TOK, AÇIN HALİNDEN ANLAMAZ
Prestij filminde güzel bir replik vardır. ''Siz gerçeği bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz.'' Dünyanın en kolay işi kandırılmak isteyen birini ikna etmektir.
Erdoğan TOK. Tam bir siyasetçi. Önünde şapka çıkarılır. Seçimlere üç büyük vaatle girdi. Üç vaadini de yap(a)mayacağını bu satırlarda defalarca yazdım.
Birinci vaadi,doğalgaz olmayan bölgelere doğalgaz getireceğiydi. Uzaklara gitmenize gerek yok. SAMGAZ'ın internet sitesine bir göz atsaydınız,kentsel dönüşüm ve heyelan bölgeleri ile imarsız alanlara doğalgaz verilemeyeceğini bilirdiniz.
SAMGAZ'ın sitesinde,imarsız,imar uygulamasının yapılamadığı ve/veya parselasyonu tamamlanmamış alanlar,kentsel dönüşüm projeleri ve yol kırmızı kodları belirsiz güzergahların projelendirilmeyeceği açıkça yazmaktadır.
Erdoğan TOK'un okuma yazması vardır. Bu bölgelere doğalgaz getiremeyeceğini bilir. Buna rağmen gözümüzün içine baka baka gerçekleri gizledi. Kandırılmak istiyorduk. Kandırdı.
İkinci vaadi,vatandaş mağdur edilmeden kentsel dönüşüm gerçekleştirilmesi. Erdoğan TOK'un matematiği vardır. İnşaat hesaplarını yapabilir. Hiçbir yerde vatandaşı mağdur etmeden kentsel dönüşüm yapamazsınız. Buna rağmen gerçeği gizledi. Kandırılmak istiyorduk. Kandırdı.
Üçüncü vaadi,kimsenin ekmeği ile oynamayacağım. Merak ediyorum. Bu cümleyi söylerken içinden gülüyor muydu?
Seçim öncesi televizyonda,canlı yayında Erdem EROL soruyor. ''İşçi çıkaracak mısınız?''
Erdoğan TOK cevaplıyor. ''Biz kimsenin ekmeği ile oynamayız. Ben bir işçimi dışarı çıkardığım zaman, bu şimdi evine gidecek,ekmek götüremeyecek. Ailesi var,çocukları var. Ben hep bunların hesabını yaptım. Şimdi de kamuoyunda söyleniyor. İşçiler korkutulmaya çalışılıyor. Erdoğan TOK gelirse işten çıkarılırsınız. Ben buradan işçilerime seslenmek istiyorum. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Biz alın terinin,işçimizin yanındayız. İşini yapan, çalışan bütün işçilerimizle çalışacağımızı buradan beyan ediyorum. Rahat olsunlar. Biz işçi dostuyuz. İşçi babasıyız.''
Erdoğan TOK gerçekten babaymış. Ama üvey baba İnsanları karda kışta kapı önüne koymaktan çekinmeyen bir baba. Hulusi KENTMEN gibi konuşan,Erol TAŞ gibi davranan bir baba
Yıllarca çalışmadan,müşavir unvanı ile maaş aldığı için çalışanı,alın teri akıtanı anlamayan bir baba.
Erdoğan TOK'un planlama yapma kabiliyeti vardır. Seçim döneminde peşinden koşan gençlere nasıl kapı açacağını hesaplamıştır. Buna rağmen gerçeği gizledi. Kandırılmak istiyorduk. Kandırdı.
Sayın Başkan gerçekleri gizlemek konusunda hünerli. Şimdi bir gerçeği daha gizliyor. Yazacaklarımıza yalan,yok öyle şey diyebilir.
Ama kendisinin de ifade ettiği gibi,ayinesi iştir kişinin,lafa bakılmaz. Gizlediği şu.İlkadım Belediyesi'nin çıkardığı işçilere karşılık yeni personel alımına gidilmeyeceği.
Herkes bilir ki;seçim dönemlerinde bayrak asma yarışına giren gençlerin büyük çoğunluğu işsizdir.Ve bayrak asma yarışına sadece parti sevdası ile girmezler.
Hepsinin umudu,destekledikleri adayın seçimi kazanması ve kendilerine belediyede bir iş kapısı açılmasıdır. Erdoğan TOK bu gençlere borçludur. Verilmiş sözleri vardır. Sözünü tutmanın birinci koşulu eski dönemden kalan işçilerin kapı dışına konulmasıydı. Onu yaptı. Şimdi sıra kendi adamlarını belediyeye yerleştirmekte. Ve yerleştirecek
Bugün işten çıkarmalara gerekçe bulan başkan,hani işçi almayacaktın? diye sorulduğunda kılıf bulmakta hiç zorlanmayacak üstelik
Ahmet OKUYUCU, eski başkan. Bak gördün mü,desteklediklerin kapı önüne nasıl koydu,garibanları. Ankara'da müşavir,herhangi bir hastanede başhekim ya da vekillik seçimlerinde aday olabilir misin? bilemem. Ama İlkadım Belediyesinin çıkardığı işçilerin;işsiz,aşsız,ekmeksiz kalmaları sonucu eminim yüreğin sızlamıştır. Merak ediyorum.Rahat uyuyabiliyor musun?