Çağlayan, ayrıca Avrupa'dan dan da yatırımların Türkiye'ye kayacağını söyledi.
Yatırım Danışma Konseyi 7. Toplantısı hakkında bilgi paylaşımında bulunan Çağlayan, 16 üyeli Avro bölgesindeki işsiz sayısının bir ülke olması halinde dünyanın en kalabalık 59. ülkesi olacağını söyledi. Hükümet ve Ekonomi Bakanlığı olarak bu etkilerin minimize edilmesi için gereken her türlü çalışmayı yaptıklarını ve önlemleri baştan aldıklarını anlatan Çağlayan, proaktif ihracat politikalarının Türkiye'nin pazar ve ürün çeşitlendirmesiyle kriz döneminde ihracatını artırmasının temel belirleyicisi olduğunu kaydetti. Çağlayan, Türkiye'nin, ülkedeki sağlam finansal sektör, güçlü iç talep ekonomik ve siyasi istikrar sebepleri ile krizden en hafif etkilenen ve bu etkiden de en çabuk sıyrılan ülkelerden birisi olduğuna dikkati çekerek, Avrupada'ki pek çok gelişmiş ülkenin kriz öncesindeki ekonomik göstergelerine 2016-2017'den önce ulaşamayacaklarını, ancak Türkiye'nin çoktan kriz öncesi dönemin de üzerine çıktığını anlattı. İhracatın yarıya yakının Avrupa'ya yapılması nedeniyle buradaki olumsuz gelişmelerden etkilenilmemesinin mümkün olmadığını aktaran Çağlayan, Hükümet ve Ekonomi Bakanlığı olarak, bu etkilerin minimize edilmesi için gereken her türlü çalışmayı yaptıklarını ve önlemleri aldıklarını dile getirdi. Bakan Çağlayan, şöyle devam etti: İstihdam verileri, Avro bölgesinde (16 ülke) işsizlik oranı yüzde 10,9 ile rekor kırdığını ve 17,5 milyon kişinin işsiz olduğunu gösteriyor. Bu, Hollanda nüfusundan daha yüksek bir insan topluluğunun iş arıyor olması demek. Proaktif ihracat politikamız, Türkiye'nin pazar ve ürün çeşitlendirmesi ile kriz döneminde ihracatını artırmasının temel belirleyicisi oldu. Ülkemizdeki sağlam finansal sektör, güçlü iç talep, ekonomik ve siyasi istikrar sebepleri ile krizden en hafif etkilenen ve bu etkiden de en çabuk sıyrılan ülkelerden biri oldu. Türkiye geçmişte 10 dakika sonrasını göremezken şimdi 12 yıl ötesine bakıyor. Fakat hedefimiz sadece büyümek değil. Biz, bir taraftan büyürken diğer taraftan bu büyümenin istikrarlı olmasın, cari açığı azaltmasını, üretimin ithalata, bağımlılığını azaltılmasını, üreticilerimizin rekabet gücünü artırmasını, katma değeri artırmasını, istihdamı artırmasını, 6. bölgeye vermiş olduğumuz desteklerle bölgesel kalkınmışlık farklılıklarını azaltılmasını hedefliyoruz. Bizi bu hedeflere taşıyacak araçlardan biri olan yeni teşvik sistemidir. Bildiğiniz gibi, yeni teşvik sistemini oluşturmamızın amacı yatırım-üretim-istihdam-ihracat politikaları arasında bütünlüğün sağlanması, ithalata bağımlı olduğumuz ara mallarının ve hammaddelerinin Türkiye'de üretiminin sağlanması ve ihracatta emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye geçişin sağlanması üzerine kurulmuştur. Stratejik sektörlerde yatırımların artmasıyla ithalata bağımlı olduğumuz ürünlerin üretimi Türkiye'de yapılacak.