Tüm kaygılarımla

Sıra sıra dizdiler sıraya  ve sıra geldi bizim sıraya

Sınayarak koklayarak girdiler koynumuza

Kalleş lerle ve hainlerle bir safta

Ve bu ne sinsi plandır ki boynumuz da  her yafta

 

Her ülkenin dil konusundaki duruşları belliyken, Amerikan ve Avrupalı  güçlerce bize dayatılan  Kürt açılımları meyvelerini vermeye başladı.

 Pkk sempatizanı ve uzantısı  partinin bazı milletvekilleri TBMM"de Kürtçe konuştu.

 Pkk   sempatizanı  partinin başkanı, bundan böyle devletin Kürtçe ile ilgili düzenleme yapmasını beklemeden, iki dilli hayatı bölgede yaşamın her alanında egemen kılacaklarını açıkladı.

 Bu açıklamanın ardından Diyarbakır Anakent Belediyesi tarafından 97 tane köy ve mezraya isimleri Türkçe ve Kürtçe olan tabelalar asıldı. Diyarbakır Sur Belediyesi ise, birimlerinin tamamının isimlerini Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak tabelalara yazdı.

 

“Meclis"te Kürtçe kapatma nedenidir” diyen TBMM Başkanı BDP"nin kararını; “siyasi propaganda ve palavra kokuyor.

Savcılar üzerlerine düşeni yapmalı” şeklinde değerlendirdi. Bu gelişmeler karşısında

“Türkiye"nin resmi dili Türkçe"dir” diyen Çankaya"daki AKP"liye sormak gerek;

 Bitlis"in düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıl dönümü törenlerine katılmak için yaptığı gezide, Güroymak ilçesinden geçerken neden bu ilçenin adına Norşin dedi?

Başbakan ise, öğrenci olaylarını eleştirmekten, henüz bu iki dilli yaşam konusunda görüş bildiremedi..

 

 

İki dil konusunda “…Türk Silahlı Kuvvetleri, ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuş ve olmaya devam edecektir”

 şeklinde açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı için, “seni ilgilendirmeyen konularda görüş açıklama” diye çıkış yapanlar, patronların kurduğu ve öncelikli ilgi alanı ekonomi ve üretim olan TÜSİAD örgütünün başkanı için aynı şeyi düşündüler mi?

 

 Yeni demokrasi hareketi adı verilen partinin başarısız başkanının eşi ve TÜSİAD"ın sadece çağdaş görünümlü başkanı olan bayan, Diyarbakır"da bölgesel kalkınma zirvesi yemeğinde yaptığı konuşmada Kürtçe cümleler kullanmış ve halay çekerek Kürt sorununa “katkı!” sağlamıştır.

                                            *****

Bizim okullarımızda okunan ant"tan rahatsızlık duyan emperyalizmin maşaları, ABD okullarında öğrencilerin sabahları ders öncesinde, sınıflarında ayağa kalkarak şu yemini ettiklerini biliyorlar mı?

 “Amerika Birleşik Devletleri'nin bayrağına ve o bayrağın simgelediği cumhuriyete bağlılık için ant içiyorum.

 Herkes için özgürlük ve adaletle, tanrının gözetiminde bölünmez, tek vatan için..”

 

Türkiye"nin sorunlarının nedeni iki dilli yaşam, anadilde eğitim ya da Kürt sorunu değildir.

Yıllardır devleti küçültmek bahanesiyle kamu varlıklarını değerlerinin çok altında satarak, üretmeden tüketerek, küresel sermayenin emirleriyle tezgahlanan piyasa, insanlarımıza çözüm olarak sunulmaktadır. Sosyal devlet bitirilmek istenmektedir.

 Sosyal güvence, sağlık güvencesi, barınma olanakları tüketilmektedir.

 Açlık, yoksulluk, işsizlik kader olarak sunulmaktadır.

 Ekonomik kriz sonucunda yatırımlar durmuş, fabrikalar kapanmaya başlamış, tarım ve hayvancılığımız bitirilmiştir.

Emperyalist güçlerin isteğiyle yapılan açılımlar sorun oluşturmuş, terör azmış, yolsuzluk ve hukuksuzluk büyük boyutlara ulaşmış, siyasi belirsizlik ortaya çıkmıştır

. Laiklik ve cumhuriyetimiz çok büyük tehlike altındadır.

 Türkiye Cumhuriyeti, dışa bağımlı yanlış yöneticiler nedeniyle kuruluş rotasından saptırılmıştır. Kemalist ilkelerden,  ve o muhteşem ulusal kuvva i milliye tavrından  verilen tavizler, bugün tüm sorunların kaynağını oluşturmaktadır.

Ülkemizin sorunları iki dilli yaşamla çözülemez;

cumhuriyetçilik, ulusalcılık, devletçilik, halkçılık, laiklik, devrimcilik ilkeleri, dün olduğu gibi bugün de, yarın da sorunların çözümü için vazgeçilmez bir dayanaktır.

Tüm kaygılarımla