Başalan Köyü makine nakış kursuna devam etmekte olan öğrencilerimin ihtiyaçları olan malzemeleri söz verdiğiniz üzere karşıladınız Öğrencilerim adına çok teşekkür ederim.
Dost gerçekleri, düşman işine geleni, deli ağzına geleni söyler. Özdemir Asaf ta bu cümleyi. Gerçekleri içimden geldiği gibi duygularımı mutluluğumu anlatmanın sevinciyle kaleme alıyorum. Ben yazar değilim, gazeteci hiç değil. Sadece okumayı ve yazmayı seviyorum. Hayata dair köşemde yüreğimin sesini kaleme alıyorum. Kimi zaman anama özlemim dile geliyor bazen de hayat yorgunluğum. Bir tarz yaratmıyorum. Var olan çizgimde sevgi katranı yüreğimden akanı yazıyorum.
Bu gün gerçekten ihtiyacı olan ve istediği modeli uygun kumaş ve iplerle yapamadığına şahit olduğum öğrencilerim, küçük arkadaşlarımın omzuna sihirli değnek kondurdum sevgili OSMAN GENÇ yardımı ile. 1985-1986 öğretim yılında Çarşamba'nın Beylerce köyünde başladım ilk usta öğretici görevime. Çocuk yaşta aldığım sorumlulukla ve kendime olan güvenimle. Yazmak istedim çünkü yasalara göre 657 ye tabi devlet memuru olarak görünse de gerçekte ne memur ne işçidir usta öğreticiler.
Yağmur çamur demeden dolanıp öğrencilerini yetişkin eğitimine ikna edip kendi çabaları ile kurs binasını hazırlayıp yetkili müdürlerinde onayı ile açılan kurslarda yetişkinin ihtiyaçları doğrultusunda girişimcilik de olmak üzere gerekli bilgiler verilir. Halk eğitim Merkezlerinin yapması gereken alan taramasını da usta öğreticiler yapmakta çoğu zaman. Kurslar da nöbet sırasına göre öğrenciler görev ve sorumluluklarını yerine getirir.Bugün her köyde Müftülüğün açtığı kuran kursları var.Yakacak ihtiyaçları müftülük tarafından karşılanıyor.
Başalan Köyü Sağlık Ocağı lojmanında su ve elektriğin olmadığı halde, gün ışığı ile ve taşıma sularla çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Yakacak ihtiyacını öğrenciler evlerinden getirdikleri yakacaklarla gidermekte. Kursun başladığı ilk günlerde öğrencilerim adına sosyal yardımlaşmaya hem maddi hem yakacak yardım talebinde bulunmama rağmen şubat tatili sonrasında halk eğitim merkezi müdürümüzün Hasan Doğan Spor Salonu'nda yaptığı toplant da öğrendim sonucun olumsuz olduğunu.
Aynı gün toplantımıza katılan Belediye başkanı sayın Osman Genç konuşmalara ilgisiz kalmadı ve talebimi değerlendirdi. Belediyeye uğramamı söyledi. İnanın ben sözde kalacağını düşündüğüm için şimdi kendime kızıyorum . Pazartesi öğleden sonra başvurumu yaptım, Perşembe günü belediyeden aradılar olumlu sonuç için.
Yılların tecrübesi ile isyanımı dile getirmek için yazıyorum bu yazıyı. Okuyanlara vereceğim mesajı almaları için, biz usta öğreticiler neler yaşıyoruz bilesiniz diye yazıyorum. Eğer bir üniversite bitirmedinizse elinizde kapı gibi diplomanız yoksa toplumda söz hakkınızda yok denecek kadar azdır. Kimseye kolay değildir hayat. Mücadele etmek gerek kazanmak adına ! Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa !
Emeğimize emek verenlerin de olabildiğini öğrenin diye yazıyorum. Dünya görüşü ne olursa olsun elindeki imkanları samimiyetime inanıp kullandığı için teşekkürü borç bildiğim Osman başkana yazıyorum ve teşekkür ediyorum.
Usta Nazım şöyle der:" En vefa kar dost gölgemizdir bilirsiniz ama unutmayın ki oda yoldaşlık etmek için güneşli havayı bekler!.
Güneşli günler görmeniz dileğimle bu haftalıkta bu kadar diyorum.