Sokağın Sesi, vatandaşlara terörü sordu. Ladik'te yaşanan saldırıyı değerlendiren vatandaşlar, birlik ve beraberliğe kurşun sıkanlara lanet yağdırdı.
Sokağın Sesi, Samsun Çiftlik Caddesi üzerindeki vatandaşlara, Samsun'un Lâdik İlçesi'nde önceki gece 22.30 sularında meydana gelen terör saldırısını sordu.
LANET OLSUN PKK !
Ender Yağmurkaya- (25-Sigara Sektörü), Duygu Yağmurkaya (23-Ev Hanımı) : "Sadece bu ülkeyi bölmek isteyenlere tepkimizi gösteriyoruz ve sonuna kadar kahrolsun, lanet olsun PKK diyoruz. Yapılan yürüyüşleri ve eylemlerin doğru amaç taşıdıklarına her zaman inandık inanıyoruz ve sonuna kadar da destekliyoruz. Ülkemize sahip çıkılmasını istiyoruz. Bu saldırıyı, Muş Bulanık davasının Samsun'a alınması ve bu davaya bağlı olarak, Ahmet Türk'e yapılan yumruklu saldırı ile bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Eğer bu gerginlik yatışmaz ise şehrimizde daha büyük eylemlerin olacağından ise şüphemiz yok diyoruz. Şehit aileleri ile birlikte inanın bizimde içimiz yanıyor. Allahtan şehitlerimize sonsuz rahmet diliyoruz. Başta aileler olmak üzere, tüm Türkiye'nin başı sağ olsun diyoruz
VALİ NEDEN HALA KOLTUĞUNDA?
İbrahim Yazıcı (50-İnşaatçı): Muş Bulanık davasını Samsun'a neden getirdiler? Türkiye'de başka şehir başak mahkeme yok muydu? Bu birincisiydi. Bu iki, bütün olan bu olayların sebebi, bu gün mevcut olan hükümettir. Üçüncüsü ise Cumhuriyetin ve İstiklal savaşının ilk başlama noktası Samsun şehridir.
TEZGAH HAZIRLADILAR
Bunları biliyorlar, bu olayların olacağını çok iyi bilerek tezgâh hazırladılar. Bu olaylara kim ne derse desin, sebep olan hükümettir. Emniyet müdürünü görevinden aldılar. Vali Hasan Basri Güzeloğlu neden hala oturuyor koltuğunda. Ben, emniyet mensuplarımıza yapılan çirkin ve silahlı saldırıyı şiddetle kınıyorum. Ailelerine ve tüm insanlarımıza başsağlığı diliyorum
TÜRKİYE'Yİ AYAĞA KALDIRDILAR!
Hayri Ayma (44-İnşaatçı): Lâdik'te o iki polisimize yapılan çirkin saldırının tek sebebi, bu hükümetin, PKK'ya vermiş olduğu tavizdir. Bundan ötürü ise şerefsizler istedikleri yerde istedikleri şekilde ellerini kollarını sallayarak, insanları, askerleri ve polisleri öldürüyorlar. Ama o canilere hükümetten çıt yok. Bir tane tokat yedikleri zaman, Türkiye'yi ayağa kaldırırlar. Bu durumu bu hale getiren ise hükümettir. Her şeyin sorumlusu hükümettir. Şimdiye kadar bu olaylar çerçevesinde, hiçbir hükümet hiçbir şekilde, hiçbir kimseye taviz vermemişti. Bunlar ise açılım açılım yaptılar. Kürtlere açılım yaptılar. Karadenizlilere açılım yok mu? Çerkez'lere, Laz'lara, Efe'lere, Alevi'lere açılım yok mu? Bunların hepsine açılım mı yaptılar? Nasıl, Kürtler açılım istediyse, her mezhebin açılım istemeye hakkı vardır.
İÇİMİZ YANIYOR
Burası Türkiye ise bilinsin ki, Türkiye Cumhuriyeti'nde bir tek Kürtler yaşamıyor. Şehitlerimiz hakkında ise söyleyeceklerim, her ölen asker ve polis için benim için yanıyor. Benim elimden gelse, Güneydoğuya gidip, ön ayak olan insanların hepsini topa dizerim, kılıçtan geçiririm. Ama gerçek şu ki, ateş düştüğü yeri yakıyor. Şehitlerimizin, ailelerine Allah'ımdan sabır diliyorum. Başları sağ olsun
SONUNA KADAR KINIYORUM !
