Geçtiğimiz Cumartesi günü ,Türkocaklarının kuruluşunun 100.yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen panele daha doğrusu hasb-ı hal toplantısına katıldım.
Şanlı mazisinin bir asırlık haklı gururunu yaşamak ne güzel! Bu arada , üzerinden tam 20.Yıl geçmesine rağmen,acısı yüreğimizde Hocalı Katliamını da andık. Gönülleri bizimle olanAzeri kardeşlerimizle Taşnakçı Ermenilerin soykırımını birlikte tel'in ettik.
Toplantıya Kentimizin elitistleri,Üniversiteden bilimadamları, gönlü ,Türklük sevdası dop-dolu gençlerimiz ,brokratlarımız,emekli öğretmenlerimiz,işadamlarımız ve Aksakallı dava erlerimiz oradaydılar. Panelistler: Prof.Dr.Nazmi Polat,Prof.Dr. Celal Tarakçı,Prof.Dr.Kenan Erzurumlu, Prof.Dr.Kurtman Ersanlı,Av.Necati Bulutay ve onur konuğu,Türkocağı'nın Samsun'da meşalesini yakan,mükerrem insan,Dr.Yusuf Taşkıran ağabey'i ierlemiş yaşına rağmen toplantıya teşrifleri gurur kaynağımız oldu.
Açılış konuşmasını Türkocakları İl Bş. Prof.Dr.K.Tuncer Çağlayan yaptılar. Türkocakları'nın tarihçesini anlattılar.Samsun'da kurulma macerasını,yaşanan tarjikomik olayları ,hizmeti geçen Başkanların ağzından tebessümle dinledik..
Türkocakları Cumhuriyetimizden daha eski bir maziye sahiptir.Bugün dünyada kurulmuş pek çok devletten daha köklü bir geçmişi vardır.1912'de İstanbul'da Balkan ve 1.Cihan savaşı dönemlerinde Kültür derneği,Türkçülük ve Türklük dünyasını esas alan bir aksiyon olarak ortaya çıkmıştır.Milli devletimizin kurulmasında ,Anadolu'nun milletleşme sürecinde hamuru ve mayası vardır.Bugünkü Milli devletten ,üniter yapıdan söz ediliyorsa bu fikrin oluşmasında Türkocaklarının payı büyüktür..Ne yazık ki bu kutsal Ocak ta ,kısa bir süre siyasi iktidarın hışmına uğramış;kapatılmıştır!.
Toplantıda konuşmacılar ,ele aldıkları konulara ilişkin hamaset ,popülist irdelemeler yapmadan, günlük siyasete bulaşmadan samimi düşüncelerini aktardılar.
İki isim ; son 20/30 yılda dünyada ve ülkemizdeki küresel ölçekli gelişmeleri yorumladılar.. Önemsediğim tespitleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Pror.Dr.Celal Tarakçı , eğitim sistemimizin içler acısı durumunu basit tanımlama ile özetledi. İlkokul'da çocuklarımıza Ali top at...Ali topu tut, diyerek okuttuk.Şimdi yediden yetmişe top atıyor top tutuyoruz.dedi.Haklı.Biz de Uyu uyu yat uyu..tekerlemesi ile okumayı sökmüştük..50 yıldır uyuduk..Şimdikiler daha şanslı! Üç büyük kentde gördüğümüz Üniversiteler,Hastahaneler,çok katlı yapılar,hayal bile edemediğimiz ulaşım olanakları,uzak illeri yakın eden teknolojik gelişmelere aşina olduk.Kullanıyoruz ama o zamandaki kadar mutlu değiliz.Bu kadar sevgisiz ve saygısız büyümedik..
Sebebini yine Sn.Tarakçı açıklıyor: Her yerde günlük siyaset yapılıyor.Camide ,okulda derste kışlada/pazarda ,Üniversitede hep günlük siyaset.Bugünün fitne sebebinin altını çiziyor....
Prof.Dr.Kenan Erzurumlu,daha global sorunlara değindi.Konuşma uslubunda ironi vardı,özeleşti vardı.Uslubu yumuşaktı.Tahlil ederken sözcüklerine mizah katmayı ihmal etmiyordu.
Diyordu ki ,dünyada tüm değerler altüst oldu.Tek değer, para!!.Paran yoksa hiçbir şeysin... diyor. Haksız mı?Ekonomisi dibe vurmuş,gideri/ gelirinden fazla ,müflis,aç,yoksul milletleri kim adamdan/insandan sayıyor...Siyasette de öyle değil mi?
Geçmişle hesaplaşma/yüzleşme adına sürekli didişmek ,geçmişle meşgul olursak taraflar arasında kavga/çatışma eksik olmaz,diye uyarıyor.Hep ileriye bakmalıyız..Sorunlara çözüm aramalıyız. Bugün Muhalefet partilerinin açmazı iç hesaplaşmalar,iç çekişmeler,hizipleşmenin ana kaynağı geçmişle ilgili değil mi?Ne kadar doğru bir tespit! Kızım sana söylüyorum,gelinim sen işit!
İlginç bir soru ile Anayasa konusunda dinleyenleri dikkat kesiyor.Bu,Yeni Anayasa'yı kimler istiyor?Cevabı yine kendisi veriyor:ABD,AB ve PKK/Öcalan..Halkımızın Anayasa ile bir derdi yok ,diye ekliyor!Ben de katılıyorum.
Yeni Anayasa'yı hararetle isteyenler pusudakiler!..Sahte aydınlanma tacirleri,yeni Sevrciler, kozmopolitler, iki/üç pasaportlu devşirmeler,Arap Baharına aldanıp,fal bakanlar...Bu klavuzlar Türk halkını yeni Anayasa yapılmas gerektiğine inandırma gayretindeler.Kıbrıs'ta referandumda Annan planı oylamasında goy goy culuk yapan aymazlar.Aynı fügüranlığa devam ediyorlar.Yeni Anayasa'nın çok kültürlü ve çoklu azınlıklardan oluşan bir Anadolu kültürleri anlayışını Türkiye vatandaşlığı kimliği altında kimlikleştirerek,üniter yapının çözülmesinin hazırlayıcılarıdır.Yani ABD'ci ve AB patentli emperyal planın bir parçasıdır.Pusudakiler Cumhuriyeti kuranlarla kanlı bıçaklı olanlardır.Hesaplaşma Şark meselesi olarak kesintisiz sürdürülmektedir.Mücadelenin özü/esası budur.
Yüzüncü yılını idrak eden Türkocakları'nın bana ,bir tatil günü yaşattıkları bir yudumluk huzura teşekkür ediyor,emeği geçenleri kutluyorum.
Ne metlu , hepimiz Hocalılı..Hepimiz .Türküz,Azeriyiz ,diyene.!.