TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ...

Sami Kesmen

Ülkemizin önemi dünyanın en uç köşelerinde yaşayan ülke insanı tarafından bile biliniyor. Sosyal medyanın etkinliği ile bu düşünce tüm dünyaya da sunuluyor. 
      Ülkemizin stratejik pozisyonu, tarihi mirası, gösterdiği başarı performansı, İslâm alemi üzerindeki etkinliği gibi temel özellikleri nedeniyle önemi daha da artmakta ve kabul edilmektedir. 
      Hac ve umre organizasyonu nedeniyle sık sık Suudi Arabistan'a gitmekteyim. Dünyanın her tarafından aynı gaye ile kutsal topraklara gelen Müslümanlar arasında en çok konuşulan ve hatta ortak sohbet konusu olan başlık "Türkiye"dir. 
       Tarihi mirası referans kabul edilerek, müslümanların sorunlarını çözecek tek ülke Türkiye olarak görülmektedir. Bunu destekleyecek örnekler de veren farklı ülke insanlarının neredeyse her birinin tarihinde milletimizle ilgili bir bağının olduğu ifade edilmektedir. 
      Farklı ülkeleden gelen Müslümanlarla yaptığımız ikili ve özel diyaloglarda, bütün ümitlerini ülkemizin geleceğine bağladıklarını müşahede ediyoruz. O kadar ki, kendi ülkelerindeki iç sorunları bile Türkiyenin etkisiyle çözmeye çalıştıklarını söylemekten gurur duyduklarını görüyoruz.
      Gerçekten ülkemizin önemi, fonksiyonu, gücü ve yaşam standardındaki üstün vasfı; dışarıdan daha iyi fark edilmektedir. Gurur duyacağımız bir şekilde istisnasız, bütün dünya müslümanların ülkemize örnek, önder ve rehber görmeleri  mutluluk vericidir. Ama bir o kadar da sorumluluk yüklemektedir. 
      Diğer ülke insanlarında, Türkiyeye, ülke insanımızın fark ettiğinden çok daha fazla bir kabulün olduğu memnuniyet vericidir. Ancak, bu değer ve kabulün zaman içinde beklenen etkiyi göstermemesi halinde, duygusal bir deprem oluşturacak noktaya kadar, o insanlarda hayâl kırıklığı meydana getirecektir. 
     Elbette,  ülkemiz güçlüdür. Hatta, sanıldığından daha çok güçlüdür. Gücünü de son yıllarda hem söylem hem de eylemleri üzerinden göstermektedir. Bu nedenle de yedi düvel tarafından baskı altında tutulmaktadır. 
      Tüm olumsuzluklara, iç ve dış tehditlere, ortak dış mihrakların baskısına rağmen ülkemiz kendi ayakları üzerinde durmakta, görüşünü ve duruşunu, düşüncesini ve planlarını rahatlıkla dünyaya ifade etmektedir. 
      Her duruşun bir bedeli, her kazanımın bir karşılığı vardır. Ülkemizin haklı ve doğru duruşu nedeniyle de, sık sık belli bir plân ve program dahilinde dış operasyonlarla karşılaştığı görülmektedir.
      Güçlü olan ve dış müdahalelere karşı da tek yumruk olmasını bilen ülke insanımız, normal zamanlardaki birbiriyle olan kavgasını bırakıp dış müdahaleye her yanıyla direnmesini bilmektedir. 
       Yapılan mahalli seçimlerden sonra artık ülkemiz tekrar normalleşme sürecine girmiş, dış müdahale başlıklarına karşı gardını almıştır. Bu müdahalelerin her bir vatandaşı direk etkileyen döviz kurlarındaki yükseliştir. 
       Milletimiz, açlığa, zorluğa, yokluğa razı gelecek ama asla boyun bükmeyecektir. Farklı siyasi düşüncede bile olsa, doğru idari tasarruflarda herkes merkezi idarenin yanında olacaktır. 
      Türkiyenin önemi çok yüksektir. Bunu milletimiz bilmektedir. Bu önem milletimizin beslendiği değer yargılarından gelmektedir. Bu nedenle de her bir vatandaş bu konularda hükümetin yanında yer almaktadır. 
      Dünya müslümanlarının haklı beklenti ve kabullerine ülkemiz cevap verecek güçtedir. Yeter ki hem milletimiz hem de dünya müslümanları doğru tasarrufların yanında yer almış olsunlar. Bunu ülke dışına çktığımızda çok daha iyi görmekteyiz. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.