Türkiye de uzun yıllardır özlenen verilen hakların korunması kapsamında öncülük yapan ve yılmayan tekel işçilerine selam olsun
Tekel direnişi atanamayan öğretmeninden ,dükkanını kapatan esnafına, toprağını işleyemez hale gelen çiftçiden,üç kuruşa ölüme terk edilen emekliye kadar toplumun her kesimine örnek teşkil eden öncü bir halk hareketidir.bugüne dek yazılıp çizildi.Bende burada farklı bir açıdan değerlendirmek istiyorum tekel direnişini. Kerameti kendilerinden bazı siyasiler "" 4-C´ yi kabul edin 750 lira neyinize yetmez .""diyor.neymiş 600 lira asgari ücrete bu işlerde çalışacak çok adam varmış.
Şimdi açlık sınırının bu hükümete bağlı resmi kurumlarca yapılan açıklamada 950 liranın üzerinde olduğunu gördük.Yani aylık cebinde 950 lirası olmayan hükümete göre aç.asgari ücretle çalışan aç,eline topu topu bir iki defa para geçen çiftçi aç,emeklinin çok büyük bir bölümü aç,200 lira kredi il geçinmeye çalışan öğrenci aç
Tekel işcisi ortalama 1200 lira maaş alıyor.Yani tekel işçisinin geliri açlık sınırının üstünde yoksulluk sınırının ise altındadır.Tekel işçisi üstelik sadece maaşının değil yıllık izin,rapor alabilme,sağlık hizmetlerinden ve gerek görüldüğünde rapor alabilmek gibi son derece insani özlük haklarının korunmasını mücadelesini veriyor.Açlık sınırının 950lira olduğu ülkemizde anormal olan tekel işçisinin maaşı değildir.Anormal olan bu ülkenin bel kemiğini oluşturan işçinin,emeklinin,çiftçinin,öğrencinin,halk tabakasının bizzat aç ilan edilmesi,açlığa terk edilmesidir.Acı olan budur.
Bu mücadele sadece tekel işçisi ile hükümet arasında değildir.Burada kazanıp kaybedecek olan yalnızca tekel işçisi değildir.Emeğin sermaye karşısında yenilmemesi için herkes bir şeyler yapmalı.
Geçen hafta Ankara da Sakarya caddesindeki Türk-İş binası önündeki işçilere destek için oradaydım. Sohbet esnasında bir işçi AKP"nin kurucu üyelerinden olduğunu söyleyerek, cebindeki oğluna ait olan nüfus cüzdanını çıkarttı.Oğlunun adını RECEP TAYYİP koymuştu.Bugüne dek beklide ilk defa karşıt eylemdeydi bu insanlar.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demenin nelere yol açtığı ortadadır.Gün sermayenin karşısında halkın haklarının korunması için birleşme günüdür.
Tekeli Japonlara,Amerikalılara satarken bize sormadılar.Depolardaki tonlarca tütünü hibe ederken bize sormadılar.Daha birçok devlet kurumunu birilerini ihya ettirmek için özelleştirirken bize sormadılar.Şimdi tekel işçisine 4-C"yi neden soruyorlar.
Bu onurlu halk hareketinin emeğin kazanımı ile taçlanması dileğimle