Çin’de bir Pazar yerinde ortaya çıkan ve birkaç aydır bütün dünyayı esir alan ve adeta görünmez bir düşmana dönüşen “CORONA” virüsü ile dünya devletleri ve milletleri savaş vermektedir.Her milletten onbinlerce insan ölmekte veya yaşam mücadelesi vermektedir.
Bu vesile bize bir daha göstermiştir ki çevre ve toplum temizliği insan hayatı için yaşamsal derecede önemlidir.Gelişmiş ülke ve milletlerin para hırsı uğruna çevreyi, doğayı, insanların yaşamsal alanlarını hiçe sayarak yarattığı medeniyet görünmeyen bir virüs e çare olamamış, onları dört duvara mahkum bırakmıştır.Bu olay sona erdikten sonra çıkarılacak çok dersler, değişecek çok yaşamsal kurallar ortaya çıkacaktır.
Çevre temizliği toplumsal bir görevdir. Çünkü insanlar aynı çevreyi paylaşmakta ve aynı havayı solumaktadır. Çevreye verilen herhangi bir zarar, diğer insanların çevreyi temiz kullanmasına engeldir. Bu durum ise bizim inancımıza göre kul hakkına sebep olmaktadır. Sağlıklı ve güzel bir ortamda yaşamak istiyorsak bu gibi durumlara dikkat etmemiz gerekir.
Bir rivayette sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de bu konuda, “Hoşa gitmeyen iki şeyden sakının!” buyurmuştur. Sahabe bunların neler olduğunu sorunca Peygamberimiz (s.a.v.), “İnsanların yollarını ve gölgelendikleri yerleri kirletmektir.” cevabını vermiştir. Günümüzde çevre kirliliği ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Denizlerin kirletilmesi, ormanların yok edilmesi, sanayi atıklarının ve çöplerin çevreye verdiği zararlar, teknolojinin bilinçsizce kullanılması, hava kirliliği başlıca sorunlarımız arasındadır. Bunlar gibi çevrenin düzenini bozan problemlere gerekli önlemler alınmazsa evrendeki denge bozulabilir ve geri dönüşü olmayan noktalara gelinebilir.
Çevrenin korunması bizler için önemli olduğu kadar bizden sonra gelecek olan nesiller için de önemlidir. Sadece kendimizi değil, diğer insanların hakkını da düşünmeliyiz. Sonraki nesiller ve evrende yaşayan diğer canlılar için de çevreye karşı duyarlı olmalıyız. Emanet olarak verilen bu evreni en güzel şekilde korumalıyız. Çevreye zarar veren kimseleri kırıcı olmadan uyarmalıyız. Ancak bu şekilde davranırsak sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşayabilir, ruhen ve bedenen sağlıklı olabilir ve Allah’ın (c.c.) emrini yerine getirebiliriz.
İslam dinine göre bir Müslüman bedenine ve elbisesine temizlik konusunda özen gösterdiği gibi çevre temizliği hususunda da aynı özeni göstermesi gerekir. Herkes için yaşadığı yerin temiz olması kendi sağlığı ve toplumun sağlığı için önemlidir, zira bir insan ne kadar temiz olursa olsun yaşadığı çevre kirliyse mikropların yayılması ile hastalanabilir ve toplumda bu hastalıklar yayılabilir. Bugün yaşanan CORONA salgını gibi.
Bu yüzden evimizin, okullarımızın, sokaklarımızın, parklarımızın, denizlerimizin temiz olması hem dinî açıdan hem de sağlığımız açısından önemlidir. İnsan çevresinin temiz olmasına dikkat etmeli, Allah’ın (c.c.) emanet olarak verdiği bu güzel evreni de en iyi şekilde korumalıdır. Yüce Allah (c.c.), evreni insan için en güzel şekilde yaratmış, evrendeki bu nimetleri insanlar için yarattığını en güzel şekilde açıklamıştır. Bu güzel nimetlerine karşılık olarak insanlardan ibadet etmelerini ve bu düzeni korumalarını istemiştir. Zira Allah (c.c.), dengenin bozulmaması ile ilgili “…Dengeyi bozup, ölçüyü kaçırmayın!”
(Rahmân suresi, 8. ayet.) buyurarak insanlara bu konuda ikazda bulunmuştur.