Konumuza girmeden bir hususu bilmenizi istiyorum, bundan sonra yazın 15 günde bir, kışın haftada bir Mehmet Ali Coşkuner beyle gazetemize ait sitemizin TV kısmında gündemdeki olayları değerlendireceğiz. Mehmet Ali Bey; siyaset, belediyecilik ve ticaret konularında uzmanlaşmış bir arkadaşımız. Onunla beraber şehrimizdeki önemli olayları ve gündemdeki konuları konuşacağız. İlk söyleşimizi bugün yapıp sizlerin beğenisine sunduk, umarım yararlı olmuşuzdur. Yaklaşık 5 aydan beri canlı yayın yapmadık, yeni seçilen Belediye Başkanı arkadaşlarımızın sıkıntılarını bildiğimizden onların önünü açmak ve yaz aylarındaki rehaveti de göze alarak biraz ara verme gereği duyduk. Bundan sonra daha sık beraber olmak ümidiyle bu konuyu burada kapatarak asıl konumuza geçmek istiyorum.
Şehrimiz dışında bulunan hemşeri dernekleri ile ilgili yazdığım köşe yazısı o kadar etkili olmuş ki anlatamam. Bir yandan dürüst, samimi insanlar kendilerinin bu kapsama girmediğini ifade ederlerken diğer taraftan bu dernekler üzerinden nemalanmaya çalışanların bir kısmı adeta isyanlara oynadılar. Hele bir tanesi var ki adamcağız neredeyse kahrından ölmüş, isim vermediğimiz halde yazı adrese teslim olurcasına muhataplarını bulmuş. Zaten bizim derdimiz bu tür cambazları zıplatmaktı ki hedefimize de ulaştık. Ama asla işin yakasını da bırakmayacağımızı bilmenizi isteriz. Zira bu şehirli olup da başka illerde yaşayan hemşerilerimizi kullanarak siyaset yapmak isteyen, itibar kazanmak isteyen kim olursa olsun sahtekârın en büyüğü olduğunu bu toplum bildiği gibi kendileri de bilmek zorundadırlar.
Zaten bizim de kastettiğimiz kişiler bu tür sahtekârlar ve cambazlardır yoksa inşaatlarda işçi olarak çalışıp ilçe derneklerine üye olan ve adam gibi aidatlarını ödeyen gariban dürüst kardeşlerimiz değildir, onlar bizim baş taçlarımızdır. Bizim eleştirdiklerimiz, havada bulup karada yiyen, bu dernekleri, federasyonları kullanıp kendilerine itibar kazanmaya çalışanlardır. Vezirköprülü emekli asker bir kardeşimiz aradı. Adamcağızın dürüst, namuslu, helal süt emmiş birisi olduğu konuşmalarından belli. Adam diyor ki ‘biz burada Vezirköprü köyleri, adına dernekler kurduk. Bu derneklerde olan kardeşlerimiz inşaatlarda çalışan, temiz, dürüst insanlar ama kıt kanaat geçinen insanlar olmalarına rağmen dernek aidatlarını zamanında ödeyen az da olsa öğrencilere burs veren mütevazı insanlar. İşte hemşeri derneği dediğiniz budur ama bu insanlar reklamlarını yapamadıklarından zavallıları kimse tanımaz bilmez. Siyasetçilerin paraları ile işler yapan, havada bulup karada yiyen tiplerle, bu dernekler üzerinden nemalanmaya çalışıp Milletvekili adayı olanları herkes tanıyor.
Peki, iş sadece bunlarla mı sınırlı derseniz elbette ki hayır. Samsunlu bürokratlarla resim çektirip sosyal medya hesaplarından yayınlayan bazı hemşeri dernek başkanları, federasyon ve konfederasyon başkanları bu minvalde itibar kazanıp gidip bir rezidans projesinin pazarlamasına talip olduktan sonra muhataplarından komisyon olarak aldıkları daireleri satıp, adamları bir daha tanımazlıktan gelerek yapmaları gereken işleri yapmadıkları yönünde çok şikayetler aldık. Bunu yapanlar en yakın arkadaşlarımız dahi olsalar asla affetmeyeceğimizi, mutlaka gereğini yapacağımızı buradan açık ve net ilan ediyorum. Öyle üç kuruşa beş köfte yok, adam gibi ceplerinden para harcayıp bu şehre katkı sağlayacaklar veya o başında bulundukları hemşeri derneğini bırakıp gidecekler.
Şunu açık ve net belirterek sözlerimi bitirmek istiyorum: biz kimsenin adamı değiliz, kimsenin lehine veya aleyhine yazmayız, sadece ve sadece yanlış gördüğümüz şeyleri yazarız. Örneğin Bursa’da bir dernek veya federasyon var, başında da benim liseden sınıf arkadaşım olan bir arkadaş var. Bu arkadaş AK partiden Milletvekili adayı oldu ve listeye giremedi. Aday olunca dernekten istifa etmişti, daha sonra tekrar derneğin başına geçmesini fevkalade yanlış buluyorum. O işi kendi siyasi istikbali için yapmasını doğru bulmuyorum. Aday olmasına saygı duyarım ama aday olduktan sonra tekrar derneğin başına geçmesi fevkalade yanlış bir şey, olmaz böyle şey. Şehrimizde belki onlarca belki de yüzlerce hemşeri derneği var. Bunların büyük bir kısmının amacı hemşerilerine yardım etmek, düğün, dernek, cenaze gibi ihtiyaçlarında hemşerilerinin yanında olmak, öğrencilere burs vermektir ama üzülerek ifade etmek isterim ki bizim Samsun dışındaki hemşeri derneklerimizin büyük bir kısmı bu dediklerimden çok uzakta… Onların işleri siyaset, itibar, yemek, içmek, kahvaltı programlarından oluşmakta. Bu konunun peşini bırakmayacağımı, bu işi yapan düzgün adamlarla yanlış adamları topluma tanıtıncaya kadar mücadele edeceğimi tekrar hatırlatarak sözlerime son veriyorum. Allah’a emanet olunuz.