Şemdinli"de Aktütün Karakoluna PKK"lıların saldırması sonucu 15 gencimizi şehit verdik. Ölüm artık rakamlara dökülünce ağızdan o kadar kolay çıkıyor ki; ama 15 insan, 15 genç, 15 asker, 15 evlat. Ateş yine Anadolu"nun bağrı yanık analarının ocağına düştü ve yine teselli verildi kendilerine, bir daha gençler, askerlerimiz bu kadar fazla ölmeyecek diye teminat veremediler. Doğrusu burada ağıt yarışına girerek sömürecek sömürücülerden de olmayacağım. Ağlayanlar zaten ağlıyor.
Ama bundan sonra ne olacak niçin bu kadar üst üste toplu şehitler vermeye başladık, bu soruların sorulması ve gelecekte olabilecek muhtemel senoryaların, provokasyonların olabileceğini imkân dâhilinde görüp, gerekli önlemlerin hem devletin hem de halkın sağduyulu davranarak alması çok önemlidir. Bu saldırının Altınova"daki gerginliğin ve tezkerenin çıkmasına yakın gerçekleşmesi oldukça manidardır.
Özellikle Ege"de ve Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde bu haince saldırının ardından provakosyona daha açık hale geldiği ve bir Türk- Kürt çatışmasının çıkartılmak istendiği gözlerden uzak tutulmamalıdır. Böyle bir çatışma en çok elbette bu baskını gerçekleştiren ve onun esas arkasında olanların arzu ettiği bir durum olacaktır. Onun için her bakımdan halkımızın nefretini öfkeye, şiddete döndürmesi en çok da bu işi planlayanların hoşuna gidecektir. Bugün serinkanlılığımızı kaybetmeden ırak politikasını askıya almadan bu yaranın nasıl derhal tedavi edilmesi gerektiğinin bulunması için çaba sarf etmeli her türlü askeri ve politik tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Eğer bu saldırı sonucunda olağanüstü hal ya da askeri tedbirlerin artırılması yönünde bir ivme oluşursa, yani terörü sadece askeri tedbirleri artırarak yok etmeye yönelirse bu saldırıdan onların istediği sonuç alınmış olacak ve bizde gerekli dersi almamış olacağız. Zira oradaki baskının artması, her zaman terörün ekmeğine yağ süren psikolojik bir süreçtir. Doğru adımların atılması, PKK ve arkasındaki güçlerin bu psikolojik desteğini tersyüz edecektir. Terör, vatandaşın çözebileceği bir sorun değildir. Çok yönlü askeri, ekonomik, devletlerarası işbirliğine dayanan ve köklü yapısal değişimleri hayata geçirerek ancak teröre dur diyebilirsiniz.
Alınmayan ya da alınamayan hayata geçirilmeyen tedbirler, çözümler, önlemler zaaf oluşmasına ve dolayısıyla sadece şehit sayısının artmasına ve halkın öfke ve nefretinin artmasına sebep olacaktır. Şiddet her zaman için şiddeti doğurur. Sadece şiddetle terörle mücadele etmek mümkün değildir. Bunun dünyada pek çok örneği de vardır. Yapılması gereken bir akıl tutulmasına sebep olmadan akıllıca çözümlerle terörle mücadelede kararlı adımlar atmak zorundayız. Bu konuda ki kararlılığımızı da tüm dünyaya göstermeliyiz. Türkiye"nin bunu başarabilecek gücü her zaman vardı, bundan sonrada vardır ve olmalıdır. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Yaşar Yeşilyurt