Buaralar aşırı tepkili olduğumu söyleyebilirim. Artık memleketimizle gurur duyan insanlarımıza kızar oldum! Ülkemizin halinden memnun olanlar; tecavüzlerden, taşlamalardan, kavgalardan ve cinayetlerden de memnun demektir bir bakıma. Bu kargaşaları onaylar gibiler...
Böyle memleket olmaz! Hatta, böyle bir memleketin içerisinde gerçek gurur sahipleri bulunmaz, yaşamaz! Kimin kimi savunduğu ve koruduğu belirsiz oldu. 'Düzen' anlamını, onurunu kara beyinli kara kargalar yüzünden yitirdi. Tabi gerçek kargalar alınmasın, onların soylarına diyecek sözüm yok! Onlar uçmaya devam etsinler! Fakat "gak" diye bağıranlar meydanda...
İngiltere, Fransa, Hollanda ve Belçika gibi Avrupa ülkelerinin gazetelerinde Türkiye'nin 'Cehennem olduğu'ndan bahsediliyor. "Maşallah! Bizdeki de ne etiketmiş, helal olsun!" demek geliyor insanın içinden, desem de inanmayın. Ne kadar vahşileşmişiz öyle! Koca, ufacık bir olayı büyüterek kindar oluyor ve karısını kuşbaşı kuşbaşı doğruyor! Akli dengesi ve ruh sağlığı bozuk olanlar kız kardeşlerimize taciz ve tecavüz ediyor; ama hapis cezası almıyor! Neden mi?
Hafifletici(!) sebepleri varmış... Ne kadar merhametliymiş bizim adaletimiz. Merhametsize merhamet veriyorlar... Adam kıza tecavüz etmiş alkol veya uyuşturucu vermemiş. Kızın bilincine zarar vermeden, 'işe direkt koyulduğu için' cezası azaltılmış. Yani suçluyu bir de kahramanlıkla onurlandırıyoruz! Pisliklik ne zamandan bu yana ödüllendirilir oldu şaşırıyorum doğrusu. Peki mağdur kişi ne olacak?
Adam öz kızını azarlar, döver, mal mülk için satar; ama nasıl oluyorsa memleketine sevgi duyabiliyor. Memleket böyle bir adamı toprağına alır mı? Bu nasıl bir mantık? O kızın memleket kadar değeri yok mu yani babanın gözünde? Biz her insanın bir memleket olduğuna inanırız oysa! Bu nasıl bir cehalet böyle! Çocuk, annesini/babasını bir başkasıyla yatakta yakalar; onlarsa, bu çocuk şahit olmasın diye öz evlatlarını öldürürler! Kendi yaptıkları sanki çok doğru bir işmiş gibi, olan çocuğa olur! Hiç utanma, sıkılma duymazlar...
Bana sorarsanız bu insanlar yitik ya da eksik doğmuşlar. Dengesizlik diz boyu değil, tarih boyu! Yani "Ne olursa olsun memleketimle gurur duyuyorum, memleketimi seviyorum" diyenler bunlardan farksız olabiliyor! O cümleyi kurmadan önce ibret tablosuna bakmanızı rica ediyorum. Çünkü asıl soru şu: Gurur duyulacak neyimiz var?
Not: Sözüm onlara; 112'ye "memleketim" yazın, doktorunuz cebinize gelsin!
Barış ve Sevgi dileklerimle,