Seçime iki aydan biraz fazla bir zaman dilimi kaldı. Dün az bir sokağa çıkıp dolaşayım piyasada durum nedir bakayım dedim. İşin doğrusunu konuşmak gerekirse esnaf kan ağlıyor, piyasada parasızlık had safhada ve kimse halinden memnun değil. Şayet bu durum sandığa yansırsa Ak Parti’nin işi zor. Ancak kiminle konuştuysam bir yandan şikâyet ediyorlar bir yandan da oy verecek parti yok ister istemez yine Ak Parti’ye oy vereceğiz diyorlar. CHP’li bir esnafa uğradım, çok enteresan bir şey söyledi bana. Dedi ki ağabey bundan birkaç hafta önce içkili bir lokantaya gittim, ben ailemle birlikteydim, karşı masada da ak saçlı bir gazeteciyle yanında şimdi CHP’den bir ilçenin Belediye Başkan adayı olan birisi vardı ve birde yanlarında kilolu hafif aksak bir arkadaş vardı. CHP’li arkadaş rakı şişesini öyle kafasına dikliyordu ki aklın şaşar. Resmini çekip sana yollayım dedim, sonra adam benim partilim diye düşünüp vazgeçtim dedi ve şunu ekledi; adam rakı şişesini diklerken etrafta aile var, insan var, bu insanlara saygılı olmak zorundayım gibi bir düşünceye sahip olmayacak kadar da düşüncesiz bir adam. Şimdi çıkmış bir ilçeden aday olmuş, yazık bu partiye dedi. Ben arkadaşın ismini vermedim ama böyle bir adamın aday dahi olmaması gerekirdi.
Vatandaşın Ak Parti’ye karşı bir tepkisinin olduğu ortada ancak karşıda kim var, CHP var. Bu toplum CHP’ye oy vermiyor, neden vermiyor? Çünkü CHP olmuş Alevilerin partisi. Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda öyle tutucu davranıyor ki aklınız durur. Hayati Tekin gibi toplumda karşılığı olan, namazında niyazında bir CHP’liyi sırf Alevi olmadığı için Milletvekili listesine koymuyor. Onun yerine Alevi bir bayanı koyuyor ve seçtiriyor. Aynı CHP geçtiğimiz hafta MYK’da Bayram Çelik ismini çıkartıyor, daha sonra parti meclisi bu isme olmaz deyip yine alevi olan Avukat Cemil Deveci ismini Parti meclisinden çıkarıyor. Oysaki Bayram Çelik Atakum’da sevilen, sayılan, mütevazı ve sevecen kişiliğiyle ön plan çıkmış bir isim. Böyle bir ismi aday yapmayıp, kimsenin sevmediği, İmam Hatip düşmanlığıyla tanınmış bir ismi aday yapmış olması fevkalade yanlış bir tercih. Benim dünya görüşüm belli ancak mesleğimle dünya görüşümü karıştırmadan işimi yapan birisi olarak Bayram Çelik’i severim, aday olması halinde onunla ilgili müspet her şeyi yazardım. Ama Cemil Deveci’nin destek verilecek bir isim olmadığı açıkça ortada. Cemil Deveci’nin aday olmasıyla birlikte Zihni Şahin’in seçimi alması netleşti dersem abartmış olmam.
Ak Parti’nin on altı yıldan beri iktidarda olan bir parti olması hasebiyle artıları eksileri var, bu nedenle de toplumun bir kesiminden ciddi anlamda tepki var partiye. O nedenle de insanlar konuşurken bu durumu dile getirmekteler ama kiminle konuşsam şunu diyor; evet Ak Parti’ye kızıyorum sıkıntılar var ama PKK destekçisi olan bir partiyle iş birliği yapanlara da oy veremem diyor. Sandığa gitmeye henüz epeyce bir zaman var. Zamanla bu tepkilerin azalabileceğini düşünmekteyim. Elbette bu sorunları hepimiz konuşacağız, söyleyeceğiz ama neticede sandığa gidildiğinde insanlar ellerini vicdanlarına koyup ona göre davranacaklar. Benden çok Ak Parti’yi ve iktidarı eleştiren olmasın ama bu eleştirileri yaparken amacım toplumu başka tarafa yönlendirmek değil, bu hataları ortadan kaldırıp daha güzel bir yönetim biçimi istemektir.
Bu arada Ak Parti dün gece yeni il yönetimini açıkladı. Bu konuyla ilgili detaylı bir yazı yazacağımdan o konuya girmek istemedim. Ama yeni atanan ilçe Başkanlarıyla ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. İlkadım ilçesine yeni atanan Oktay Avcılar kardeşimiz, genç, dinamik ve konuya vakıf bir arkadaş. Yaptığı basın açıklamasından da anlaşılacağı üzere siyasete hâkim bir kardeşimiz. Uzun yıllar İlkadım’da Gençlik Kolları Başkanlığını yapmış, daha sonra teşkilatın çeşitli kademelerinde çalışmış ve kendisini yetiştirmiş bir kardeşimiz. Görevi devralırken o kadar rahat bir konuşma yaptı ki dersiniz yıllardır o koltukta oturan bir siyasetçi. Ayrıca Erdoğan Tok ile de uyum içerisinde çalışacağı kanaatindeyim, zira davranışları onu gösteriyor. Hangi il, ilçe teşkilatı olursa olsun Belediye Başkanı ile anlaşmadan ayakta duramazlar, her iki taraf da sıkıntı yaşar. Geçmişte bu sıkıntıları çok gördük. Sadece ilçe Başkanı mı derseniz elbette değil. Belediye Başkanı da ilçe Başkanına saygı duyacak. Hiçbiri diğerinin işine müdahale etmeyecek. Ak Parti’nin yeni atanan il yönetim kuruluna hayırlı olsun diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.