Temayül oylaması ve beklentiler

AK Parti Genel Merkezi 12 Büyükşehir Belediyesi ile ilgili temayül yoklaması yapmak üzere dün sandık kurdu. Sandıkta, il yönetim kurulu üyeleri, kadın kolları yönetim kurulu, icra kurulları ve büyükşehir meclis üyeleri oy kullandı.
Oylamanın sonuçlarını genel merkez değerlendirdikten sonra, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sanırım Cuma günü  birlikte yola devam edilecek başkanları ilan edecek. Yapılan yoklamada sorulan sorular ise, Başkan"ın çalışmaları hakkındaki kanaat, halkla ilişkileri ve teşkilatla ilişkileri üzerinde yoğunlaşmakta idi. Bu oylamayı tarafsız ve objektif olarak değerlendirecek olur isek, çalışmaları konusunda müspet puan alabilir. Zira olayın içerisinde olmayan insanlar neyi, kaça mal ettiğini bilemeyeceğinden, yapılan hizmetler göz doldurduğundan başarılı diyebilir. Bu konuda karamsar olmak doğru olmaz. Ancak halkla ilişkiler ve teşkilatla olan ilişkiler konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı"nın olumlu oy alma ihtimali mümkün gözükmemekte. Zira rahmetli Muzaffer Önder haftanın bir gününü halk günü olarak ilan edip, o gün gelen vatandaşların tamamı ile görüşür, yapabildiğinin işini yapar, yapamadığını ya Arif Katar"a veya Ahmet Sarı"ya havale eder, vatandaşın çayını içirir, öper, yol ederdi. Bizim Başkan"ın on yıla yakın görev yaptığı belediyede hiç halk günü yaptığını duydunuz veya gördünüz mü? Ben 4 yıl görev yaptım o belediyede, göremedim. Belki benden sonra yapmıştır da benim haberim yoktur. Hani Fuzuli Erzurum"a gidip, belli bir süre kaldıktan sonra dönünce, eş dost Erzurum"da ne var ne yok, havalar nasıl diye sorunca, ”Dostlar ben Erzurum"da 11 ay 20 gün kaldım yaz gelmedi. Benden sonra gelmişse bilemem demiş ya, bizimkisi de onun gibi bir şey. 4 yıl boyunca halk günü göremedik, bizden sonra olmuşsa bilemeyiz.
Gelelim Sayın Başkan"ın teşkilatla münasebetlerine; adamın ömrü bürokrasi ile geçtiğinden teşkilat nedir, ne sıkıntısı vardır, burada çalışan insanlar ne iş yaparlar, sıkıntıları nelerdir? Haberi yoktur. Olsa da onu ilgilendirmez, onu ilgilendirenler bellidir. Birkaç rotaryan, birkaç lions, birkaç soroptimist, birkaç da menfaatçi oldumu yanında, işte size halk günü! Bu saydıklarımı şehrin kanaat önderleri gibi görür, bunları yanına alan, isterse bağımsız olsun belediye başkanı seçilir kanaatindedir Başkan. Belki bazı okurlarımız inanmayabilir, ben canlı şahidiyim. Biz hapisten çıkınca bize ilk söylediği şey, gidip bu insanlarla uzlaşmamız gerektiği olmuştur. Bende kendisine ben uzlaşırsam teşkilatımla uzlaşırım, o saydığın isimlerle asla uzlaşmam dediğim için, düğmeye basıp, benden uzaklaştığını herkes böyle bilmeli.
Bu arada dün bazı dostlarım arayıp, rotaryanlarla, alıp veremediğin nedir diye sordular. İzah edeyim de herkes bilsin. Benim insanlarla alıp veremediğim olmaz, insanların yaptıkları ile alıp veremediğim olur. Bilmem hatırlar mısınız bundan iki yıl önceki cumhuriyet resepsiyonunda, il genel meclisi üyesi bir arkadaşımız, resepsiyona türbanlı eşi ile birlikte katıldığından ortalık karışmıştı. İşte o zaman şehirdeki bir takım başörtüsü düşmanları bir araya gelip, gazetelerde boy boy ilanlar verip, başörtüsü adı altında İslam dinine saldırdılar. Bu rotaryan arkadaşlarımız da o ilanlarda yer aldığından, bizim Başkan"a bu insanlara tavır koymamız gerektiğini, zira bunların direk inancımıza hakaret ettiklerini anlatıp, artık rotaryanların hiçbir toplantısına katılmaması gerektiğini söyleyince, tamam Adnancığım(cığım dedi anlıyorsunuz değil mi) daha katılmam demesine rağmen, bir hafta sonraki programlarının baş konuğu, hatta ev sahibi hükmünde toplantılarına katıldı. Tam bir hafta konuşmadım kendisi ile daha sonra kendisi hatasını anlayıp, yanaştı. Bende bir şey demedim, konuyu kapattık. Benim eşimin, anamın, kızımın, bacımın başörtüsüne düşman olan insanlarla dost olmam söz konusu olamaz. Ayrıca başı açık olan insanların da kapalılar kadar inançlı olduğuna inanan birisiyim. Ancak kimsenin inancına saldırmadığım gibi, inancıma ve yaşantıma saldıranları da asla affetmem.
İşte size başkanımızın halkla ilişkileri, teşkilat ilişkileri ve kişiliği ile ilgili bildiğim, yaşadığım hayattan kesitler. Karar siz değerli okurlarımın. Efendim, çalıştı diyorsanız, insanlığa en büyük hizmeti EDİSON yaptı ama akıbeti nedir bilemiyoruz. Başkan"ın dünkü teşkilat yoklamasından olumlu oy alması mümkün gözükmüyor, parlamenterler ile ilgili durum da farklı değil kanaatindeyim. Bunlara rağmen Sayın Başbakan aday yapar mı diye sorarsanız onu bilemem. Ancak hükümete yakın basın organlarının açıklamalarına bakılırsa aday olmayacak gibi gözüküyor. Şehrimiz için, ülkemiz için hayırlısı hangisi ise olması temennisiyle hoşçakalınız.