Oflu hoca vaaz ederken Yahudilerle Hıristiyanlar hakkındaki Ayeti Kerimeyi ve biri birleri hakkında söylediklerini anlatırken Kuranı Kerimdeki “ Kaletilyehudü leysetinnesa ala şey’in ve Kaletinnesara leysetilyehudü ala şey” Ayeti Celilesine anlam verirken demiş ki “ cemaati müslimin Kur’an-ı Kerimde Yahudiler Hıristiyanlar için onlar bir şey değil, Hıristiyanlar da Yahudiler için birşey değil diyorlar. Cemaati müslimin Aslında bana sorarsanız ikisi de eyi bi poh değil demiş. Yazı başlığını koyunca bu fıkra aklıma geldi, neden geldi derseniz bizim camiada köşe yazısı yazan veya haber yapan bazı gazatacıları görünce aklıma geldi. Gazetecilik zor iştir ekonomisi en zor olan mesleklerin başında gelir, geliri az, gideri çok olan bir meslektir, bu nedenle de dışarıdan destek almaksızın dönüşmesi zordur, bizim gibi herkese gider yaptığınız zaman da kimseden destek istemezsiniz adam gibi dimdik ayakta durursunuz.
Şehrimizde dört tane büyük gazete var bunlardan birisi Vezir Hazretlerinin Yarı resmi Elahram gazetesidir, birisi Botokslu siyasetçinin yarı resmi el ahram gazetesidir, bir tanesi herkese mavi boncuk dağıtmak zorunda olan magazin gazetesidir, dördüncüsü olan biz de yel değirmeni ile savaşan kovboylar gibi mücadele etmeye çalışıyoruz. Belediye Başkanlarının resmiyette değil ama gayriresmi olarak sahip oldukları gazetelerin başyazarlarına bakıldığında tek vazifeleri gayri resmi patronlarının kalemşörlüğünü yapmak. Vezir Hazretlerinin gazetesi Botoksluya çakıyor, Botoksulunun gazetesi ise her Allahın günü Vezir Hazretelerine çakıyor. Bu insanlar bunu yaparken toplum ne yapıyor derseniz inanın hiç birisine inanmıyorlar, çünkü toplum kimin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Gelelim ne yaptıklarına birisi almış eline ihale yolsuzluğunu her Allahın günü bu konuyu gündemden düşürmüyor, iyi güzel de adama sormazlarmı ki kardeşim sen bunu sürekli yazarken senin gazetenin gayri resmi sahibi olan adam Belediye Başkanı acaba ne yapıyor onu da bir yazıversene. Örneğin senin patronun olan Başkanın Başkanlık yaptığı Belediyenin yaptığı imar yolsuzluklarından başlamak üzere sattığı gayrimenkullerde yaptığı usulsüzlükleri de bir yazsan nasıl olur acaba? Örneğin bugünkü değeri onbeş milyon lira civarında olan büyük bir alışveriş merkezinin arsasını satarken teminat almaksızın sattığını bilmene rağmen bunu bir kez dahi yazmamış olmana ne demek lazım. Olay sadece bununla da sınırlı değil tabiiki o arsanın tek tapu haline getirilmesi esnasında hangi insanların arsalarını oraya kaydırıp canlarını yaktığını da bir yazıversen de bizde bilsek olmaz mı?
Bu zatı muhteremler yazı yazarken dersiniz ki sütten çıkmış ak kaşıklar, bu şehirde onlardan başka dürüst insan yok bu şehirde ama icraatlarına baktığınızda tam aksi uygulamaları olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Bu insanların bir kısmının biz gazeteyi ilk kurduğumuzda gazeteleri vardı, o günlerde burunlarından kıl aldırmıyorlardı, vay efendim bu işin kompetanı biziz, bizden başkası bu işi bilmez, Ak partililer gazete kuruyorlar onlar bu işi siyaset yapmaya veya İmamlık yapmaya benzetiyorlar ama bu iş zannettikleri kadar basit bir iş değil, kimse gazetelerini okumayacak, kimseye gazetelerini satamayacaklar, bu şehirde en son sosyal demokrat gazeteciler bizleriz, bizler ölümüne gazetelerimizi satmayacağız, kim ne yaparsa yapsın bu şehirdeki sosyal demokratların son kalesi olmaya devam edeceğiz şeklindeki palavraları bende kayıtlı durmakta.
Bu kadar dik duruş gösterdiklerini yazıp çizen o delikanlılar, çok geçmeden hem sahip oldukları gazeteleri sattılar hem de kaleyiz dedikleri sosyal demokratlığı bırakıp İktidar yalamalığı yapmaya başladılar. Biz ise o gün ne demiş isek bu gün de aynı şeyi söylediğimiz gibi o gün nerede durmuş isek bugün de aynı yerde durmaktayız. Bizim için o gün de Vezir Hazretleri kötü adamdı bugün de Vezir Hazretleri kötü adamdır. Ama onlar o gün veryansın ettikleri Ak partiye bugün yağcılık yapmaktalar, birisi Vezir Hazretlerine çakar, diğeri başkasına çakar bunlarınkisi Tencere dibin kara seninki benden kara. İnsan azıcık ilkeli ve dürüst olmalı öyle değil mi? Bu arkadaşlara tavsiyem bugünkü manşetimize baksınlar gazetecilik öğrensinler, öyle temcit pilavı gibi oturdukları yerden aynı konuları tekrarlamasınlar.Hoşça kalınız…