Bu kelime, nekadar da bir kenara çekilip ibadet etmek anlamına gelsede, aslında kendi kendimizi "hesaba çekme" anlamına gelmektedir. Tabii bu da bir ibadettir ki; buna "düşünce ibadeti de diyebiliriz.
Takdir edersiniz.. Allah'a ibadetlerimiz sonucunda dualarımızın olsun, yakarışlarımızın olsun, çok kereler karşılığını, bu dünyada almamız gerekenleri bile alamayız. Huzuru mahşerde de ne karşılık alacağımızı bilmediğimizden, bu ibadetlerimizin dünyamızdaki asgari yansımalarını görmemiz için mutlaka müslümanlar olarak kendimizi "İtikafa" çekmeliyiz.
Bulunduğumuz Mübarek Ramazan ayı müslüman aleminin en yoğun ibadetini yaptığı aydır. En büyük ve önemli özelliği "oruç" tutmak olan bu ay aynı zamanda "Kadir gecesi"nin de bulunduğu aydır. Duaların, yakarışların, dileklerin arşa yükseldiği bu aydaki ibadetlerimizin,dualarımızın, zekatlarımızın, fitrelerimizin,sadakalarımızın, iyilik, niyet ve hasenatlarımızın kabulü için takibini ve doğrulamasını dünyadaki tüm islam alemi dahil bizler ve başımızdaki hükümet erkanı bizzat yapmalıdır.
Nasıl ki; bir hesabın, toplamanın ve çıkarmanın veya bir çarpmanın sağlaması, onun doğru olup olmadığını ortaya koyuyorsa.. Müslümanlar olarak kendimizi huşu içerisinde tüm etkenlerden arınmış olarak bir kenarda "düşünce itikafın'a" çekmeliyiz. Acaba doğru mu, yanlış mı ibadet yapıyoruz ? Dualarımızın, tövbelerimizin neden kabul görüp görmediğini hiç düşündük mü ? işte burada..
"İtikaf " ibadetlerimizin "düşünsel sağlama"sıdır. Kendimizi "itikafa" çekip hiç sorguladığımız oldumu acaba ? Bu Ramazan hürmetine yaptığımız ibadet dua ve tövbeleri, test etmemiz ve kendi kelamımızla Allah'ın kelamını karşılaştırmamız gerekir ki; en küçük bir şekilde Allah Kelamına leke sürmediğimizi bilmiş olalım.
Düşünüyorum da, bugün bizler ve bizi yönettiğini zannedenler, kendimizi eğer "itikaf"a çekmiş olsaydık; ülkemizde yurdum insanı ezilmez sömürülmez,yarınından endişe etmez, dünyanın herhangi bir yerindeki müslüman evlatları aç-bilaç yataklarına girmez ve gayri müslimlere muhtaç hale gelmezdi. Ne acıdır ki; yukardan katil "ABD helikopteri" koli koli yardım atıyor, aşağıdaki "Müslüman aç kalabalıklar" yalvarır gibi açılan elleriyle birbirini ezercesine, atılan yardımlara doğru koşuşturuyorlar..Bir taraftan cami hutbelerinden Hoca'larımız islam düşmanlarının "mahfı perişan" olmasını dilerken, bir tarafta Dışişleri bakanımız Davutoğlu, katil ABD dışişleri bakanı Bayan'la el ele "ÇAK" manzaralarında sahne alıyor ki; işte O AN tövbe ve dualarımızın boşa gittiğinin resmidir.. Bugün iftar sofralarımıza kan damlarken, bizler bir seçmen olarak "vebalimizi" ortaya koyup Allah'ın huzurunda bir an önce kendimiz "Tercüme-i itikaf" yapmamız gerektiği ortadadır. Saygılarımla.
TERCÜME-İ İTİKAF'A DAVET
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.