Bucaspor maçındaki ağır mağlubiyet, Samsunspor'un bu sezonki gidişatına dair karamsarlığa kapılmamıza yetti de arttı bile. Beklenen oldu hoca istifa etti. İstifa nedeni başarısızlık gibi gözükse de olayın arka planında yönetimin Volkan ve Burhan'ın oynatılmaması yönünde baskı kurduğu konuşuluyor. Neticesinde hocanın istifası hayırlı oldu zaten başarısızlığı ortadaydı. Şimdi yeni hoca arayışları var, kulislerde dışarıdan isimlerin düşünüldüğü konuşuluyor. Benim favorim ise Besim Durmuş. Eminim ki Besim hoca, şartsız bir şekilde bu görevi kabul edecektir. Besim hocanın bende bıraktığı izlenim, spor dünyasında parmakla gösterilecek beyefendi kişiliklerden birisi olduğu. Olası anlaşmada umarım takımın ve camianın bu bedbaht halleri Besim hocanın beyefendi yapısı ile ters düşmez, Besim hocada başarısız görülen ve küstürülen Samsunlu hocalardan birisi olmaz.
Başarısız haftaların sonunda takımdaki bazı futbolculara kadrodışı, para cezası, ihtar gibi cezalar verildi. Ceza alanlar içerisinde altyapımızdan gelen iki oyuncu da var; Sefa ve Sercan. Disiplinsiz hareketleri nedeniyle cüzi bir para cezası aldılar. Cezalar doğru mu yanlış mı, şimdi onu tartışmayacağım. Para cezası az mı değil mi, o konuda mühim değil. Mühim olan, bu oyunculara en büyük cezayı "siz artık büyük topçusunuz, siz oldunuz, piştiniz" diye gösteren bazı çevreler vermektedir. Örnek gösterecek olursak, Buca maçından sonra Sefa için yazılan bir haberde kendisinden "Samsunspor'un tecrübeli ortasaha oyuncusu" olarak bahsedilmiş. Sefa 21 yaşında, 2-3 senedir A takımda düzenli şans bulan bir isim. Eskisi gibi milli takıma gönderdiğimiz bir isim de değil. Peki ya neresi tecrübeli Sefa'nın? Ahbap-çavuş ilişkisi ile yazılan bu tip yazılar, oyunculara tatmin duygusu getirmez mi? Bir futbolcu için en büyük hata, ben artık oldum diyip kendisini geliştirmemesidir, Sefa'yı gerçekten seven ve Samsunspor'un değerli bir parçası olarak gören bir isim böyle bir haber metni yayınlar mı? Peki ya Sefa bu haberi okuduğu zaman, kendisini tecrübeli oyuncu olarak görür mü, bilinmez ancak yerel basında bu tip haberler kabak tadı vermeye başladı. Tıpkı maçın son 20 dakikası oyuna giren ve olumlu bi hareketi görülemeyen Sercan'a, maç değerlendirilmesinde 10 üzerinden verilen 8 puan gibi. Acaba gerçekten mutlu ve tatmin oluyor mudur futbolcular, yoksa kimlerin onlar için doğru düşünceler beslediğini fark edebiliyorlar mıdır?
Biz gerçekten sadece Samsunsporluyuz ve oyuncularımız için en iyisini istemekle yükümlüyüz. 21 yaşındaki bir oyuncuya tecrübeli demek ne yazıkki samimi değildir. Tecrübeli diye arzledilen oyuncuların başında onlara iyi önderlik edebilecek bir başkan, iyi örnek olabilecek bir kaptan, altyapılarını mental olarak iyi hazırlayacak bir ekip olsaydı, yok yere şişirmeselerdi şimdiki gibi; takımı sırtlayacak, bizleri dışarıdan gelen oyunculara mahkum etmeyecek, örnek aldıkları Arda gibi takıma kaptanlık edecek oyuncular olarak yer alabilirlerdi kadroda. 18'e alınmadım diye iki gün mazaretsiz antrenmana gelmeyen oyuncular olarak değil