Türkiye'nin kalkınma yolculuğuna önderlik eden bankalardan biri olduklarını vurgulayan Bilgiç, "TSKB'den kredi almak demek, bir anlamda Dünya Bankasından, Avrupa Yatırım Bankasından kredi almak demektir." ifadesini kullandı. İklim finansmanı, yenilenebilir enerji, deprem bölgelerinin yeniden yapılandırılması, özel sektörün sürdürülebilir faaliyetlerinin desteklenmesi konularında geçen yıl reel sektöre toplam 1,3 milyar dolar kredi kullandırdıklarına dikkati çeken Bilgiç, kaynaklı kredilerle beraber bunun 2 milyar dolara yaklaştığını söyledi. Bilgiç, bunların büyük bölümünü yatırım kredisi şeklinde kullandırdıklarını, 6 Şubat'tan itibaren de deprem bölgesine odaklandıklarını dile getirdi. Deprem bölgesine bir yılda 600 milyon dolarlık kaynak temin ettikleri bilgisini veren Bilgiç, "Kullandırdığımız kaynaklar deprem bölgesinin yeşil dönüşümünü sağlayacak." diye konuştu. Yeşil dönüşümü sadece üretim olarak algılamadıklarını belirten Bilgiç, girdi sağlayan ürünlerin de bu kapsamda desteklendiğini ifade etti. Dünya Bankası ile geçen yıl sonunda Türkiye Yeşil Fonu'nu kurmak için anlaşma imzaladıklarını anımsatan Bilgiç, şunları kaydetti: "Dünyada krediyle finanse edilerek kurulan ilk girişim sermayesi yatırım fonu olacak. 155 milyon dolarlık fon kuruyoruz. Fonu, TSKB kuracak ve yönetecek. 155 milyon dolarla kuruyoruz ama fonun 400 milyon doların üstüne çıkmasını bekliyoruz. Özel sektörün fona ilgi göstermesini bekliyoruz. Biz sermaye yatırımı yapacağız, kredi vermeyeceğiz. Sermaye olarak başarılı bulduğumuz ve yeşil dönüşümü sağlayabilecek yatırımlara sermayedar olacağız. Ciddi bir kaldıraç etkisi öngörüyoruz ve daha fazla dönüşüm etkisi oluşturacak. Türkiye Yeşil Fonu'nun kurulumunda son aşamasına geldik. Fonun mayıs ayı içinde kurulum aşamasını tamamlamayı planlıyoruz. Yıl sonuna doğru en az 2 yatırımı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz."