PLANSIZ OTLATMA TURNALARI YOK EDİYOR
Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, turna kuşlarının yok oluşu ve bu sorunun ortadan kaldırılması için yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu. Anadolu'da 472 civarında kuş türü bulunduğunu vurgulayan Genel Müdür Engin Yılmaz, bu türlerin çok azının turnalar kadar bilinip, onlar kadar kültürümüzün bir parçası olduğunu söyledi. Günümüzde turna kuşlarının mecazen değil tümüyle hayatımızdan yavaşça çıktığını belirten Engin Yılmaz, "Anadolu'da turnalar yok oluyor. Ülkemizde günümüze kadar 2 tür turna yaşamakta idi. Bunlardan biri turna, diğeri ise telli turna. Telli turna çok az sayıda Muş civarında üremekte, günümüzde yapılan çalışmalar sonucunda bu türün Anadolu'da ürediği bilinen alanlarda artık üremediği ortaya konuldu. Turna ise geçmişte ülkemizde sulak alan sistemlerinde yaygın olarak üremekte iken günümüzde Orta Anadolu'da, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu'da az sayıda ürediği bilinmektedir. Son 60 yıldır yürütülen ve son 5 yıl içerisinde çok büyük bir ivme kazanan kurutma, sulama ve hidroelektrik projeleri sulak alanları dolayısı ile turnaları yok ediyor" dedi.
Yılmaz, 2008 yılında bilim adamlarının çalışmaları sonucunda Anadolu'nun doğusu, İran, Gürcistan ve Ermenistan'daki turnaların Avrupa, Rusya ve Asya'dakilerden farklı bir alt tür olduğunun keşfedildiğini vurguladı. Yılmaz, "Bu türe 'Anadolu dağ turnası' adını verdik. Doğa Derneği olarak yıllardır sürdürdüğümüz çalışmalara göre 2008 yılında varlığı keşfedilen Anadolu dağ turnası için sadece üreyen 12 çift ve 19 yavru kaydedilebildi. Çalışmalarımız bu 4 ülkede toplam sadece 20'nin altında üreyen çiftin kaldığını da gösterdi. Anadolu'da üreyen, popülasyonunun büyük kısmı yüksek rakımlı dağ ve ova bozkır göllerinde bulunan bu yeni alt türe, bu nedenle Anadolu dağ turnası ismi verildi. Yürüttüğümüz araştırmaları neticesinde turna kuşlarının üreme yerlerindeki tehditler ortaya konulmaya çalışıldı. Sonuçta plansız ve aşırı otlatmanın türün üreme bölgelerindeki en önemli sorun olduğu ortaya çıkarıldı" diye konuştu.
Araştırmalarda en fazla turnaya ev sahipliği yaptığı için bu türün korunmasında en önemli bölgenin Sivas olduğunun da ortaya çıktığını vurgulayan Engin Yılmaz şunları kaydetti:
"Alevi-Bektaşi kültürünün turnalar başta olmak üzere doğayı algılama ve yorumlama biçimleri, bu bölgedeki turnaların hala yaşam sürmesini sağlıyor. Türün korunması için biyolojisinin araştırılmasına devam edilmesi, mevcut ve muhtemel üreme alanlarında izleme çalışmalarının sürdürülmesi, belirlenen tehditlere ilişkin acil eylem planlarının hayata geçirilmesi gibi farklı bileşenleri kapsayan bir koruma programının uygulanması gerekmekte. Bu koruma programı makro düzeyde kurutma, sulama ve hidroelektrik projeleri gibi yanlış su politikalarında da köklü bir değişimi gerektiriyor. Bu çalışmaları yürütürken turna örneğinde çok iyi bir şekilde gözlemlediğimiz gibi doğa ve kültür arasındaki yakın ilişkinin gözetilmesi ve yerel toplulukların koruma faaliyetlerinde aktif rol alması çok önemli."