Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi, karaciğere yayılmış ve cerrahi operasyonla alınamayacak durumdaki tümörlere karşı 'radyonüklit' yöntemiyle tedavide, Avrupa'da referans merkezi olarak kabul edildi
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi, kanser tedavisinde bir başarıya imza attı. Cerrahi ya da kemoterapi gibi yöntemlerle sonuç alınamayacak ve karaciğere yayılmış (metastaz) durumdaki tümörlerin zamanla küçülmesini sağlayan radyonüklit tedavisinin uygulandığı hastane Avrupa'da Referans Merkezi kabul edildi.
Karaciğer kanserinde radyonüklit tedavisi, anjiyo eşliğinde yapılıyor. İlk olarak karaciğer atardamarına katater yardımıyla girilerek, tümörlerin büyüklüğü, sayısı ve kanlanması belirleniyor. Ardından, tümörün beslendiği ana damar tespit ediliyor.
Tümörün büyüklüğüne bağlı olarak dozu ayarlanan Ytrium (Y-90) radyoaktif maddesi açılan damardan veriliyor. Tümör dokularının bu maddeyi tutmasıyla, kitle zaman içerisinde küçülüyor ve kayboluyor. Bölgesel anestezi altında yapılan operasyon yaklaşık bir saat sürüyor.
TÜRKİYE'DEKİ İKİNCİ MERKEZ
Alanında uzman radyoloji, cerrahi, nükleer tıp ve onkoloji uzmanlarının bulunduğu bir heyet tarafından yapılan operasyon, Türkiye'de ilk defa Nisan 2008'de GATA'da uygulandı. Ardından aynı ay içinde İbn-i Sina Hastanesi'nde başarıyla gerçekleştirildi. Operasyonu yapan heyetin başkanı AÜ Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sadık Bilgiç, şunları söyledi:
Radyonüklit tedavi yönteminin uygulanması, bağırsak, meme gibi çeşitli kanser tümörlerinin karaciğere metastaz yapması, karaciğerdeki tümörün yerinin cerrahi müdahale açısından risk taşıması, tümörün büyüklüğü ve yayıldığı alanın riskli olması, hastanın ömrünü uzatmaya ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak diğer yöntemlerin sınırlı kalması halinde doğru olacaktır.
"GURURLUYUZ"
Bugüne kadar 30'dan fazla hastaya uygulanan tedavi sonuçlarının yüz güldürücü olduğunu söyleyen Prof. Bilgiç, Özellikle nöroendokrin ve intestinal tümörlerin karaciğere yapmış olduğu metastazların tedavisinde ekibimizin başarıları Avrupa'da takdirle karşılandı. Başarımız, tüm Türk hekimlerinin başarısıdır. Ülkemiz adına gururluyuz dedi.
Tedavinin Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) yer aldığını da vurgulayan Bilgiç, Tedavi bedeli, artık devlet tarafından karşılanıyor diye konuştu.
"TEKRAR YAŞAMA UMUDU DOĞDU"
İbn-i Sina Hastanesi'nde radyonüklit yöntemiyle tedavi olan ilk hasta Kenan Soylu (41), Tekrar yaşama umudum doğdu, şu an gayet sağlıklıyım. Altı ay önce ameliyat olmuştum. Her istediğimi yapabiliyorum. Artık sağlıklı biriyim. Yaşamak çok güzel, değerini bilmek lazım dedi.