Televizyon Dizilerine Dikkat..!
Televizyon eleştirmeni değilim ama iyi bir televizyon izleyicisiyim.Evcimen biri olarak akşamları dışarı pek çıkmam.Şimdi günler kısaldı,havalarda serinledi.Akşamları evde ne yapayım? Tek eğlencem televizyon.Hemde ekranda ne varsa izlenen bir televizyon.Her ne kadar evde birkaç televizyon olsada,hanımla pembe aşk dizileri de izlemiyor değilim.Tabiiki severek izlediğim dizilerde var.Zaman zaman bir sonraki haftayı heyecanla beklediğim dizi bölümleride yok değil.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER EĞİTİM,BİLİM ve KÜLTÜR TEŞKİLATİ=UNESCO’NUN VERİLERİNE GÖRE; AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETİ’NDEN SONRA,EN ÇOK TELEVİZYON İZLENEN İKİNCİ ÜLKE TÜRKİYE.
Son zamanlarda izlediğim dizilerde,ilgimi çeken bir kaç konu var ki bana göre çok ciddi bir boyutta sakıncaları var.Televizyon dizilerinde,devlete ait kamu kurumlarında olanlar şaşırtıcı.Şaşırtıcı olanda,kurumlardan alınan belgelerde oynanan oyunlar.Sanki her belge üzerinde çok rahatlıkla sahtekarlık yapılır ve çalışanlar satın alınabilir gibi bir algı oluşuyor.O zamanda devlete,devletin kurumlarına ve çalışanlarına güven kalırmı?Buda,zamanla kurumların itibarını zedeler diye düşünüyorum.
Ayrıca hangi televizyon kanalı olursa olsun,izlediğiniz dizilerin çoğunluğunda,mutlaka babası belli olmayan bir veya birkaç çocuk var.Kim kimin babası ve annesi belli değil.Öyle bir algı oluşuyor ki evlilik dışı çocuk sahibi olmak,çok normal hale getiriliyor.
Ve yalan.Televizyondaki dizilerde,yaşamın her yerinde yalan diz boyu.Öyle bir hale geliyor ki yalan söylemek çok doğal.Yapmayın ALLAH aşkına.Ülkemizde yaşam bumu? Eğer yaşam bu ise,düzeltici diziler yapacağımıza,yalanı daha da doğal hale getirmek için mi çalışıyoruz.Yazık..!
Bunun yanında çok düzgün dizilerde var.Onları tenzih eder ve kutlarım.
Görsel ve yazılı yayın organlarındaki bu algı operasyonunun etkisinde kalmamak mümkün değil.Bu bizim ülkemizde dahada vahim sonuçlar verebilir.Nedeni ise bizde ailece bir televizyon izleme disiplini yok.Avrupa da televizyon yayın saatleri çocuklar üzerinden programlandığı için çocukların yetişme aşamasında,yayınların onlara bir zararı olmuyor.Oysa bizde öylemi? Çocuğu,yetişkini ve yaşlısı aynı saatlerde televizyon başında.Hemde tüm ev halkı hep bir arada,yatana kadar..!
Çocuklar;Yetişme ve eğitim çağında,televizyon yayınlarında ve dizilerinde ne var ne yok bu zararlı yayınları izleyerek büyüyüp, yetişiyor.Şimdi televizyon dizilerindeki bu olumsuz algıları seyrederek büyüyen çocuğun;Kendi devletine ve devletinin kurumlarına bakış açısı,saygısı ve güveni ne olur?Aile olmakta evlilik kurumuna saygısı ne olur? Siz düşünün.O zaman bu yeni nesle kızmamak lazım.Ne veriyorsak onu alıyoruz..! Bu kadar basit.
Haaa..! Denetleyici kurumlar ne yapar? İşte tam bu arada devreye RTÜK=Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun girmesi lazım.Çünkü bu kurulun görevi;Radyo ve Televizyon yayınlarının yönetmeliklere göre yapılmasını düzenleyip denetler yani zararlı olabilecek yayınlara izin vermez,vermemelide.Ayrıca ailelere de bu konuda çok iş düşüyor.Çocuklar,sakıncalı olan bu tip olumsuz yayınlardan uzak tutulmalı.
Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE.
BAŞKAN’dan / Nihat KAHVECİOĞLU