Akkaya, unutkanlığın yaşla birlikte artmasının yanında zihinsel faaliyetlerin azlığının da bu hastalıkta büyük bir etken olduğunu belirtti.
Uzm. Dr. Ömer Faruk Akkaya, yaptığı açıklamada, Alzheimer, 70 yaş üzeri hastaların yüzde 10'unda, 85 yaş üzeri hastaların ise yüzde 20-40'ında görülmektedir. Hastalığın erken evrelerinde bellek kaybı fark edilmeyebilir ve iyi huylu unutkanlığa bağlanabilir. Daha sonra kişinin, günlük yaşam aktivitelerinde bozulma ile kendini gösterir ve dil, görsel-mekansal kayıplara doğru ilerler. Nöropsikiyatrik ve sosyal kayıplar gelişir ve bunun sonucunda depresyon, içe çekilme, hallüsinasyonlar görülür. Başlangıçta bellek bozukluklarını takiben konuşma, adres bulma, hesaplama gibi sorunlar yaşanırken, ilerleyen dönemlerde muhakeme etme yeteneklerinde bozulma ve en son safhada ise bakımı için bir başkasına muhtaç hale gelme söz konusudur. Yemek yeme, giyinme, ve tuvalet fonksiyonları gibi en basit işlemlerde bile kişiye yardım gerekebilir şeklinde konuştu.
AİLESEL YATKINLIK ETKİLİ BİR SEBEP
Bu hastalıkta yaşlı nüfusun artmasıyla hastalığının görülme sıklığının da arttığını belirten Akkaya, Genetik yapı, ailede Alzheimer hastasının görülmesi, riski 4-6 kat arttırmaktadır. Çeşitli hastalıklar ve yaşam tarzı da hastalığın ilerlemesi açısından etkilidir. Sigaranın beyindeki hücrelerde hasara sebep olmasından dolayı Alzheimera da etkisi bulunmaktadır. Yine ailesinde bu hastalığı yaşayan birey ya da bireylerin olması genetik bir nedendir. Eğitim seviyesi düşük kişilerde daha sık rastlandığı görülmüştür. Kadınlarda, kafa travması geçirenlerde, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkları olanlarda ve kolesterol seviyesi yüksek kişilerde sık izlenmektedir diye konuştu.
TANI VE TEDAVİSİ
Hastalığın tanı ve tedavisi konusunda da bilgiler veren Uzm. Dr. Ömer Faruk Akkaya, konu hakkında şunları söyledi: Tanısı; nöroloji hekimi tarafından klinik muayene, mental değerlendirme testleri, tomografi, MR gibi radyolojik görüntüleme ile konur. Yakınmalardan önce tanıyı düşündüren tetkik yoktur. Tedavi ise, hastalığın kesin tedavisi bulunmamakla birlikte, kullanılan ilaçlar hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlar. İlaç tedavisinin yanında destekleyici egzersiz ve diyet programları da bulunmaktadır. Özellikle 50'li yaşlardan sonra unutkanlık konusunda şikayeti olanların nörolojik muayeneden geçerek erken dönemlerde tanı konması ve tedaviye başlanması hastalığın hızlı ilerlemesini yavaşlatmakta ve daha uzun, kaliteli bir yaşam sunmaktadır.