Her yeni nesil kendinden önceki nesillere göre giderek ahlaksızlaşıyor. Toplum yapısının temeli ailedir. Toplumun bozulmasın da ki suçlu bulundu. Aile. İdeal bir nesil için ideal bir aile yapısı gerekir. Aile ideal ya dışarısı ? Okul,çevre, basın,sinema, sanal alem, teknolojik gelişmeler. Ceplere kadar giren sinemalar. Her şeyi bulabildiğin internet. Suçluya ‘’Ben suçlu değilim, bunlardır suçlu olan’’ dedirtti. Sorumluluk ailenin omuzlarından kalktı.
Ne güzel söylemiş Arif Nihat Asya;
Bize bir nazar oldu, Cumamız Pazar oldu.
Ne olduysa hep bize azar, azar oldu.
Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız.
Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız .
Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık .
Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız .
Devlet bozulmayı gördü, önce evin içine sokulan açık filmlere müdahale etti, kırmızı noktayı filme koydu, geç saatlere yayınları aldı. Her yerde açıktan yayınlanan dergileri poşetin içine soktu. Hemen itiraz yapıştırıldı.’’ Ülke İslamlaştırılıyor’’, birilerinin en güzel savunması buydu artık.
Devlet bunu yaparken, film sektörü teknoloji ile birlikte büyümeye başladı.Her kanalda toplumdan uzak,ama toplumu özendiren filmler, 100 küsuru geçen seriler ile seyri doyumsuz diziler. Adam ilk filminde amcasının hanımıyla ilişki kuruyor, 100 seri bu ilişkinin çevresinde gelişiyor. Neresini poşetleyeceksin neresine kırmızı nokta koyacaksın. Ne akıllarda kaldı o filmde, yeğen ve yengesi. Ne verdi topluma sizce.
Mafya filmleri para yaptı, 1. Dizide ölenler 1260. Bölümde yaşlandıklarından yeniden dizinin bir yerinden çıktılar, öldürülecek adam kalmadı. O kadar güzel öldürüyordular ki, testereyi alan bir başkasını doğramaya, en ufak bir tartışmada silaha davranan adamlar türedi. Sokaklarda siyah giyen gençler, bulduğu güçsüze üç beş kişi saldıran , teke tek bileğini bükemediği ne bıçakla delikanlılığın tarihini yazan tipler oluştu.
Müzik piyasası sesten çok görüntüye önem verdi, klipler Amerikanvari hatta Amerikalılara parmak ısıttıracak kadar taklit ötesi , sesten çok çıplaklığın ön plana çıkartıldığı ,anlamı olmayan gürültü kirliliğine dönüştü. Kim açıldıysa o daha çok prim yaptı. Magazin programları aldatmayı, metres hayatını güzel gösterdi.
En ufak bir tartışmada adam öldürmek sıradan hal aldı,kadına şiddet arttı, tecavüzcüler çocuklara yöneldi. İçki, uyuşturucu batağına saplananlar, anne-babasını dövenler, hırsızlık, dolandırıcılık, okulda öğretmenini bıçakla yanlarla final sahnesi tamamlandı.
Okulları anlatan filmler yapıldı, ne kadar cinsel içerikli unsur varsa, ne kadar argo kelime varsa hep içerisine konuldu, komiklik adına ağlanacak halimize güldürüldük, sonra öğretmenini dinlemeyen, öğretmenine karşı gelen gençler, erkek gibi küfür eden kızlar türedi. Bunlar yarın aile olacaklar ve çocuklarına özellikle kadınlar nasıl ana avrat küfrettiklerini anlatacaklar.
En küçük olayda sopalarla karşı gruba saldıran, eylem dendiğinde sokakları savaş alanına çeviren bu gençler devlet kademelerine girdi, eğitici oldu, çocuklar onlara teslim edildi. Onlar aileyi, aileler onları suçladı. Kısaca hızla toplum bozulmaya başladı, bozulma cazip geldi modernleşme adı altında, kimse dur demedi bu gidişe.
Seçim zamanı çıkılan otobüslerde, asgari ücretten bahsedildi, yatırımlardan dem vuruldu, kimse o yatırımlara bozulmamış toplumun güzel insanlarını nasıl istihdam edileceğinden bahsetmedi.kimse toplumun bozulduğunu, savaşını bunun için vereceğini söylemedi.
Küfrün,bencilliğin,özentinin, menfaatin kol gezdiği toplumda ahlaki değerlerin kaybolmasından başka ne beklenebilirdi ki.