USTA HÜKUMETE YÜKLENDİ

MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta TBMM Genel Kurulunda Maarif Vakfı Kanun Tasarısı ile ilgili olarak MHP Grubu adına bir konuşma yaptı. 
    MHP Milletvekili Erhan Usta;“AKP Hükûmetleri, aslında ülkenin temel sorun alanlarının çözümünde son derece başarısız olmuştur, eğitim de bunlardan bir tanesidir. Eğitim ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım ama ona geçmeden önce, dış politikaya baktığımızda, bu Hükûmetindış politikası tam bir fiyaskodur. Suriye'yle ilişkilerinizde geldiğimiz noktalara bakın; Amerika Birleşik Devletleri'yle ilişkilerimiz, Rusya'yla ilişkilerimiz, Ermenistan'la ilişkilerimiz, Mısır politikamız, bunların hepsine baktığımızda aslında politikalarımızın zikzaklarla dolu olduğunu, bir iyi bir kötü olduğunu, hiçbir şekilde öngörülebilir olmadığını görüyoruz. Günlük politikalarla hayatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz. Maalesef bir adım sonrasını gören dış politikası yok bu Hükûmetin ülkenin itibarı yerle bir edilmiştir. Özellikle Orta Doğu bölgesinde kişisel karizma oluşturma uğruna Türkiye dış politikası heba edilmiştir.
    İkinci temel sorun alanı terör. AKP hükûmetleri sıfır terörlü bir Türkiye devraldı fakat bugün üretilen yanlış politikalar, uygulanan uyarılara kulak tıkanması, "çözülme süreci" adı altında yürütülen süreç sonucunda aslında Türkiye'de terör yeniden son derece azdı ve bunun bedelini devlet de millet de, toplum olarak çok ağır bir şekilde ödüyoruz. AKP Hükûmeti uyudu, devleti de uyuttu.
    Diğer bir sorun alanı da eğitim.Temel alanlardaki başarısızlıklara örnek olsun diye bu 2 alandan bahsettim. Eğitim, bir milletin geleceğinin inşası meselesidir. Eğer bir ülkenin kalkınmasını istiyorsak topyekûn kalkınma ancak eğitimle olabilir. İyi eğitilmiş bireyler bir toplumda ne kadar çoksa o toplumun da ilerleme imkânı vardır.” dedi.
   
Erhan Usta daha sonra sözlerine şöyle devam etti; “Bütün OECD ülkeleri üzerinde yapılan çalışmalarda eğitimin kalitesi ile kalkınma veya büyüme arasında bir ilişki bulunuyor yoksa eğitimin fiziki şartları ile okullaşma oranı gibi, okulların durumları gibi birtakım meselelerle büyüme ve kalkınma arasında bir ilişki yok. AKP hükûmetlerinin de sürekli övündüğü şey ise yaptıkları okul sayısı. Ülkenin temel iktisat politikasını beton üzerine oturttuk. Terörü bile betonla çözmeye kalkıyoruz. Ne diyor Sayın Cumhurbaşkanı? "Silahları betona gömeceksiniz." Eğitimi betonla çözmeye çalışıyoruz. Okul yapınca Türkiye'nin eğitim sorunuçözülmez.Matematikte, fende ve okuma becerisinde Meksika ve Şili'yle birlikte son sıraları paylaşıyoruz. Geçmişte de Türkiye'nin eğitimde problemleri vardı ama on dört yılda birçok yapısal mesele iyileştirilebilir fakat bunları iyileştiremediniz ve iyileştirmeye de hiçbir niyetiniz yok.
    Hükümet tarafından 25 tane öncelikli alan tespit edildi, bir tanesi eğitim değil. Nasıl eğitime önem veriyorsunuz? Eğitim politikalarında hiçbir şekilde istikrar yok, on dört yılda 6 tane bakan değişmiş. Böyle bir istikrarsız ortam içerisinde eğitimi nasıl çözeceksiniz? Benim 3 çocuğum var, 3'ü de ayrı sistemle okudu; birisi OKS'yle, birisi SBS'yle, birisiTEOG'la. Bir bakan geliyor her şeyi baştan aşağı değiştiriyor,böyle bir rezalet olmaz.Hâlbuki eğitimde bir devlet politikası olması gerekir.
    Niye 5+3'ü 4+4+4 yapıyoruz? Bunun arkasında ne çalışma var? Zamanın Millî Eğitim Bakanının haberi yok bu çalışmadan. Bunu Cumhurbaşkanına birileri söylettirdi. Bakın, branş öğretmenliğinde fazla vardı açık oluştu, sınıf öğretmenlerinde açık vardı fazla oluştu çünkü 5'i 4'e düşüyorsunuz, 3'ü de 4'e çıkartıyorsunuz, ondan sonra derslik ihtiyaçları oluştu. Bu ülkeye bununyükü30 milyar TL'dir.
    En önemlisi, liyakate önem vermiyorsunuz. Ciddi bir yönetici kıyımı var. Yani, yandaş sendikaya üyeolmayanlar, yöneticilikte tutulmuyor. Liyakat ve adalet evrensel bir şeydir ama hiçbir şekilde liyakate önem vermiyorsunuz.
    Cenab-ı Allah ne buyuruyor Nisa suresinde? "Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emreder." Hadisi şerifteCenab-ı Peygamber ne diyor? "Emanet kaybedildiği zaman yani işler ehil olmayanlara verildiği zaman kıyameti bekle." Ama siz hiçbir şekilde ehil olması şartına bakmaksızın, uydurma mülakatlarla eğer EĞİTİM-BİR-SEN'de değilse bu insanları görevden alıyorsunuz. Bu nasıl adalet duygusu, bu nasıl hukuk?
    Hukuk da çalışmıyor. 5'inci defa mahkemeye giden arkadaşlar var. Yöneticilikten alınmış, mahkeme iade etmiş, mahkeme kararı uygulanmıyor; bir daha gidiyor, bir daha gidiyor. Böyle bir hukuk devleti olabilir mi? Bunu nasıl içinize sindirebiliyorsunuz? Bu vicdani mi, ahlaki mi? Zulümle abat olunmaz.
    Seçimden önce bir karar alınarak 900 bin kişilik camiada rotasyon yapılacağı söylenmişti ancak, seçim nedeniyle durduruldu. Yeniden bunun olabileceğine ilişkin birtakım haberler yer alıyor. Bu eğitimi iyice felç edecek bir şeydir, 5-10 bin çalışanı olan bir camiadan bahsetmiyoruz, 900 bin kişilik bir öğretmen camiasından bahsediyoruz. Böyle bir rotasyon, kaos yaratacaktır, mağduriyet yaratacaktır; devlete de, millete de külfet olacaktır.
    İyi bir eğitim iyi bir öğretmenle başlar. Öğretmen kalitesini artırmamız lazım. Öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirmemiz lazım. Öğretmenlerin hizmet içi eğitim süre ve niteliklerini artırmamız lazım. Atanamayan öğretmenler meselesi var, bunları atayamıyorsak niye bu kadar çok öğretmen üretiyor bizim üniversitelerimiz? Yani, bunlara yatırım yapılıyor, insanlar boşa mı yetiştiriliyor, bunlara bir bakmamız lazım.
    Millî olan hiçbir şey eğitimde kalmadı, "millî"lik, eğitimin sadece isminde kaldı, eğitimmillîlik vasfını tamamen yitirmiştir.
    Bir defa, şu bayrak işini lütfen kitaplara tekrar koyun, Andımız'ı tekrar koyun, çocuklarımız Andımız'la başlasınlar sabahleyin okula giderken. “ diyerek konuşmasını tamamladı.