Yıkıcı ve bölücü unsurlarla dış güçler, bağlantı kurarak, birbirlerini etkilerler ve bu bağlantı, etkileşim sonucunda, dış güçler tarafından hem maddi hem de manevi yönden desteklenen yıkıcı ve bölücü unsurlar, onların çıkarlarına hizmet ederler.
Günümüzde, dış güçlerin, tehdit unsurların, hedef aldıkları ülkeleri, silahlı saldırı ile ele geçirme, şiddete başvurma yerine, o ülke içerisinde böylesine kalleşçe yıkıcı ve bölücü unsurlar yaratmaları da bunun açıkça ispatıdır.
Böylelikle, kültürel sömürü yöntemiyle, hedef aldıkları ülkeleri içten içe çökertme politikasına yönelirler. Ki; bu politikayı (başlı başına entrika), daha çok, geri kalmış veyahut gelişmekte olan ülkeler üzerinde uygulamaya girişirler.
Türkiye"yi ve dünya üzerindeki coğrafi konumunu göz önünde bulundurarak açıklayacak olursak; stratejik bir önem arz eden Türkiye, gelişen bir ülke statüsüyle, bu hadiseden payına düşeni fazlasıyla almaktadır. Dolayısıyla, canı çok yanmaktadır. Çünkü; bazı devletlerin ve birtakım gizil güçlerin çıkarları doğrultusunda, Türkiye, bölünerek parçalanmaya; başka bir isim altında, ülkemiz topraklarında devlet kurulmaya çalışılmaktadır.
Keza, yalnızca bugün değil, yıllarca dış güçler tarafından yöneltilen, tezgâhlanan ve desteklenen yıkıcı ve bölücü unsurların, başta yaygın propaganda olmak üzere, silahlı eylemleri ile etki altına alınmaya çalışılan ülkemiz topraklarının bölünerek parçalanması amaçlanmaktadır.
Uluslararası faaliyette, silahlı eylemde bulunan terör örgütlerin, dış tehdit güçlerin, ülkemizde elemanlarının, sempatizanlarının olabileceği unutulmamalıdır. Bu kuvveti muhtemel olasılık, yok sayılmamalıdır. Umursanmalıdır. Hiçbir ayrım yapılmaksızın, ayrıcalık gözetilmeksizin, hepimizin bu memleketin bir ferdi, neferi olduğunaysa, sıkı sıkıya inanılmalıdır. Benim, senin kadar milliyetçi olan, insanlığından ve manevi değerlerinden katiyen taviz vermeyen insanlar töhmet altında, tek başına bırakılmamalıdır. Yoksa, her geçen gün anlı şanlı bayrağımıza sarılı tabut sayısı artacaktır. Anaların yüreği, hiç sönmemek üzere, bir kor gibi, alaz alaz yanacaktır.
Oysa ki; şehitler ölmez, vatan bölünmez, değil mi ya?
"Terörün Dini ve Milleti Yoktur" AKP Milletvekili Suat Kılıç
AK Parti Samsun Milletvekili Suat Kılıç"ın da belirttiği üzere, "Unutmayın ki; terörü, bir insanlık suçu olarak kabul etmeliyiz. Terörün dini ve milleti yoktur. Teröristlerin mensup oldukları millet, "terör milleti"; iman ettikleri din ise, "terörizm"dir."
Ki; Samsun milletvekilimiz Sayın Kılıç"ın bu sözleri ve terörün çözümlenmesi noktasında, "Terör örgütlerini ortadan kaldırmak için, samimi bir işbirliği içinde olmak zorundayız. Türkiye kendine yönelik etnik terörün kökünü bir gün mutlaka kazıyacaktır. Bugün teröre destek veren ülkeler o gün geldiğinde terörün yeni hedefi haline gelecektir. Terörle mücadelede ortaklaşa çözümler gerçekleştirilmelidir" çözüm önerisi; bana, Samsun Türk Ocağı"yla mülakatımda, dernek başkanın bu konuya ilişkin benimle paylaşımlarımı çağrıştırdı.
Devam edecek