Ümmetimin efendileri..

 ÜMMETİMİN EFENDİLERİ ONLARA HİZMET EDENLERİDİR  
         Bu söz Âlemlerin sultanı H.Z. Muhammet (S.A.V.) efendimize aittir, hacca veya umreye gidenlerden Arapça okuyabilenler Beytullah"ın girişinde Hadimül Haremeyn kral bilmem kim diye yazar, yani iki haremin(Kabe ve Ravzai Mutahhara) hizmetkarı falanca kral diye tarif eder, bu adet Osmanlı padişahları tarafından başlatılmış bir adet olup, inancımızın ve insanlığın da gereği  budur.
 Öğrencilik yıllarımdan itibaren aktif olarak sosyal hayatın içerisinde yer aldım, sürekli olarak insanlara hizmet etmekten, onları evimde ağırlamaktan mutlu oldum, hiç unutmuyorum, 90 metrekare bir dairede annem, babam ile birlikte 8 kişi oturmamıza rağmen haftanın 4-5 günü misafirsiz kalmazdık, babamdan ayrılıp, müstakil oturmaya başlayınca haftanın her akşamı misafirim olmaz ise rahat edemezdim, beni yakından tanıyan arkadaşlarım bunu çok iyi bilirler, evim misafirlerimi ağırlamada yetersiz kalınca şimdi oturduğum dubleks daireye taşıdım ki evime gelen misafirler rahat etsinler.
 Bizim etekli Pos bıyık benimle ilgili kayıkçıbaşının koğuş hizmetlisi demiş, ben kayıkçıbaşına kızarım, yanlışlarını yazarım, gönül koyarım, ancak yiğidi öldürsem de hakkını yemem, kayıkçıbaşı; kişilik olarak dürüst, haksızlığa tahammülü olmayan, iş üretme kapasitesi olan, adam gibi adamdır, en büyük  kusuru ciğeri beş kuruş etmeyen Hazreti Kral"ın kayığının küreğini çekmektir, onu da çok görmemek lazım kral hazretleri adamın amiri ne yapsın, o da adam olmadığını biliyor ama eli mahküm, gelelim pos bıyığın hizmetli meselesine ben yukarıda da anlattığım gibi ömrüm boyunca insanlara hizmet etmekten onur ve gurur duymuş bir insanım, hele, hele kayıkçıbaşı gibi benden yaşça büyük bir insana hizmet etmek pos bıyığın inandım deyip, inanmadığı törelerinin gereği olduğunu unutmuş, anti parantez belirtmem gerekirse, etekli pos bıyık kayıkçıbaşının kenefteki defi haceti bile etmez, çünkü kayıkçıbaşı o kadar onurlu, şahsiyetli bir adamdır ki hapiste iken namaz kılmasını çok istememe rağmen, bana ben senin demenle namaz kılmam kılacaksam Allah"ın emri olduğuna inandığım için kılarım diyecek kadar onurlu bir adamdır, etekli pos bıyık gibi ülkücülükten, töreden, din iman, Allah kitap deyip tam tersini yapmıyor, neyi konuşursa gereğini yapan bir adamdır, ayrıca ben sadece ona değil etekli pos bıyığa da gazetemizin baskı tesislerine hamsi ikram ederek hizmet ettim, gelirse yinede yaparım benim misafirperverliğim, asaletim, adamlığım insanların diline, dinine, ırkına, büyüklüğüne, küçüklüğüne, makam ve mevkisine bakmaksızın hizmet etmemi gerektirir, ömrüm etekli pos bıyık gibi şarap masalarında, gariban insanların hizmet etmesiyle kafa çekmeyle geçmediğinden insanlara hizmet etmeyi efendilik olarak kabullendiğimden, inancımın da gereği bu olduğundan insanlara hizmet etmeye devam edeceğimi ve bununla da gurur duyacağımı bilmesinde yarar var.
 Gelelim değerli bir okurumuzun yorumuna yorumunda şöyle diyor; bu etekli pos bıyık ayda şu kadar emekli maaşı olup, başka geliri olmayan bir adam geçimini yazdığı yazılardan sağlıyor, bakmakla mükellef olduğu 5 kişi var, iyi güzelde değerli okuyucumuz bu adamın hukuk fakültesi mezunu olup, mesleğini neden yapmadığını veya meslekten neden men edildiğini bilmiyor ben hepsini biliyorum ve zamanı gelince de açıklayacağım, şayet bir adam dürüst, ilkeli, seviyeli adamsa gereğini yapmalı, yok değilse toplum doğruları bilmeli, öyle 25 kuruşa şoför mahalli yok, benden Genel Yayın Yönetmenliği talep etti vermedim, gazeteden içeri giremezsin, sadece yazı yazmak istersen dışarıdan yazıp, gönderebilirsin dedim, ben insanların düşüncesine saygılı bir insanım, bizim gazetede her düşünceden yazar var hiçbir tanesinin yazdığı yazıya en ufak müdahale etmeden yayınlarız, benim karşı olduğum şey insanların kişilik ve ilke açısından yaptıkları yanlışlardır, adam inançsız, bilmem hangi dine inanabilir beni hiç ilgilendirmez kendisi ile Allah arasındaki meseledir, ancak konuşur iken mangalda kül bırakmayıp, icraatta tam tersini yapanları görünce çileden çıkıyorum.
 Yüce kitabımız bir ayeti kerimede iyiler iyilerle, kötülerde kötülerle beraber olurlar buyurmaktadır, Allah resülü de bir Hadisi şerifte kişi sevdiği ile beraberdir buyurmaktadır, ben de bir önceki yazımda dediğim gibi pislik, pisliği kenefte, gül, gülü gül bahçesinde bulur, şayet gül ile pislik hasbelkader yan yana düşerse beraberlikleri çok kısa olur.
 Etekli pos bıyığın gidip, emrine girdiği cemiyet başkanı bana haber gönderip, uzlaşma talebinde bulundu; ikimizin de düşmanı kral hazretleri olduğuna göre biri birimiz ile uğraşıp, enerjimizi tüketmeyelim, anlaşıp, kral hazretlerine yüklenelim teklifinde bulundu, ben de etekli pos bıyık gibi uzlaşamaz mı idim? veya kral hazretlerine dost olduğumdan mı kabul etmedim?, elbette ki hayır, cemiyet başkanının patronu ben ve Kenan bey"in kellesini isteyip alamadığı için Kral hazretlerine tavır koyup düşmanlık ederken benim cemiyet başkanı ile uzlaşmam ne kadar ilkeli ve dürüst bir davranış olurdu sorarım size?, adamlık edebiyat yapmakla olmuyor, adamlık icraat yapmakla olur, hem bu nasıl kral düşmanlığı ki bir muhabirinizi 24 saat kral hazretlerinin emrine veriyorsunuz, diğer taraftan da onun düşmanlığında birileri ile uzlaşmak istiyorsunuz, şayet samimi iseniz o muhabirin orada işi ne diye sormazlar mı adama.  Düşünebiliyor musunuz bebek yüzlü vekil, cemiyet başkanı, etekli pos bıyık aynı mekânda buluşmuşlar, eksikleri vampir kalmış yakında vampirde aynı yerde yazarsa çok güzel olur kanaatindeyim, birlikteliğiniz hayırlı osun beyler, ahretinizde birlikte olur temennisiyle hoşçakalınız