ÜRETİM Mİ? İTHALAT MI?

Osman Bayram

Gelişen ve değişen dünyada insanoğlunun geçmişte var olan, bugün yaşanan ve gelecekte de hissedilecek önemli ve değişmez sorunlarının başında yeterli ve dengeli beslenme gelmektedir. 

Bu olgu söz konusu olduğunda, hayvansal ürünler taşıdıkları biyolojik özellikleri nedeniyle vazgeçilmez ve diğer besin maddeleri ile ikame edilemez bir konumdadır. İnsan beslenmesinde en değerli ürün grubunu hayvansal kökenli ürünler oluşturmaktadır. Bu ürünlerden elde edilen hayvansal proteinlerin yerini başka bir madde dolduramamaktadır. 

Bugün, temel olarak hayvancılığa dayalı; yem sanayi, et ve mamulleri sanayi, süt ve mamulleri sanayi, dericilik ve tekstil sanayileri, veteriner ilaçları ve hayvancılık ekipman sanayileri yeni istihdam alanları yaratmakta, hayvancılığa girdi sağlamakta ve hayvansal ürünlerin işlenmesiyle katma değer yaratmaktadır. 

Gelişmiş ülkeler gibi ülkemiz de; ulusal üretimde istikrarı sağlamak amacıyla, bitkisel ve hayvansal üretimi daha akılcı ve ekonomik politikalarla desteklemeye Daha fazla destek vermek gerekmektedir.

Gelişmiş ülkeler gibi bizim ülkemizde isabetli üretim ve destekleme politikaları sayesinde elde edilen üretim artışı ile önemli bir dış satımcı ülke konumuna gelmeyi hedeflemelidir.
Arazilerin mevcut potansiyellerinde değerlendirilmesi tarımsal üretim ve doğal kaynaklarının sürdürülebilirliğinde temel esastır. 

Bu nedenle öncelikle mevcut toprak kaynaklarının tespiti yapılmalıdır. Karadeniz Bölgesinin Samsun Yeşilırmak ve Kızılırmak Deltaları Türkiye’nin önemli tarım merkezlerindendir. Ancak özellikle erozyon ve toprakların amaç dışı kullanımı bu önemli tarım merkezlerinin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. 

Bu amaçla önemli toprak kaynaklarımızı korumak ve üretim kapasitesini muhafaza etmek için bilimsel araştırmalar yapmak ve buna göre çözüm üretmek gerekiyor, zira çiftçinin işi ekip dikip üretmek, onlara ilave bir yük getirmemek, üretim zafiyetine düşürmemek, gıda güvenliği açısından elzemdir.

İthalata dayalı bir tarım ve hayvancılık politikasısın her açıdan sürdürülebilir bir yanı yoktur.
Ekonımik anlamda da üretim ve ithalat dengesinin çok iyi gözetilmesi, yerli üreticiyi ithalata yönelik alımlarla gerek ekonomik, gerekse üretim açısından sıkıntıya düşürmemek gerekir.

Bu anlamda tarımsal ve haysansal ürünlerin “yerli ve milli” olarak kendi kendimize yetecek düzeye gelebilmesi için tarımsal planlama ve projelerin geleceğe yönelik olarak revize edilmesi tarihi bir sorumluluktur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.