Bu haftaki foto safarimiz Kızılırmak deltası, Su basar ormanları ve kuş gölüneydi.
Su basar ormanında iki saat kadar çekim yaptıktan sonra kuş gölüne yöneldik, keşke gitmez olaydık. Ürkütücü boyutlarda silah sesleri arasında kaldık göl avcıların istilasına uğramıştı. Jandarmayı arayıp sorduk, meğerse av sezonu başlamış kuş gölünün bu bölümünde av serbestmiş. Hoş gölün ava kapalı bölümünde gördüklerimiz avcı değilse, kesin deve kuşuydu buda ayrı bir mesele
Dileyen dilediği kadar gözü doyana ve torbası dolana kadar kuş vurabiliyor, eğer avlanma sayısında bir sınırlama varsa da buna uyan kesinlikle yok, zaten kimsenin ne avlanmış ne kadar avlanmış diye merak ettiği de yok, kontrol hiç yok. Yukarıda da dediğim gibi gözü doyan ve torbası dolan evinin yolunu tutuyor. Meselenin asıl üzücü ve ürkütücü diğer bir konusu ise avcıların yarattığı çevre kirliliği.
Avcıların konakladığı bölge şehir çöplüğüne dönmüş, naylon poşetler, pet şişeler, bira kutuları gibi ne kadar atık varsa sorumsuzca ve saygısızca göl çevresine atılmış,Eğer hal böyle devam ederse avcılar, kendi yarattıkları çevre kirliliğinin kurbanı olacaklar. Doğa harikası bu göl bilindiği gibi türü az bulunan kuşlara da ev sahipliği yapıyor. Ve gördüğümüz kadarıyla doğa ve kuşlar büyük tehlike altında. Bir çok Avrupa ülkesinde, avcı tane başına bedel ödemek zorunda ve bizde olduğu gibi torba dolana kadar avlanma da yok. Ayrıca çöplerini de beraberinde götürmeleri gerekiyor. Aslında Kızılırmak deltası kuş gölünde denetim yapmak hiçte zor değil
Buralara kuş gözlem evleri yapılıyor amaç doğa turizmine hizmet, ama bu kirliliği yaratanlara karşı önlem alınmazsa hiç kimse bu çöplükte vakit geçirmek istemez.
Silah sesleri arasında ve çöplüğe dönmek üzere olan bir kuş cenneti!!!
Birde duyurum var; 5 Ocak Pazartesi günü saat,18 de Samsun Yerel Tarih Gurubu konuşmacı Nazım Tıkıroğlu"nun da katılacağı etkinliğini Gazi Sahnesinde yapacak.