UMARIM GERÇEK OLMAZ

 

Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz.Lakin vatanınıza ve milletinize fenalık eden bir kimseyi asla affetmeyiniz.

 H.z Ali

Şifreleyelim kodlayalım

 Boşaltalım beyler  değerlerin içini boşaltalım

Kavramların içini boşaltalım altını oyalım

F- tipi klavye kullananlarla Q- tipi klavye kullananlar  diye ikiye bölelim tüm resmi daire ve kuruluşlarımızı

Ne düşünürse düşünsün yazıları yazarken elleri kendi klavye sistemine göre hareket eder  kardeşlerimizin

Çaktırmayalım ,, fitneyi uyandırmayalım  beyler

Mesela Cumhuriyet,

Mesela vatan ,

Mesela millet ,

Mesela  Türk Silahlı Kuvvetleri

Savaşılan her cephede kesinleşmiş  ve doğrudan karşı konulamayacak tüm vatan ve memleket millet değerlerine ve kurumlarına geçici bir isim verelim .

 kodlayalım ve bu savaş bu geçici isim üzerinden yürüsün beyler ..

Mesela şeriat yanlılarının, cemaat mensuplarının, Haçlı İrticaının ve bilumum haşere ve Amerikan  - alman vakıflarının  ve patrikhanenin  ağzında  Cumhuriyet değildir savaştıkları onlar  bu işe statüko  diyorlar .

 Cumhuriyetin kod adı statükodur.

Amerikan orjinli  hoca efendiler ve Cemaatçileri  doğrudan Cumhuriyet sözcüğünü kullanarak, savaşlarını sürdüremedikleri için, Cumhuriyet sözcüğünü söylemeden ama söyledikleri ile bu kodlama sayesinde  tamamen Cumhuriyet ve onun değerlerine karşı her şeyi yapma  kolaylığını elde ediyorlar.

Statüko kodlandı ya bir kere bu söz   edilerek, neyi söyleyecekse, nasıl söyleyecekse bu karanlık  tanımlanın içinde her şeyi söyleyebiliyor.

 Türk Bayrağının ayrıştırıcı olduğunu,

 Ankara'nın Başkent olmamasını,  özerk bölgeler yaratmayı,

aklınıza ne gelire,

 bu statüko torbasının içine koyarak kodlama  ifade ediliyor.

Kişinin kafasında statüko diye bir düşman yarattıktan ve Statüko dedikten , kişinin kafasında düşman mefhumunu yarattıktan sonra..

Gerisi hep boş  söyle ne söyleyebilirsen.;

 geçmişin tarihini bile yeniden yazmak mümkün.

 Geçmişi yeniden tanımlamak bile mümkün.

Statüko adı altında, Cumhuriyet döneminde, ne yapılmış ise, nasıl yapılmış ise hepsi halka karşıdır. Kötüdür ifadesi kodlanıyor

Cemaatin ve Haçlı İrticaının bir de halk kodlaması vardır ve  anlayışı vardır.

 Halk olarak anladıkları ve kabul ettikleri halk, şeriatı benimsemiş, Cumhuriyet değerlerine  karşı olan halktır.

Bunun dışındaki halk nedir derseniz?

 Cumhuriyet değerlerinden koparılacak, şeriat zeminine taşınacak olan bir topluluktur.

Onun için Cumhuriyetçilere hitap ederken, zihniyeti değiştirilmesi gerekli olanlar diye hitap edilir.

Haçlı İrticaının kafasında halk yoktur.

 Cemaat vardır.

 Cemaatten olanlara halk denilebilir.

 Halk diye kast ettikleri Cemaattir.

Ama cemaatte olmayan ne halktır, ne de bir varlıktır.

Savaşılması gereken bir unsurdur.

Sınavlarda –sosyal hayatta –alışverişte- ihalelerde  hukuk sisteminde –adliyede –belediyede akademik merkezlerde gazete ve dergilerde hep bu savaş ortamına göre cepheler belirlenir

Bu yandaş  tavra göre Cemaatçi anlayışta, birleşmek, birleştirici olmak sadece dinin birleştiriliciliğinde olabilen bir şeydir.

Ön kabul budur.

Yani cemaatin dini  birleştirir varsayımından hareket ederler.

Haçlı ile birleşip ordu düşmanlığı,

 laiklik ile savaş,

kendi ideolojilerini benimsetme dayatmaları ülkemizi bölecek  bir hale getirdi .

Bu cemaat anlayışı, kendinden saymadığı halkı cemaate dahil etmek isteyince karşısında laikleri ve orduyu buldu.

Bu büyük güç ile baş edemeyeceğini bildiği için dinler arası diyalog safsatasıyla Haçlı'ya sığındı. Ve oradan kaset çıkartıyor her bölgenin türkülerini söyleyerek

Yenemeyeceği bir gücün sembolü ile karşı karşıya gelinmiştir

Türk halkının  vatan sevgisi

Yani Cumhuriyet ile Cemaat ve  haçlı irtica ve Amerikan  çıkarları karşı karşıya gelmiştir.

Bu açmaz  seçim  ortamında  iktidarı zayıflatmaktadır .

  Amerikan hoca efendilerinden  bir an önce kurtulup milli hükümet anlayışıyla hareket etmesi ve devlet bünyesini sağlamlaştırmasıyla mümkündür

Milletin ve yurttaşın devleti olur

Millet ve yurttaş  merhumu temelinde  olmayan devlet kavramı

Hoca efendilerin  son kullanma tarihi ile  eş değerdir

Son kullanma tarihi çoktan geçmiş ilaçlar yaramıza merhem olmaz

Bu kangrenli doku yurttaşlarımızın bedeninden atılmalı çıkmıyorsa  dağlanmalıdır

Yoksa gaflet ve dalalet istemeden de olsa  ihanet gerçek olur

Tüm bu varsayımlar daha düne kadar hayaldi

Oysaki biz  bu işin Hayalinden bile  korktuk ;

 umarım gerçek olmaz

Saygılarımla