Türkçemiz, bir neferi daha yitirdi

Şair ve edebiyayçı olmasının yanı sıra dilbilimci kimliğiyle, dil ve sözlük çalışmalarıyla Türk dili ve edebiyatına unutulmaz hizmetlerde bulunarak, yaşamı boyunca Türkçenin korunması ve gelişmesi için çaba gösteren Ali Püsküllüoğlu aramızdan ayrıldı

"Edebiyat, insanoğlunun güzel yaratılarından biridir ve konusu da insandır. Sözlü ya da yazılı olarak ortaya konur, yani 'dil'in bir ürünüdür" diyen ve en son "Edebiyat Sözlüğü" adlı kitabı yayımlayan Ali Püsküllüoğlu, yakın geçmişe kadar Milliyet'te dil sorunlarıyla ilgili yazmaktaydı ¨

Uzun süredir rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören Ali Püskülloğlu'nun cenazesi dün, Ankara Küçükesat Camisi'ndeki cenaze namazının ardından toprağa verildi. 1 Ocak 1935 tarihinde Adana'da dünyaya gelen Ali Püsküllüoğlu, Adana ve Mersin'de başladığı öğrenimini sağlığı nedeniyle yarıda bırakarak çiftçilik, gazete satıcılığı, sinema biletçiliği, avukat yazmanlığı, redaktörlük, gazetecilik ve yayımcılık işlerine girişir; İstanbul'da, 1959 yılında Çevre Yayınevi'ni kurması, Adana-Kadirli'de "Karacaoğlan" adlı haftalık bir gazete çıkarması, 1960-1983 yılları arasında Türk Dil Kurumu'nda Yayın ve Tanıtma Kolu Uzmanı olarak çalışmasıyla edebiyat ve yayın dünyasında kendini kabul ettirir. 1980 sonrasındaki gelişmeler nedeniyle Püsküllüoğlu, Türk Dil Kurumu'ndaki görevinden 1983 yılında istifa eder ve bir süre sonra da emekli olur.

YAZILI VE GÖRSEL BASINDA ÇALIŞIR

Çeşitli gazetelerde haftalık olarak sanat-edebiyat sayfasını yöneten Püsküllüoğlu, dergiciliğe de el atarak "Yusufçuk" şiir dergisini çıkarır. Aynı zamanda "Türk Dili" dergisinin yazı kurullarında da yer alırken, "Çağdaş Türk Dili" dergisinin kurulmasına da önayak olarak bir süreliğine genel yayın yönetmenliğini üstlenir. Ankara Radyosu'nda "Kitap Saati", Türkiye Radyoları'nda Türk Dil Kurumu adına "Arı Dile Doğru", "Ana Dilimiz", "Öz Dilimiz" programlarını hazırlar. Türkiye Radyoları'nda 1 yıl süreyle her akşam yayımlanan "Atatürk'ün Söylev"ini ilk kez bugünün diline aktararak sunanlar arasında yer alır. Bu çalışmaların yanında tiyatro oyunları ve çevirileri de bulunan Püsküllüoğlu, "Mağara/Dağ Başı" adlı radyo oyunu Türkiye Radyoları'nda, İngilizceden çevirdiği tek perdelik oyunları da Türk Dili dergisinde yayımlar.

ŞİİRLERİNDE TOPLUMSAL OLGULARA YER VERİR

Türk edebiyatının İkinci Yeni adı verilen şiir akımının başlıca şairlerin ürünlerine benzer özellikler gösteren şiirler kalem alan Ali Püsküllüoğlu edebiyatımızın en çalışkan şairleri arasında yer alır. İlk şiiri "Kaynak" dergisinde çıkan ve daha sonra; Varlık, Hisar, İstanbul, Türk Düşüncesi, Değişim, Akşam, Vatan, Ulus, Papirüs, Türk Dili, Cumhuriyet, Yusufçuk dergi ve gazetelerinde yazan Ali Püsküllüoğlu özellikle Ülkü Tamer, Turgut Uyar ve Edip Cansever şiirlerine benzer özelliklerdeki ilk şiirleriyle "İkinci Yeni" şiirinin ölçülü, dengeli bir şairi olarak karşımıza çıkar. Ancak değişimi ve yenileşmeyi de arayan Püsküllüoğlu 1970'ten sonra şiirlerinde tümüyle yeni bir şiire yönelir. Şiirlerinde toplumsal olgular ve olaylar daha belirgin hale gelir. Dille içli dışlı olmanın verdiği rahatlığı bir kolaylık olarak algılamayarak, iç uyaklı, tartımlı dizelerden oluşan yapısı sağlam, şiirimizdeki yenilikleri dikkatle izleyerek kendi şiirinin potasında eriten, toplumsal tarihi de kapsayan, zamana dayanıklı, söyleşi edası taşıyan şiirler kale alır. Bir yandan da şiirimizin bir diğer ustası Behçet Necatigil'in sık kullandığı "kırık dize" yapısını şiirlerine uyguladığı da görülür. "Pembe Beyaz", "Aydınlık İçinde", "Karanfilli Saksı", "Uzun Atlar Denizi", "Sırtımızda Kızgın Güneş", "Unutma Onları", "Yaz ve Yağmur", "Gül Sevgili Yurdum (1983'te Toprak Şiir Ödülü)" ve "Babadat (Toplu Şiirler)" adlı şiir kitaplarını çıkarır Ali Püsküllüoğlu.

DİL DERNEĞİ'NİN KURUCULARINDANDI

Şairliği, dergiciliği, gazete ve tevevizyonlardaki kültür-sanat çalışmalarının yanı sıra dil ve sözlük alanında da ürünler verir. Bu alanadaki çalışmalarıyla da kendini kabul ettirmesini bilen Püsküllüoğlu, sözlük çalışmalarına 1963 yılında başlar. İlk yayımladığı sözlüğü "Öz Türkçe Sözlük" adını taşır ve 1966 yılında yayımlanır. Ali Püsküllüoğlu 40 yıl süreyle dil ve sözlük çalışmalarını sürdürmesiyle 20'yi aşkın çeşitli boyutlarda sözlükler yayımlar. 1983'te TDK'den istifa etmesinin ardından, 21 yıl önce Dil Derneği'nin ve Edebiyatçılar Derneği'nin kurucuları arasında yer alır. O zamandan beri, dil ve yazın çalışmalarını Ankara'da kurucularından olduğu Dil Derneği çatısı altında sürdürür. Çocuk edebiyatı alanında da ürün veren Püsküllüoğlu, "Nasrettin Hoca" adlı kıtabıyla 1981 yılında Türk Dil Kurumu Çocuk Yazını Ödülü'nü alır. "Zamansız" adını taşıyan dosyasıyla 2005 yılında Yunus Nadi Şiir Ödülü'nü kazandı.

KÜLTÜR SANAT Haberleri