TÜRKLEŞTİRİLEMEYEN ANADOLU

Dursen Özalemdar

Elimde “Hıstory Revealed Ancıent SAMSUN (Amısos) başlıklı TEXT: Prof.Dr. SÜMER Atasoy –Güngör Doğanay tarafından, Samsun Büyükşehir Belediyesince hazırlanmış İngilizce kitapçık ilgi çekici.

3. sayfada yer alan Anadolu ve Yunanistan haritasında Karadeniz in ismini (PONTOS EXİNOS) Samsun adının AMİSOS diğer, bölge ve şehirlerin Yunan bölge isimleriyle eşleştirilmesi, 1071 den bu yana TÜRK ve İSLAM olan bu bölgelerin, halen Yunan hayallerine uygun bir şekilde tanıtılması, Milli lik adına ne mana ifade ettiği düşünülmelidir.

1178 yılında Sultan 2. Kılıç Aslan tarafından KÂFİR Samsun da fethedilerek, Türkleştirilen Samsun, aradan geçen bin yıla rağmen, hala bazı aydınlar tarafından MİLLİ olmayan bir arayış ve icraat içinde olunulduğu görülmektedir.

Samsun Büyük şehir Belediyesinin, AMAZON takıntısı, buna ait batı parktaki çalışma ve yatırımları da düşündürücüdür. AB. nin kendine has hukuku muvacehesinde, Mülkiyet hakkında Türkiye’den hak ve talepte bulunan devletlerin tavırları bilinirken, Bu konuyu canlı tutmak amacıyla” Sit “adı altında Rum ve Ermeni evlerinin korunma altına alınması da ayrıca ilginçtir.

Türk ve Osmanlı eserlerinin geçmiş yakın tarihimizde, sistematik olarak yok edilmesinin, açık örneklerini Samsun’ da ancak tarihi resimlerde kalan birçok çeşme, sebil ve binanın yok oluşunda, açıkça görmenin mümkün olduğudur.

Tek; İki kapı kalıntısı ve ayakta durmaya çalışan, Kale mahallesindeki BEDESTEN’ in, mal sahipleri tarafından nasıl tahrip edilerek, aslından uzaklaştırıldığı göz önündeki faciadır.

Niçin? Bu toprakları bize yurt yapan, atalarımız heykellerini yapılmıyor da, Ne olduğu dahi tarihen ispat edilemeyen, Grek efsaneleri içindeki işlerle uğraşmanın manası nedir?

Senaryolarında, bir zamanlar Doğu ve Batı Romalılar ve Bizanslıların, bu coğrafyadaki hâkimiyetlerinde, ARENALARDA, O zamana ait İNANÇLI insanları vahşi ve aç bırakılmış hayvanlara parçalatılmasını, acımasız Gladyatörlerin silahlarıyla öldürülmelerini, HURRA ve alkışlarla eğlenti haline getirmiş olan, Sapıklıkları da eklerlerse daha inandırıcı olacaklardır.

Peri bacalarındaki mağaraları, Sümela manastırının sarp dağlar arasındaki gizliliğini, yer altındaki şehirlerin hikmetlerini, Yedi uyurların kaçışları, 300 küsur sene uyutulmaları, anlatılırken, Zulüm’den ve dinsizlikten kaçan insanların o yönlerini niçin dile getirilmiyor.

Milli likten uzak, düşüncelerle karakterize edilen hurafelerin, Milletimize mal edilmesi çalışmalarına her düşünenin bir isim bulabileceğı açıktır.

Büyük Şehir Belediyesinin vaatleri içinde bulunan HALK EKMEK projesi gibi , toplumun tümünü ilgilendiren bir konuya göz ardı ederek Lüks ve İsraf olarak tanımlanabilecek işlerle uğraşması ve icraat sahibinin vekillikle ödüllendirilmesi de ayrıca düşündürücüdür, Belediyelerin var güçleri ile İNŞAAT yapmaları, yapılmış olanları yıkıp yeniden yapmaları günümüzde en geçerli meslek olan İNŞAATÇILIK ın ön plana çıkarılması da düşündürücüdür. Bazı yerlerde KIRAATHANE adı altında KİTAP OKUMA yerleri açan iktidara rağmen Samsun da, olanı yıkıp Metruk bir binaya kütüphanenin taşınması söylenen le icraatın birbirini tutmadığı gerçeğini göstermektedir. Merkezi yerdeki SİTE CAMİİNDEKİ KOPFERANS SALONU ve ilgilenenlerin istifade edebildiği KÜTÜPHANENİN yok edilerek gelir getiren HALI MAGAZASINA kiraya verilmesi ile KÜLTÜR’e önem verilmeyişin göstergesidir.

Özenti ve gerçeklikten uzak, Batılı oyun ve tezgahlara uyarlanmış faaliyetlerin, MİLLİLİKTEN nasipsiz olduğudur. MİLLET ve ÜMMED olma AŞAMASINDAKİ BÜYÜKLÜĞÜ GÖREMEYENLERİN ise BASİRETLERİN BAĞLI OLDUGUDUR. Siyasetteki Güncel NİZANIN bu düğümde kilitlendiğidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.