TEMAYÜL YOKLAMASININ SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ
Bu değerlendirmeyi dünkü yazımda yapmayı düşünüyordum ancak daha sağlıklı olması bakımından dün bazı araştırmalar yapıp kimlerin hangi alt yapı çalışmaları yaptıklarını, kimlerin para dağıttığını, yapılan oylamanın ne kadar sağlıklı olduğunu tespit etmeye çalıştım. Öğrendiklerim bildiklerimden farklı şeyler değildi, ama yine de emin olabilmek için bildiklerimin teyit edilmesini düşündüğümden böyle bir çalışma yapma gereği duydum.
Dilerseniz temayülde birinci çıkan kamyon şoförü kayınçomdan başlayalım. 1759 oy alarak birinci çıkan kayınçomun birinci çıkacağı yaptığı çalışmalardan belli idi. Canik ilçe teşkilatı dahi kayınçoma oy vermişse burada işin arkasında farklı şeylerin olduğu açıkça ortada. Daha önce de bildiğim şeyleri dün teyit edince oylama sonucunu gayet normal karşıladım. Sevgili kayınçom sadece Canik ilçe teşkilatına 11 adet cep telefonu hediye etmiş. İlçe teşkilatı da karşılığında gereğini yapmış. Diğer ilçelere gelince kullanacakları oy oranında ekonomik destek yapmış, örneğin Asarcık ilçe teşkilatının oyu az olduğundan onlara 1500 lira gibi mütevazi bir destekte bulunmuş, oy oranı yüksek olanlara daha yüksek rakamlar ödemiş, 11.000 lira ile 5000 lira aralığında yardımlarda bulunmuş, hal böyle olunca kayınçomun temayülden birinci çıkması gayet normal bir durum.
Aslan Karanfil yaptığı çalışmalardan birinci çıkacağını düşünüyordu, zira o da kayınçomdan geri kalmadı, para yardımı yapmadı ama elindeki tüm devlet imkanlarını, bürokratları, muhtarları seferber etti. Gittiği birçok teşkilat çalışmasına İl Özel İdaresi'nde şube müdürü düzeyindeki arkadaşların bir kısmı ile birlikte yaptı. Oy kullanan delegelerin yarıya yakını köy temsilcileri, köy temsilcisi karşılarında bir bürokratı görünce ister istemez ikna olup, oy verir. Birde köy muhtarları o kadar baskı yapmış ki anlatamam. Öte yandan Kavak, Ladik, Havza, Vezirköprü ilçeleri de bölgecilik yapıp kendi hemşerilerine oy verince alınan oyun yüksek olması kaçınılmaz oldu. Burada üzerinde durulması gereken konu hiçbir Kavaklının kendi ilçesinden olmayan milletvekiline oy vermesinin mümkün olmadığıdır. Teşkilat temayülünde teşkilat mensupları manüple edilebilir ama hiç bir Kavaklı Ladikliye, Havzalıya veya Vezirköprülüye oy vermez. Bunun örneğini İlkadım'da gördük. Aslan Karanfil isterse önümüzdeki mahalli seçimlerde İlkadım adayı olsun bakalım kaç oy alacak. Belli sayıdaki oyları manüple etmek mümkün ama genel anlamda bir seçimde durum çok farklı.
Özlem Maraş'a gelince Özlem hanım eskiden beri AK Parti teşkilatlarında bulunan, mücadele etmiş bir siyasetçi olması hasebiyle yaptığı yoğun çalışmanın mükafatını almıştır. Listeye girmesi muhtemel iki bayandan birisi Özlem Hanım olabilir. Zira Başbakan bayanların sayısını artıracağından listede iki bayan olma ihtimali yüksek gözüküyor. Listeye girme ihtimali olan diğer bayan aday Prof. Dr. Tülay Bakır hanımdır, aslında Tülay hanımın almış olduğu 650 oy fevkalade bir başarıdır. Hayatında teşkilatlarla hiç bir ilişkisi olmamış, hiç bir aday adayı ile ortak hareket edip delegeyi manüple etmemiş bir aday adayının 650 oy alması fevkalade güzel bir başarıdır.
Temayülde dördüncü çıkan Eyüp Kahveci ile ilgili önceki günkü kanaatim bu temayüldeki en başarılı aday adayının kendisi olduğu idi, çünkü aday adayları içerisinde ilk ona girenler içerisinde eskiden aday olmamış, teşkilattan gelmeyen iki kişi var birisi Eyüp Kahveci, bir diğeri ise Kamuran Özden'dir. Bu iki arkadaşımızın aldıkları oyları çok önemsiyorum, ancak dün yaptığım araştırma sonunda Eyüp Kahveci'nin Canik Belediye Başkanı Osman Genç ile arkadaş olduğu ve temayülde Osman Genç'in kendisini desteklediğini öğrenince onun da oylarında manüplasyon olduğu ortaya çıktı. Kamuran Özden bürokrasiden gelip 830 oy almışsa buna alkış tutmak gerekir diye düşünüyorum. Bu arada Kavaklıların kendi öz çocuklarına sahip çıkmadıklarını görmek de üzülecek bir durum, daha önce hiç tanımadığım Prof. Dr. Bekir Parlak'ın çok kapasiteli ve kişilikli bir arkadaş olduğunu gördüm, aldığı oy küçümsenmeyecek durumda olsa da gayri resmi partinin her faaliyetine destek veren bir arkadaşa yapılan vefasızlığı anlamış değilim. Teşkilatlara camcıları, boyacıları, tavukçuları, sokakta gezen işsiz adamları koyup il yönetim kurulu üyesi yaparsanız gidip akademisyenlere, kültürlü adamlara oy verecek halleri yok, onlar ancak kamyon şoförlerine, kamunun malını çetelere peşkeş çekenlere oy verirler. Unutmayalım ki rüzgar eken fırtına biçer. Kalın sağlıcakla