Üç yıl önce eşim ile hac farizasını yerine getirdiğimiz kutsal mekânların özlemini, Diyanet işleri başkanlığının organize şekilde başarı ile yürüttüğü umre ziyaretlerini inceleyip kendimize uygun bahar dönemine gelen otel 3/3. tur;07-12 ila 21-26 Nisan 2009 tarihleri arasında düzenlenen 14 günlük umre ziyaretine,
Kızımın da katılımıyla kayıtlarımızı yaptırarak iman dolu yüreklerin adeta şarj olup coştuğu kutsal mekânların manevi hazzından yeniden nasiplenmeyi arzuladık.
Dünyanın farklı yer ve mekânlarında yaşayan, farklı kültür sanat ve düşünceye sahip, farklı dil ve renkleri bir araya getiren dinimiz İslam;
Yüce peygamberimiz Hz Muhammet Mustafa aleyh selamı, Hz Ebu Bekir"i, Hz Ömer"i ve Hz Ali"yi, Medine"yi münevvere de, Mekke"de Kâbe-i muazzama da, yüz binlerce Müslüman ibadet aşkı ile bir araya geldiği kutsal mekânlarda tek vücut olurken,
İhrama girmiş Allahın evim dediği arzın merkezi Kâbe de tavaf, Hz Âdem peygamberimizden Hz İbrahim peygamberimize, Hacer annemizin Sefa ile Merve arasında çaresizlik içinde koştuğu iki dağ arasında say yaparken, Hz İsmail peygamberimizin topuğunu yere vurduğu yerden çıkan zemzem suyunun tadına yeniden sonsuz şükürler ediyoruz yarabbi.
Kâbe"nin onarımında Hâcer-ül Esvet taşının yerine konmasında kabileler arasında çıkan anlaşmazlıkları Hz peygamberimiz Muhammet Mustafa a.s efendimizin hakemliğinde sevgiye dönüşen adaletli usulünü salâvat ile bir kez daha andık.
14 asır öncesinde o gün yaşananlar ile Uhut"ta hendek savaşında yaşananlar, Hz Hamza"nın şehit edilişi, Medine"ye hicret ve Mekke"nin fethiyle yeniden insanlığın kazandığı sevgi dini İslam"ı anlamak, güzel ahlâkın tamamlayıcısı Hz peygamberimizi anarak hafızalarımızda canlandırıp derin bir düşünceyle geçmişe yolculuğa çıkarken;
Bu gün geldiğimiz çağın teknolojisiyle o günkü yaşananlar kıyaslandığında,
Kız çocuklarının diri, diri kuma gömüldüğü, insanların birbirini acımasızca yok ettiği, her türlü melanet ve kötülüğün zirve yaptığı cahiliye devrinden, Allahın adaletine kutsal kitabımız Kuran"ı Kerim"in hüküm ve şeriatıyla insanlığın onur ve şeref kazandığı,
Allahın kulu ve elçisi Hz peygamberimiz Muhammet Mustafa a.s ve onun ashabını görür gibi ibadete yönelmek ne mutlu yarabbi.
Onca yaşanan zorlukları acıları düşünen kalpler için, şimdilerde Allahın kutsal mekân ve mescitlerinde namaza durmuş insanların, bebeklerin ağlama seslerine karışık gözyaşlarına hâkim olmak ne mümkün yarabbi
Kâbe-i muazzama da bir araya geldiğim saygıdeğer dostum Kanal S Televizyonu İnanç pınarı yapımcısı, Halk gazetesi yazarı Samsun müftülük personeli Sayın Sami KESMEN beye, birlikte yaptığımız tavafın ardından daha önceleri hiç yanaşamadığım Mültezime yapışmama yardımcı olmasından dolayı teşekkürlerimi arz ediyorum.
Samsundan başlayan yolculuğumuzun başından sonuna dek yaşadığımız bazı olumsuzlukların, güzellikler karşısında eriyip gittiğini yaşarak gördüm.
Bizlerle hak vedalaşmasında bulunan gurup hocalarımızdan, hatırdan çıkmayacak ŞAKACI Emine Zer hanıma, yorulmak bilmeden koşturan herkesle ilgilenen güler yüzlü Fatma BAL hanıma, umre ile bilgi veren her yerde görülen azimli cefakâr beyefendi Rizeli Arif hocaya, arasıra gördüğümüz Konyalı Hasan Bacaksız hocaya, şahsım ve ailem adına saygılarımı sunuyorum. Başarılı bir organizeye imza atan Diyaneti kutluyor, hizmetlerinin artarak devam etmesini diliyorum.
Buraları tam manasıyla anlatmak zor, yaşamak gerek.
Hele, hele de yazmak haddime değil.
Eksiklerimden ve hatalarımdan dolayı rabbimizin affınıza sığınırım.
Allah isteyen herkese buraları nasip etsin
Yüreklerimizi yakan son Diyarbakır ve Lice de şehit düşen Mehmetçiklerimize Allahtan rahmet, geride kalan yakınlarına sabır ve Türk milletine başsağlığı dilerim.
Allah mekânlarını cennet eylesin.
Tekrar buluşmak dileğiyle, saygılarımla .,