Tekel İşçisinin 58. Günü

Türkiye de  uzun yıllardır  özlenen verilen hakların korunması  kapsamında öncülük yapan  ve yılmayan tekel işçilerine selam olsun…

Tekel  direnişi atanamayan öğretmeninden ,dükkanını kapatan esnafına, toprağını işleyemez  hale  gelen çiftçiden,üç  kuruşa  ölüme  terk edilen emekliye  kadar toplumun her kesimine örnek teşkil eden öncü  bir halk hareketidir.bugüne dek yazılıp çizildi.Bende burada farklı bir açıdan değerlendirmek  istiyorum  tekel  direnişini. Kerameti kendilerinden bazı siyasiler "" 4-C´ yi kabul edin  750 lira neyinize  yetmez .""diyor.neymiş 600 lira  asgari  ücrete bu işlerde   çalışacak çok adam varmış.

Şimdi   açlık sınırının bu  hükümete bağlı resmi  kurumlarca yapılan açıklamada  950  liranın üzerinde  olduğunu  gördük.Yani  aylık  cebinde  950 lirası olmayan  hükümete  göre  aç.asgari ücretle çalışan aç,eline topu topu bir iki defa para  geçen çiftçi aç,emeklinin çok büyük  bir bölümü aç,200  lira kredi il geçinmeye çalışan öğrenci aç…

Tekel  işcisi  ortalama 1200 lira maaş  alıyor.Yani tekel işçisinin geliri açlık  sınırının üstünde yoksulluk  sınırının ise altındadır.Tekel işçisi üstelik sadece  maaşının değil yıllık izin,rapor alabilme,sağlık hizmetlerinden  ve gerek görüldüğünde  rapor  alabilmek gibi son derece insani özlük  haklarının    korunmasını  mücadelesini  veriyor.Açlık sınırının 950lira  olduğu  ülkemizde anormal  olan tekel  işçisinin maaşı  değildir.Anormal olan bu  ülkenin  bel  kemiğini oluşturan işçinin,emeklinin,çiftçinin,öğrencinin,halk tabakasının bizzat aç ilan edilmesi,açlığa   terk edilmesidir.Acı olan  budur.

Bu mücadele sadece tekel işçisi ile hükümet arasında değildir.Burada kazanıp kaybedecek  olan yalnızca tekel işçisi değildir.Emeğin sermaye karşısında yenilmemesi için herkes bir şeyler yapmalı.

Geçen hafta  Ankara da Sakarya caddesindeki Türk-İş binası önündeki işçilere destek için oradaydım. Sohbet esnasında bir işçi AKP"nin kurucu  üyelerinden olduğunu söyleyerek, cebindeki oğluna ait  olan nüfus cüzdanını  çıkarttı.Oğlunun adını RECEP TAYYİP koymuştu.Bugüne dek beklide ilk defa karşıt eylemdeydi bu insanlar.

Bana   dokunmayan yılan bin yaşasın demenin nelere yol açtığı  ortadadır.Gün sermayenin karşısında halkın haklarının  korunması için  birleşme günüdür.

Tekeli Japonlara,Amerikalılara satarken bize sormadılar.Depolardaki tonlarca tütünü  hibe ederken bize sormadılar.Daha birçok devlet kurumunu birilerini ihya ettirmek için özelleştirirken bize sormadılar.Şimdi tekel işçisine 4-C"yi neden soruyorlar.

Bu  onurlu halk hareketinin emeğin kazanımı ile  taçlanması dileğimle