Uzun, yaptığı açıklamada, seracılığın genellikle Akdeniz Bölgesi'nde yaygın olduğunu, Karadeniz Bölgesi'nde ise erken ve geç turfandacılık yapıldığını söyledi. Her kapalı örtü altı yetiştiriciliğinin seracılık olmadığını belirten Uzun, şunları kaydetti: ''Ülkemizde, seracılık gece ve gündüz sıcaklık farklarının çok olmadığı Akdeniz Bölgesi gibi yerlerde aktif olarak yapılmaktadır. Karadeniz Bölgesi'nde ise zamanından önce ve sonra ürün yetiştirme anlamına gelen turfandacılık yapılmalıdır. Seracılıkla turfandacılık birbirine karıştırılmamalıdır. Bir yerde kapalı örtü altı yetiştiriciliği görüldüğünde ''burada seracılık yapılıyor'' diyemeyiz. Seracılıkla, turfandacılık farklıdır. Biz yüzde 5'in içinde bulunan Karadeniz Bölgesi illerinde sadece turfandacılığın yapılabileceğini söylüyoruz. Buralarda gerçek seracılık yapılamaz.''
"KARADENİZ İLLERİ HİÇBİR ZAMAN ANTALYA İLE YARIŞACAK SERACILIK YAPAMAZ"
Seracılığın kış aylarını da içine alan bir üretim yapma şekli olduğunu vurgulayan Uzun, ''Yani Aralık, Ocak, Şubat aylarında domates, patlıcan üretmek demektir. Seracılıkta kesinlikle ısıtma yapılır. Karadeniz illerinde ise yılda sadece bir ay ısıtma yapan Antalya ile yarışamayız. Yaparsak zarar ederiz. Dolayısıyla Karadeniz illeri hiçbir zaman Antalya ile yarışacak şekilde seracılık yapamaz''diye konuştu.
Türkiye'de seralarının yüzde 96'sının Hatay, Mersin, Antalya, Muğla olmak üzere Akdeniz Bölgesi ve yakın illere yayıldığının görüldüğünü ifade eden Uzun, Mersin'de yüzde 20, Antalya'da yüzde 70 oranında sera bulunurken, Muğla'da yüzde 5, geriye kalan yüzde 5'lik oranın ise, Trabzon, Ordu, Zonguldak, Bartın, Sinop ve Artvin illerinin oluşturduğunu kaydetti.
Uzun, tüm bu nedenlerle Karadeniz Bölgesi'nde zamanından birkaç ay önce ya da üretim şekli olan turfandacılık yapılmasının daha doğru olacağını da vurguladı.