Kimdik o zaman, şimdi kimin kullarıyız!
Bir mutluluğun garip yoksullarıyız!
Biz İskele, Baf, Lefke, Ağırdağ, Magosa
Bir salatanatın boynu bükük kullarıyız
A.Nihat Asya
Türkiye devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak ve geliştirmek Türkiye"nin bekasını sağlayacak milli hedeflerinden biridir. Bu hedef ülke güvenliğinin sağlanması ve devam ettirilmesi için elzem olan bir hedeftir. Bu açıdan bakıldığında milli hedefler kısa süreli olmayıp uzun vadede gerçekleşecek hedeflerdir. Bu hedeflerin ince ayrıntılar ve ustalık gerektiren siyasi amaçlar doğrultusunda planlanıp titizlikle uygulanması gerekir. Milli hedefler bu nedenle kolay değiştirilmezler ve değiştirilmeye ihtiyaç göstermezler.
Ancak milli menfaatler böyle değildir. Milli menfaat denildiğinde milli hedeflere ulaşılmasında ya da milli hedeflerin muhafazasında olumlu etkileri olan özellikler akla gelmelidir. Bu anlamda milli menfaatler değişebilir içinde bulunduğu iç ve dış şartlar karşısında menfaatlerini yeniden tespit ve tarif edip geliştirilebilir. Belirli bir zamanda ülke yararına olan durum başka bir zaman diliminde ve şartlarda ülke yararına uygun olmayabilir. Bir ülkenin dış güvenliği ve siyaseti ile ilgili milli menfaatleri de aynı bağlamda düşünülmelidir. Bu bakımdan dış siyasetin değişmezliğinden ve devamlılığından bahsetmek doğru değildir.
Bu açıdan bakıldığında son İsrail ile olan gelişmeleri de bu çerçevede yorumlamak daha anlamlı olacaktır. Türkiye Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi milli menfaati gereği olarak görmüş ve dış siyasetini buna göre ayarlamıştır. Son yıllarda Arap ülkeleriyle geliştirilen olumlu ilişkiler her zamankinden daha çok meyvelerini vermeye başlamıştır. Türkiye"nin Arap ülkeleriyle geçmişte istenilen düzeyde olmasa da son yıllarda geliştirilen olumlu ilişkiler milli menfaatleri gereğidir. Peki, orta doğunun kalbinde yer alan İsrail devleti ile olan ilişkileri hangi çerçeveye oturtmak gerekir.
Türkiye İsrail devletinin ilk kurulduğu günden bugüne kadar stratejik ilişkiler kurumuş geliştirmiş bir devlettir. Türkiye"nin İsrail ile kurduğu bu ilişki milli menfaatleri gereği çoğu zaman Arap ülkelerini karşısına alan bir tavır içinde olmuştur. Ancak İsrail devleti ile son yıllarda yaşanan gelişmeler Türkiye"nin milli menfaatlerini ve bu konudaki politikalarını nasıl belirleyecektir. Bu İsrail"le yaşanan insani yardım gemilerine İsrail devletinin yaptığı hukuk dışı ve insani olmayan müdahaleyle daha da önemli hale gelmiştir. Hem Türkiye hem de İsrail hükümetlerinin iyi ilişkiler içinde olması milli menfaatlerinedir. Ancak İsrail kamuoyunda bu ilişkilerin nasıl kabul gördüğüne ilişkin yeteri kadar bilgi yoktur. Bu son gelişmede de gördük ki İsrail kamuoyu da Türkiye"ye yönelik düşüncelerinde belirsiz bir tutum takınmıştır.
İsrail"in Türkiye ile yakın ilişkiler kurması stratejik yararınadır. Ancak bugün gelinen noktada acaba aynı şey Türkiye için geçerlimidir. Bunu zaman gösterecek. Milli menfaatlerin değişebilirliğini söylemiştik. Bu değişme tutarsızlığa ve boyun eğmeye dönüşürse orada milli menfaatlerin ne olduğu tartışmalı hale gelecektir. Siyaset planlayıcıların bundan sonra İsrail ile olan ilişkilerimizin devamında bu hususu göz ardı etmeden belki yeniden milli menfaatlerin belirlenmesi ve tutarlı hale getirilmesi için çaba göstermeleri gerekir. Aksi takdirde milli menfaatlerimizin olduğu diğer ülkeler nezdinde hiçbir inandırıcılığımız kalmaz.