UYUZ TRANOCİRİSİN ŞİFRELERİ

Adnan Bahadır

 

       Bugün Tarihi Amisos Kentinde yaşamış olan Tranociris (Büyükbaba) isimli yöneticiden bahsedeceğiz, her zaman yaptığımız bir hatırlatmayı yaparak yazıma başlamak istiyorum. Hikâye kahramanlarımızın gerçek hayatla uzaktan yakından ilgisi olmayıp bundan 2300 yıl önce yaşadıkları rivayet edilen kişilerdir. Aslınca bugün Bermuda Şeytan Üçgeni adlı hikâyemizi yazacaktım ama daha önce Tranociris’in şifrelerini yazacağımı söylediğimden bugün bu hikâyeyi yazacağız. Hikâye kahramanımız Kafkasya’dan Amisos kentine göç etmiş fakir bir aile, baba tarım ve hayvancılıkla uğraşmanın yanında Düğünlerde Kafkas âdeti olan tahta kaşıkları biri birine vurarak oyun oynama işini de yaptığından kaşıkçı olarak Amisos kentinde nam salmış. Tranociris lakaplı uyuzun ailesi tek Tanrılı Hanif dinine inanan bir aileymiş ancak Kafkas bölgesinde Hanif Dinini yaşamakta zorlanmaları nedeniyle Dinlerini çok fazla yaşama imkânları olmamış. Uyuz İsimli Tranociris lakaplı siyasetçi İptidaiyye ve Vasatiyye okullarını Amisos kentinde okuduktan sonra Darülfünun mektebini okumak üzere Konstantiniyye şehrine gider.

    

        Konstantiniyye şehrinde Darülfünun ’da Hendese ilimleri okumaya başlayan Uyuz Tranociris ailesinden gerekli ekonomik desteği alamayınca bir manifaturacıda tezgâhtar olarak çalışmaya başlar. Bu arada bir Kafkas Ağasının kızı ile evlenir, Kafkas Ağası çok zengin bir kişi imiş, Tranocirisin tüm Düğün masraflarını Ağanın ailesi üstlenir. Tranociris Darülfünunu bitirdikten sonra Tariki Esved Umum müdürlüğünde çalışmaya başlar, burada bir müddet çalıştıktan sonra, yakın bir arkadaşının çocuğu olmaması üzerine onunla birlikte bir Nisaiye Hekimine gidip arkadaşının çocuğunun olup olmayacağı yönünde test yaptırırlar. Arkadaşı test yaptırırken Tranocirise sen de bir test yapıver deyince o da test yapar ve kendisinin kısır olduğu ortaya çıkar. Durumu eşine anlatıp dilerse ayrılabileceklerini söyler, ama asil bir insan olan eşi onu asla terk etmez. Peki, eşi onu terk etmemiş olmasına rağmen Tranocirisin onu defalarca aldatmış olmasına ne demek lazım ona da siz değerli okurlarımız karar versin.

      

       Teanociris Tariki Esved Umum müdürlüğünde çalışmakta iken bu kez Amisos Kentine döner ve orada Temsilciler Meclisinin Reisi olarak seçilir. Uzun yıllar Amisos Kentini idare eden Tranociris kendisine rakip gördüğü kim varsa tamamını ayak oyunlarıyla ekarte etmesini beceren, çok riyakâr bir o kadar da sinsi bir siyasetçiymiş. Amisos kentinde halledemediği siyasetçi yokmuş, bunları yaparken de Mason localarının dedelerini, Sabatesitlerin dedelerini, Soroptimislerin Oroptimislerin, Deyyusların, Pezemeklerin atalarını kullanmaktan çekinmezmiş. Sizin anlayacağınız Makamı için öz babası dahil harcayamayacağı adam yokmuş, bu maharetlerini kullanarak nice yiğitleri, cengaverleri, babayiğitleri Amisos kentinden uzaklaştırmış aklınız şaşar. Ancak sadece Molla Kasım isimli bir yazmanı halt edememiş, bunun için de elindeki tüm gücü kullanmış ama Molla Kasım inandığı Tek Tanrıya olan bağlılığı nedeniyle bu işlerin tamamının üstesinden gelmiş.

    

       Uyuz Tranocirisin çevirdiği dolapları Amisos kentinde herkes bilse de adam çok yüzlü riyakâr bir adam olduğundan Halka sürekli iyi tarafını göstermeye çalışmakla kalmamış, İmparatora asıl yüzünü göstermeyecek kadar da becerikli bir artist imiş. Rakip gördüklerini halledebilmek için yaptığı tezgâhlardan birisi de şuymuş, İmparatorluğu yerle bir etmek isteyen Sabatesilerin yaptıkları isyanda, liderlerinin İmparatorluk dışına kaçmasını sağlayanların Kervancıbaşı ile Erkenden Doğan siyasetçi olduğunu İmparatora inandırmak için öyle bir enteresan plan yapmış ki aklınız şaşar. Kurduğu risalede muharrire olarak çalışan Şişko Balak lakaplı pahişe kadın üzerinden şimali muharrir ile irtibata geçer ve onlara bir hikâye yazdırır. Ardından kendi yerine talip olan Botokslu ve de Bombok adam lakaplı siyasetçinin adamlarından Cin alinin serüvenleri üzerinden olayı İmparatorluğun tamamına duyurur.

   

 

     Tranociris Amisos kentinin o günden bu güne dek gördüğü en riyakâr, en inançsız, en tehlikeli ve en alçak siyasetçilerden birisi imiş. Onun en büyük meziyetlerinden birisi de çalıştığı mekânın arka odalarına geçip saatlerce okuyup, yapacağı planları hazırlamakmış. Konuştuğu zaman ben risale okumam, sizlerde okumayın dermiş ama kendisi Amisos kentinde çıkan tüm Risaleleri her gün hatmedermiş, bu nedenle de Tranocirislik unvanına ek olarak Uyuzluk unvanına da layık görülmüş.  Sizlere bundan 2300 yıl önce yaşadığı rivayet edilen Uyuz Tranocirisin hikâyesini anlatmaya çalıştım, umarım keyifle okudunuz, benden bu günlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.