Termik Santrallerin İnsan Sağlığı, Çevre ,Hayvan ve Tarım Üzerindeki Etkileri(2)
Samsun Çevre Meclisi tarafından Tekkeköy Düğün Salonunda verilen Panel"de konuşan panelistlere OMÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD. Öğretim Üyesi Prof.Dr. Meftun Ünsal"a, Samsun Tabipler Odası Başkanı Uzm.Dr. Cem Şahan"a, Samsun Veteriner Hekimleri Odası başkanı Prof.Dr. Murat Fındık"a, Samsun Ziraat Mühendisleri Odasını Temsilen Ziraat Yüksek Mühendisi Ünal Işıker ve Samsun EMO Şubesini temsilen Çevre Birlikteli sözcüsü Elektrik Mühendisi Metin Teletar"a sonsuz teşekkür ediyoruz Samsun Çevre Meclisi olarak. Panelde anlatılanları sizlerle ayrıca paylaşacağımı bir önceki yazımda ifade etmiştim. Samsun"umuz için gerçektende çok elzem bir konu. Bu anlatımları dinleyip ders almazsak ve hakkımızı armazsak eğer kesinlikle zehir solumaya devam edeceğiz. Her geçen gün bir başka kanser vakasıyla karşı karşıya kalacağız. Bütün bunlar müteaddit defalarca yazıldı ve çizildi. Bölgemize zehir saçacak olan termik santrallerden ilk önce ciğerlerimiz etkileneceğinden dolayı bu konuda bakın Prof.Dr. Meftun Ünsal neler ifade etti. Tekkeköy"de kurulacak olan veya da kurulmuş olan santrallerden çıkacak olan kimyasal zehirli gazların (Kükürt dioksit, nitritdioksitler, karbondioksitler gibi bazı maddeler karbon monoksit bunlar insan sağlığına oldukça zararlıdırlar. Bunların solunmasıyla birlikte başta küçük çocuklar olmak üzere, çok normal kişiler, hatta daha önceden astımı, kronik bronşiti olanları ve kalp yetmezliği olan bir çok hastalığı da etkilemektedir. Çocuklar daha sık solunum yolu enfeksiyonlarına maruz kalmaktadırlar. Daha sık OTİT adını verdiğimiz Kulak Burun Boğazı ilgilendiren hastalıklarına maruz kalmaktadırlar. Erişkinlerde de sık sık ÜSYE ve Pnömoni geçirmektedirler bu tür zehirli maddeleri soluyarak. Eğer başta karbondioksit, karbon monoksit yada kükürt dioksiti fazla olan bir havayı soluyorlarsa ve daha önceden kişinin bir akciğer hastalığı problemi varsa örneğin astımı, kronik bronşiti varsa, bu hastalıklar alevlenmektedir. Çevrede bu tür maddelere maruz kalmamak için termik santrallerin mümkün oldukça insan sağlığını tehdit edecek bölgelere kurulmaması yada bu yabancı maddelerin kötü maddelerin konsantrasyonlarının ölçülmesi gerekmektedir. Termik Santrallerin hava kirliliğini oluşturduğu bu maddeler dışında bizim ağır metaller dediğimiz metaller var. Bunlar , bakır, arsenik, radon dediğimiz maddelerdir. Bu ağır maddeler özellikle kansere de yol açmaktadırlar. Başta radon gazı akciğer kanseri olmak üzere prostat kanseri veya gastrointestinal sisteme neden olmaktadır. Radon gazı ayrıca toprağa da geçmekte. Bu maddeler sadece sonlumu sistemi yoluyla etkilemiyorlar insan sağlığını. Salgılanan maddelerin çoğu suya ve yediğimiz bitkilere ve hayvansal gıdaları da etkilemektedir. Bunları fazla miktarda tükettiğimizde kanser riskini çok fazla almış oluyoruz. Radon gazının kendisi uranyuma dönüşmektedir. Uranyumda radyoaktif maddelere dönüşerek yine kanser yapıcı bir zemine dönüşebilmektedir. Nükleer santrallerde katı yakacaklar kullanılıyorsa örneğin kömür kullanılıyorsa buradan açığa çıkan kükürt dioksit türü maddeler karbon dioksit, karbon monoksit gibi maddeler atmosfere karışarak solunum sistemi şikayetlerinin artmasına neden olmaktadır. Örneğin karbon dioksit ortama fazla miktarda salgılanırsa bu salgılanan maddeler yeşili de beraberinde yok etmektedir. Tüketeceğimiz yeşil bitkilere de oldukça yüksek dozda zarar vermektedir. Dolayısıyla karbon monoksit atmosferde çok fazla olursa hava da konsantrasyonu çok yüksek olmaktadır. Atmosferin koruyucu tabakasının azalmasına neden olmaktadır. Ayrıca artan karbondioksit küresel ısınmaya da neden olmaktadır. Biliyorsunuz tüm dünya bir küresel ısınmayla karşı karşıya. Bundan 30 yıl sonra oldukça büyük tehlikeler bizi bekleyecek. Karbondioksitin artmasıyla birlikte hem hava kirliliği artacak hem de küresel ısınma artacaktır. İlerleyen dönemler de buzullar eriyecekler ve denizlerimiz yükselerek bizleri sel tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır. Tabi bunlar akut dönemlerde olacaktır. Termik Santrallerden çıkan ağır metaller ve zararlı gazlar, küçük yaşlardan büyük yaşlara kadar herkesin sağlığını çok olumsuz şekilde etkilemektedir. Kanser yapıcı etkisi çok fazla olduğundan bu yönden çok dikkatli olmalıyız. Ben sadece akciğer yönünden ve solunum sitemini anlattım dedi. Prof.Dr. Meftun Ünsal"ın bu anlatımlarını salonda bulunan Tekkeköy halkı öyle bir pür dikkatle izlediler ki ayakta alkışladılar. Diğer bütün panelistlerinde yaptıklarını içlerine sindire sindire dinlediler. Dinledikleri panelden de oldukça bilgi sahibi olduklarını ifade ettiler. Yazımın başında da belirttiğim gibi sevgili okurlarım diğer panelistlerimizin de anlatımlarını sizlere aktarmaya çalışacağım. Bence Samsun kamuoyunun bu konu hakkında A"dan Z"ye bilgi sahibi olması gerekli. Saygılarımla