Likidite ve kredi koşullarının zorlaştığı uluslararası mali kriz ortamında, IMF, gerek vade, gerekse maliyet açısından en uygun koşullara sahip bulunuyor. Krizden etkilenen ülkelere verdiği 'desteği' arttırmak amacıyla kredi imkânları ve çeşitlerini arttıran IMF, mevcut koşullarda cazip bir kredi kurumu olma yolunda adımlar attı. Yenilenen koşullarda Türkiye, IMF'den, uluslararası piyasalara göre üçte bir oranında daha ucuza kredi alabiliyor. Ancak, gerek kredibilitenin güçlendirilmesi, gerek vade, gerek koşullar, gerekse maliyet açısından standard Stand-by halen en çok tercih edilen anlaşma çeşitleri içinde yer alıyor. IMF analistlerine göre, Fon'un yeni enstrümanı Esnek Kredi Hattı (FCL) cazip bir kredi imkânı ancak Türkiye gibi, kotasının üç katı ve üzeri borcu bulunan ülkeler için ciddi bir maliyet getiriyor. Uzmanlar, borçların az olması halinde, FCL'nin oldukça cazip olduğuna da dikkat çekiyorlar.
TÜRKİYE'NİN SİCİLİ TEMİZ
Türkiye, Esnek Kredi Hattı imkânından faydalanabilmek için gerek geçmişteki ekonomi performansı ve sicili ile sağlam politikaları açısından gerekli yeterlilik kriterlerine sahip bulunuyor, ancak kotasının çok üstünde borçlanmış olması, bu kredinin faiz maliyetini arttırıyor. Uluslararası piyasalardan yaklaşık yüzde 7 oranında faizle borçlanan Türkiye, IMF'den yüzde 2.3 oranında bir maliyetle kredi kullanabiliyor. Uzmanlar, Türkiye'nin 15 milyar dolar civarındaki bir kredi tutarının yeterli olabileceğini, bu süreç zarfında da, küresel krizin geçmesiyle, uluslararası borçlanma imkânlarının daha cazip hale gelebileceğini vurguluyorlar. Uzmanlar, Türkiye'nin, geçtiğimiz süreçte iç borçlanmaya ağırlık vererek, kamu finansmanının böyle sağlandığına da dikkat çekiyorlar.