Ekonomik başarı, ülkelerin refah düzeyini her zaman yükselten bir kavram mıdır?
Toplumların var oluşlarından bugüne baktığımızda ekonomi önemli yer tutar. Peki, ekonomik kalkınmanın yüksek olduğu ülkelerde refah düzeyi ve ayrıcalıklar nasıl?
Zengin ülkelerde yaşayan insanların daha ileri düzeyde imkanlara sahip olduğunu düşünürüz, ama her zaman öyle olmuyor. Örneğin; iki ülke üzerinden düşünelim
Katar ve İsviçre
Bu iki ülke arasında gayri safi yurt içi hasılanın yüksek olduğu ülke sizce hangisi?
Herkesin aklından İsviçre geçtiğine eminim yalnız son istatistiklere bakıldığında dünyanın gayri safi yurtiçi hasılasının en yüksek olduğu ülkelerden birisi Katar. Sadece İsviçre'yi değil birçok ülkeyi geride bırakmış.
Şimdi soruyu şöyle soralım;
Bu iki ülkeden hangisinin refah düzeyi daha yüksektir?
Ülkeler hakkında ki tek bilgimiz yukarıda verdiğim bilgi olsaydı muhtemelen Katar'ın refah düzeyinin yüksek olduğunu söylerdik. Fakat, bu sorunun cevabı İsviçre.
Toparlayacak olursak; vermiş olduğum örnek ülkelerden zengin olanın halkına sunduğu olanaklar kısıtlı iken, diğerinde fazla. Bu demek oluyor ki ekonomik kalkınmanın olduğu toplumlar her zaman daha fazla sömürülüyor.
Peki, İsviçre'nin yaşam standardının yüksek olmasının altında yatan etken ne olabilir?
Elbette ki yönetim biçimi ve eğitim sistemi. Eğitim sistemine bakıldığında okulöncesinden üniversiteye kadar her şey düzen içindedir. Yükseköğrenim hizmetinin tümü devlete aittir. Yönetim şeklinin de düzen içinde olduğunu belirtmek isterim. Siyasilere verilen önem azdır. Misal; İsviçre'de Milletvekilliği meslek olarak görülmez ve maaş ödenmez. Tazminat alırlar ve kendi mesleklerine devam ederler. Bu da demek oluyor ki orada siyasi kişiliklerin pek bir önemi yok. Bu ülkede insanların genel seçimlere katılım oranı da düşüktür. Ekonomik kriz gibi olağanüstü dönemlerde seçimlere katılım oranı yükselir. Bu demek oluyor ki halka sunulan olanaklar düzen içinde ilerliyor bu yüzdende siyasiler halkı ilgilendirmiyor ve onlara ayrıcalık gösterilmiyor.
Tüm bunları okuduktan sonra ülkemize baktığımızda ise görüyorum ki millet olarak tatminkar olmayı adet edinmişiz. En ufak bir yenilikte doyum noktamıza ulaşmamız mümkün. En azından bizden farklı ve daha düzenli yaşayan toplumların da var olduğunu bilmek adına bu konuya değinmek istedim. Dünyanın kurulu düzeni insan sömürüsü üzerine iken Müslüman toplumların halkı tatminkar davranmaya özen gösteriyor evet ama peki ya yöneticilerinin durumu nedir? Halkını en çok ezen, baskı oluşturan ülkeler niçin Müslüman ülkeler oluyor dersiniz?