Erdoğan Avşar (25-Öğrenci): Ben insanların o açtıkları pankartların, attıkları sloganların, yapılan tüm eylemlerin veya kavgaların, hepsinin yüzde yüz doğru amaç içerisinde yapıldığını biliyorum ve sonuna kadar destekliyorum. İnsanların canlarını yakıyorlar. Biz birbirine kenetlenmiş bir milletiz, bizi kimse bölemez, bizleri ancak yaralarlar ama öldüremezler. Ama bu gün yapılan yürüyüşte şu vardı, bizlerin canı kanı olan o iki şehidimiz adına yapılan eyleme, beş yüz bin kişilik koca Samsun şehri içerisinde, 300 kişimi olması gerekirdi. Diğer illerimizde böyle bir şey olsa, şüphem yok binlerce kişi katılırdı. Samsun'un insanında duyarsızlık var. Ayıp değil mi?
ÖLENLER KARDEŞİMİZ DEĞİL Mİ ?
Lâdik'te görevi başında ölen o polislerimiz, bizim canımız ağabeyimiz, babamız, kardeşimiz değil mi? PKK'yı ve bu olayın gerçekleşmesine göz yuman veya gerçekleştiren o şerefsizleri şiddetle sonuna kadar kınıyorum. Mekânları cennet olsun ve ailelerine Allah'tan sonsuz sabır başsağlığı diliyorum
AHMET TÜRK'E DAYANIYOR
Şevket Aran (32-Esnaf): İlçemiz Lâdik'te yapılan silahlı saldırı ve iki polisimiz şehit olmasının sebebi bana göre eski DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'e dayanıyor. Bu zamana kadar, doğuda onca şehit verdik, kimsenin gıkı çıkmadı. Samsun'a sebebinin belli olmadığı bir davanın alınması ve bir yumruk yüzünden ortalığı ayağa kaldırdılar. Şimdi, bu olaya bağlı olarak, tüm Türk'lerin bir araya gelerek, Samsun şehrindeki bütün Kürt'leri öldürmesi mi gerekiyor? Bence şu sokaklarda seslerini duyurmak ve isyanını dile getirmek isteyen insanlar, az bile yapıyorlar. Bir yumrukla bir ülke bu hale geliyorsa eğer, bu sistem böyle işliyorsa, söylesinler bize bizde tüm Kürtleri öldürelim! Keşke ölen polislerimiz için yapılacak bir şey olsaydı. Elimizden tek gelen, Allah ailelerine sabır versin demek oluyor
SİSTEM YÜZÜNDEN CANLARINDAN OLDULAR
Samet Güner (23-Cerrahi Alet Sektörü): Bir vatandaş olarak bu olayı tabi ki büyük bir kararlılıkla sonuna kadar kınıyoruz. Sonuçta, bizim iki tane polisimiz şehit oldu. Ondan önce, sonucunda iki insan vefat etti. Lâdik'te ki olayı ben sıcak sıcak öğrendim, ilçemiz Lâdik'te de ben geniş güvenlik önlemlerinin alınmadığını düşünüyorum. Sonuçta bir tane devriyenin orada gezmesi ile güvenlik sağlanamaz. O insanlar açık açık PKK'ya yem oldular bu kendini bilmezlere. Bu saldırının tek amacının, Ahmet Türk'e yapılan yumruklu saldırıda, polisin Ahmet Türk'ü korumamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Başka herhangi bir kaynaktan çıkacağını sanmıyorum. Şehit ailelerimize şu durumda söylenebilecek ne var ki! Bu kahrolası sistem yüzünden, canlarından oldular. Allah'tan şehit ailelerine sabır diliyorum ve çok üzgün olduğumu belirterek, bu olayların artık bitmesini diliyorum.
HÜKÜMET POLİS VE ASKER AYRIMI YAPIYOR
Hasan Camcı (48-Serbest Meslek): İki polisimizin şehit olması, anlık bir olay değildir. Geçmişe dayanan bir olaydır. İnsanlar her ne kadar, Muş Bulanık davası Samsun'a alındı da, ne bilim Ahmet Türk'e dayanıyordu da, deseler de, kesinlikle dayanmıyor dayanmıyor. Ülkemizin içerisinde, terörü besleyen kurumlar var, kuruluşlar var. Dış güçler veya istihbaratlar var. İnsanların ölmeleri, tamamen sistemin kurbanı olmalarıdır. Örneklerde verilen insanlarla alakaları ya da olay esnasında orada olmaları değildir. Bu olayların her biri daha önceden planlanıyor. Hükümetin tutumu çok yanlış, polis ve asker ayrımı yapıyor. Mesela Arınç'a suikast dediler! Kozmik odaya girdiler! Ahmet Türk'e yumruk dediler! Üzerine iki tane şehir verdik! Bunların hepsi, belirli yerlere girebilmek için yapılan provokasyondur. Şehit ailelerine ben Allahtan sabır diliyorum
Tolga BİRGÜCÜ