İçerisinde bulunduğumuz hassas dönemi geçerken çok dikkatli davranma mecburiyetimiz var, sanki bir güç bir yerden düğmeye basmış ve özellikle bölgemizde son günlerde olumsuz gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Belki bir çok şey tesadüfi olmaktadır, ancak olaylar zincirini birbirine bağladığımızda sanki bölgemiz özellikle seçilmiş gibi bir izlenim vermektedir. Olayların enine, boyuna derinliğine indiğimizde farklı gelişmelerin olduğunu rahatlıkla görebiliriz, ancak bugünkü konumuz bu detaylara inmek değil. Bugünkü konumuz teröristle Çete arasında fark olup, olmadığını tespit etmektir.
Terörün temel amacı ülke bütünlüğünü bozmak amacı ile toplumun huzurunu kaçırmak, anarşi çıkarmak, masum insanların kanını dökmektir. Bu örgütlerin arkasında mutlaka birileri olur, onların hem ekonomik hem siyasi destekleri sayesinde ayakta dururlar. Şayet bu tür destekleri olmazsa asla faaliyette bulunamazlar. Bu tür planlamaları ise dünyayı yöneten egemen güçler yaparlar. Bir bölgede hakimiyetlerini diledikleri gibi kuramazlarsa o zaman kriz yönetimi olarak adlandırılan kaos ve terör ortamını oluşturup, bölge halkının ve yöneticilerinin onlara muhtaç olmalarını sağlarlar. Osmanlı Devleti"nin gerilemeye başladığı dönemden itibaren Güneydoğu Bölgesi"nde bu politikalar uygulanmaktadır. Ülke yönetimi bir yanda bu sıkıntılarla uğraşıp hem ekonomik olarak, hem de siyasi olarak efor sarf ederken, egemen güçler bir yandan silah satıp ceplerini dolduruyor, diğer yandan da siyasi itibarlarını güçlendiriyorlar, gariban bölge halkı ise özgürlük, bağımsızlık aldatmacaları ile avutulup, devletine, milletine, kardeşine düşman edilerek, masum insanların kanı akıtılıyor.
Çete mensuplarına gelince bu insanların ilk etaptaki görünümleri vatanına, milletine düşkün, haksızlığa karşı olan, delikanlı insanlarmış gibi bir görüntü verirler, ancak işin iç yüzünü gördüğünüzde olayın tamamen göründüğünün tersi olduğunu çok rahat bir biçimde gözlemleyebilirsiniz. Kanaatimce Çete mensupları teröristlerden daha sakıncalı insanlardır, nedenine gelince teröristler batıl olan davaları için can vermekten kaçmazlar, ama bizim sahte kabadayı Çete mensupları konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmazlar, uygulamaya gelindiğinde ise zavallı, gariban insanları maşa gibi kullanıp, onları yakmaktan zevk alırlar. Konuştukları zaman Hak"tan, Hukuk"tan, bahsederler, uygulamaya sıra geldiğinde ise en büyük haksızlığı ve zulmü kendileri yaparlar. Teröristler masum insanları katlederler, Çete mensupları ise insanları uyuşturucu illeti ile tanıştırıp, ağır, ağır ölmelerini ve topluma zarar vermelerini temin ederler. Teröristler ezildiklerinden dem vurup, devlete isyan ederler, Çeteler ise devletin adaleti tesis edemediğinden işlerin kendilerine kaldığını, bu yüzden racon kestiklerini söyleyerek, devlete isyan ederler, borçlu oldukları insanlara borçlarını ödemezler, almaya kalktığında ise delikli demiri gösterirler. Onlar için tek doğru menfaatlerine gelen şeydir, hayatlarında çalışmadan para kazanmak gibi bir alışkanlık olduğundan alın teri, kul hakkı, devlet malı gibi kavramlar onların defterinde yazmaz, onların defterinde ot, beyaz, mani, racon, mal, fıstık, sakal, üflemek gibi terimler vardır. Peki bu insanları devletin ilgili kurumlarının başında bulunanlar bilmez veya tanımaz mı? diye bir sual soracak olursanız devlet her şeyi üç aşağı, beş yukarı bilir, ancak yönetim kadrosunda bulunanların takındığı yanlış tavırlar ve politikalar yüzünden bu insanlar ellerini, kollarını sallayarak sokakta gezerler. Yetmez şehrin en üst düzey bürokratları bu insanlarla yemek yerler, resim çekinirler,seyahat ederler
Teröristle Çete mensubunu birazcık olsun anlatmaya çalıştım, bana göre aralarında zerre kadar fark olmamakla beraber Çete mensubu teröristten daha zararlı, daha tehlikeli ve daha çok dikkat edilmesi gereken yaratıklardan oluşmaktadır. Nedenine gelince terörist toplumun içerisinde rahatlıkla gezemeyen, insanlar tarafından dışlanmış yaratıklardan oluşurken, çete mensupları yirmi dört saat toplumun içerisinde olan yaratıklardan oluştuğundan (Yaratık diyorum çünkü insan olmanın bir onuru vardır, onurlu insan bu sayılanları yapmaz) bu insanların topluma tanıtılıp, zarar vermelerini önlemek gerekmektedir.
Sonuç itibarı ile Emniyet teşkilatına çok iş düşmektedir, olaylar olduktan sonra olay mahalline kordon çekip, olayı aydınlatmak yeterli değildir, caydırıcı tedbirler alıp, olaylar yaşanmadan tespit edilerek önüne geçilmesi şarttır. Samsun Türkiye"nin asayiş haberleri noktasındaki en önemli illeri arasında yer almasının temel nedeni Çetenin en fazla olduğu illerden birisi oluşudur, dikkat ederseniz son üç, dört aydır asayiş olayları azaldı, nedeni ise çetelerle yapılan mücadeledir. Teröre karşı ulus olarak ne kadar duyarlı isek Çetelere karşı da aynı duyarlılığı göstermek zorunda olduğumuzu unutmamamız dileğiyle kalın sağlıcakla