TİHEK'in kararına göre, İBB'de çalışan personelin, haksız nedenlerle işten çıkarıldığına yönelik yazılı ve görsel medyadaki iddialar üzerine resen inceleme başlatıldı. İnceleme kapsamında yazılı beyan veren İBB, 2019'da İBB Meclisi Hukuk Komisyonu ve Temel Haklar Komisyonunca oluşturulan Araştırma Komisyonu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince konuyla ilgili inceleme yapıldığı, bunların sonucunda hazırlanan raporun, belediye iştiraklerinin cevabi yazılarının ve İBB Meclis üyelerince verilen önergelerin yazılı görüşe ek olarak kuruma ibraz edildiği ifade edildi. TİHEK, belediyenin sunduğu yazılı görüşü, somut gerçeğe ulaşılması için yeterli bulmadı. Kurum, belediyeden, 27 Haziran 2019 ile 24 Kasım 2023 arasında iş akdi feshedilen işçi sayısı ile iş sözleşmesi feshedilen işçilerin fesih süreçlerinde ihbar önellerine riayet edilip edilmediğiyle ilgili belgelerin gönderilmesini talep etti. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan veriler uyarınca, bu tarihler arasında 74 bin 28 kişinin hangi gerekçelerle işe alındığı, 66 bin 920 kişinin ise hangi gerekçelerle işten ayrıldığı soruldu. İBB'nin kurula gönderdiği yazıda, belediye ve iştiraklerinde işten çıkarılan işçi sayısına ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığı, ayrımcılık iddiasıyla belediyeye açılmış dava bulunmadığı, alt işveren işçileri belediye çalışanı olmadığından işe giriş ve işten ayrılış işlemlerinin İBB tarafından yapılmadığı, 2019'da İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince oluşturulan araştırma komisyonu, mülkiye müfettişleri ve iş müfettişlerince yapılan incelemelerde mevzuata aykırı bulguya rastlanıldığına dair geri dönüş olmadığı kaydedildi. TİHEK kararında, belediyenin, 4 yıllık süreçte haklı veya haksız nedenlerle iş akdi feshedilen toplam işçi sayısı ve işe iade davalarıyla ilgili bilgi vermediği belirtildi. İBB bünyesinde, bağlı iştirak şirketleri ve kuruluşlarında çalışan çok sayıda işçinin sözleşmelerinin yerel seçim sonrası feshedilmesinin, ilk bakışta bu işlemlerin siyasi saiklerle yapıldığı izlenimini doğurduğu kaydedildi. Kararda, belediyenin cevapları, kamuoyuna yansıyan iddialar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ve diğer belediye yetkililerin açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, iki seçim öncesi veya seçimden hemen önce işe alınan kişilerin bir siyasi görüşe yakın olduğuna dair varsayımlar yapılarak sözleşmelerinin feshedildiğinin değerlendirildiği ifade edildi.