Trafik kuralları, düzenli ve sorunsuz bir hayatın yaşanmasına katkı sağlamak amacıyla konmuştur. İslam dini, insanların haramdan korunmasını, helale koşmasını vaaz etmektedir.
Kulluk; Allaha itaatli, insanlara adaletli, mahlukata merhametli olmaktır. Adaletsiz ve merhametsiz bir yaşam, kul haklarının ihlaline neden olur. Konulan kurallara uymak, hayatın güzel yaşanmasını sağlayacaktır. Bu da kul haklarına riayet olacaktır.
Trafik kuralları, Allah c.c. saygın kıldığı ve kutsal ilan ettiği can güvenliğini sağlamak için uyulması gereken prensiplerdir. Müslüman kimliğine sahip kimselerin trafik kurallarına mutlaka uyması ve asla ihlal etmemesi gerekir.
Din Allahın emirlerine saygılı olmak, helale koşup haramlardan uzak durmak demektir. Din aynı zamanda Allah’ın yarattığı mahlûkata, insanlara, hayvanlara ve bitkilere şefkatle muamele etmek, onların haklarını ihlal etmemek demektir. Kul haklarını ihlal etmemek, hayatın daha güzel yaşanabilmesi için konulan kurallara uymakla mümkündür.
Yüce Allah, insanların kendilerini tehlikeye atmamalarını emretmiştir. Tehlike oluşturmak günah, tehlikeyi savuşturmak sorumluluktur. Trafik kurallarının gerektirdiği tedbirleri almamak, emniyet kemeri takmamak, hız sınırlarına riayet etmemek, hatalı sollama yapmak gibi kural ihlalleri hayati tehlikeler meydana getirir ki, buna sebep olanlar dinen sorumludur. Ölümlerle, çeşitli yaralanma ve sakatlanmalarla sonuçlanabilen böyle tedbirsizlikler, intihar ve haksız yere adam öldürmeyle eşdeğer bir suçtur. İhmaller sonucu meydana gelen maddi kayıplar da milli servete zarar olması bakımından, kul ve kamu hakkı ihlali demektir.
Mü’min mü’mine zulmedemez, haksızlık yapamaz. Trafik kurallarının ihlali karşı tarafa zulüm ve haksızlıktır. Bu kuralların ihlali nedeniyle bir kişinin ölümüne sebep olmak, cehenneme, Allah c.c.’ın gazabına, lanetine ve azabına sebep olur. Müslüman, dilinden ve elinden müslümanların zarar görmediği kimsedir. Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler. Bu İlahi ve Peygamberi mesajlar, haksız yere ölüme neden olmanın haram olduğunu anlatmaya yetecektir.
Kurallara uymak ve başkalarına zarar vermemek esastır. Zarar veren kimselere karşı cezayı fert değil, kanunlar belirler. Kişiler ceza vermeye kalkışırsa zulüm ve haksızlıklar oluşur ki bu da haramdır. Müslüman etrafına zarar veren değil, güven veren, zararları, çirkinlikleri gideren kimsedir.
Trafik kurallarının uygulanmasını takip eden kurumlar ve kurum çalışanları da, bu konularda vatandaşa yardımcı olmalı, katkı sağlamalıdır. Zaman zaman hizmeti, eziyete dönüştüren sorumluların olduğu görülmektedir. Sorunları çözme durumunda olan sorumluların, sorun çıkarması ve sorunların parçası haline gelmesi, güzel hizmetlerin eziyete dönüşmesine neden olmaktadır. Cezaların yazılması esnasında nezaket kurallarının aşılmaması, araçların çekilmesi durumunda onuru ve gururu incitecek bir tavır sergilenmemesi, kural ihlali yapan vatandaşın devletine olan saygısının aşınmasına neden olabilecek yaklaşımlara girilmemesi önem arz etmektedir. Hizmetin, eziyete dönüşmemesine dikkat edilmelidir.