç de tasvip etmediğimiz bir şekilde bir kardeş kanı akıyor. Fakat orada görev yapan Mehmetçiklerimiz kendilerine uzatılan güle mermiyle mi karşılık verdikleri düşünülüyor? Peki, onlar gül ise Pkk terör örgütünün namlusundan çıkan güllerle mi veya yolunda giderken toprak altına gömülmüş havai fişeklerin patlamasıyla mı bunca askerimizin şehit olduğu düşünülüyor?

Doğu ve Güneydoğuda bütün bunlar oluyor da Tokat"da normal yolunda seyir eden askerlerimiz kime ne yaptı ki? Suçları ve kabahatleri sadece asker oldukları için mi yoksa tetiğe basanın daha önce sivil hayatta bir husumeti varmıydı da orada o eylemi yaptığı düşünülüyor?

Sevgili okurlarım ne vuranlar ne vurulanlar. İşin aslında hiç birbirlerini tanımadıkları, beklide normal bir hayat şartlarında en iyi arkadaş ve dost olabilecekleri belki de birbirleriyle akraba, komşu ve hatta kardeş olabilirler. Fakat ne yazık ki sıkılan bu mermilerin Türkiye Cumhuriyetinin birlik beraberlik ve bütünlüğüne sıkıldığını düşünemeyenler yani daha rahat huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamımızı engelleyen bireysel çıkar ve menfaatlere tüm milletin çocuklarının feda edildiği ve bunu da umursamaz bir şekilde sadece tartışma olsun bende bir şeyler söyleyeyim demek için veya da silahlı çatışma ile olmayacağını anlayan bu zihniyet, Emine Ayna gibi düşünenler dünya devletlerince kabul edilmiş bir terör örgütünün başı olan Abdullah Öcalan"ın ve tamamen ırk ayrımcılığına dayanarak siyaset yapanların hiçbir şey olmamış gibi yani mali ekonomimizin büyük bir kısmının terör örgütü ile mücadelede kaybedilmemiş gibi gösterilmek istenmesi bunca şehitlerimizin yaşam hakkını ellerinden alınmış olmasının sanki bir başka PKK terör örgütüyle mücadele edilmiş gibi izlenim yaratmaya çalışmaları yani PKK terör örgütün bu silahlı mücadelesine hak verir politikaların sürdürülmek istenmesini istemek PKK"ya siyasi hak verilmesinin gerekliliğine inandırılmak gibi gayret ve çabaların milletçe bizi hangi uçurum ve sefaletlere sürüklendiğimizin farkında olmamız gerekliliğine inanıyorum. Bütün bu konuşma ve tartışmalardan bende kendimce böyle anlıyorum.

Burada bu gibi tartışmaların sadece Türk milletine değil dünya milletlerinin de PKK"yı bir terör örgütü olarak kabul etmelerinin kararının boşa alınmış veya PKK terör örgütüne ve ırk ayrımcığı üzerinden siyaset yapmak isteyenlere haklıymış gibi muamele yapılması ve 25 yıl sonra PKK"nın da siyasi haklarının verilmesini istemek ve bu düşüncelerin tartışmaya açılmasının doğruluğu siz değerli okuyucularımız tarafından ne kadar tasvip edilir bilemem…

Bütün bu konuşma ve tartışmaların ne kadar masumiyet içerdiğini düşünmek ve anlamak hakkı da bizim gibi vatandaşların hakkı olduğunu düşünerek yazıyorum. Madem tartışılıyor tek taraflı olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Doğu ve Güneydoğu bölgemizdeki ağalık sisteminin bugünkü adıyla feodal yapının oradaki yurttaşlarımızın özgürce yaşamasını engellediğini bugünkü sosyal sıkıntının da feodal yapıdan kaynaklandığını çünkü Türkiye Cumhuriyeti"nin başka bölgelerindeki yurttaşların Kürt ayrımcılığını yapmadığını aklıselim tüm insanlarımızın Türk-Kürt problemi olmadığını ve hiçbir ilimizde Türk-Kürt çatışması diye bir çatışmanın varlığından söz etmediğinin örneğini yaşıyoruz zaten.

Bugünkü yazıma da böylece son verirken, yarınlarımız umutlu geleceğimiz mutlu günlerin Türk milletinin bugünkü sınavından da başarıyla çıkacağına inanıyorum.
Saygı ve sevgilerimle Sedat yılmaz.