Üzgünüm..!
Nasıl başlayacağımı bilemiyorum.Son derece üzgünüm. Geçen hafta ablamın eşini yani eniştemi, emekli öğretmen Veysel Ziya KAHVECİ'yi kaybettim. Çok üzüldüm çünkü enişteden ziyade, bizlere baba gibiydi. Küçük yaşta yetim kalınca, bana ve kardeşlerime kol kanat germiş ve bizlerin yetişmesinde, terbiyesinden eğitimine kadar ablamla beraber, annemin en büyük yardımcısı ve destekçisi olmuştu.
Zordu..! Sıkıştığında danışıp, sorup bilgi alabileceğim birin kaybetmek zordu..!
Çınarın gölgesinde oturanlar, güneşin sıcaklığını çınar yıkılınca hisseder. İşte bizde, güneşin yakıcı sıcaklığını hissedince, üstümüzdeki çınarın yıkıldığını daha iyi hissettik.
Aile büyüğü olmak ve büyüğü konumunda bulunmak hem iyi, hem kötü. Büyük olduğunuzdan her dediğiniz oluyor ama acının büyüğünü de siz yaşıyorsunuz. İşte önümdeki çınarın yıkılması da beni son derece üzdü..!
Hep öyle değilmidir? Önünde büyük varken rahatsınız. Sıkışınca ve zorda kalınca danışacağınız, akıl alacağınız, nasılsa bir desteğim vardır rahatlığı, hepimizde yok mudur? Nasıl olsa ona danışırım, o çözer demezmiyiz. Bu rahatlık bizlerde vardır ve buda hayatın gerçeğidir.
Ne zamanki çınarlar tek tek yıkılır direkt güneşin ışıklarına maruz kalırsınız, birden kendinizi gölge yapan ve danışılan bir çınar konumunda bulursunuz. İşte sevgili okuyucu dostlar, yaş itibariyle gölgesinde yakınlarının bulunduğu bir çınara dönüşmemize az kaldı..!
Yaşam öyle bir şey ki..! Doğarsınız, bir müddet sonra anne ve baba bir an önce büyümenizi bekler. Gelirsiniz ergenlik öncesine, bu seferde kendinizi bir an önce büyütmeye çalışırsınız.Yaşamınız çınar olma yolunda santimetre, metre ve kilometre hızıyla ilerlerken,birde bakarsınız ki yolun yarısı ve nihayet sonu gelip çatmıştır.
ALLAH bize bu yolda her şeyin hayırlısını versin.
Çok kısa bir süre içinde eniştemi kaybetmek bizi sarsmıştı. O hastane önünde bekleyenlere ALLAH yardım etsin. Sonuç beklemek ne zor şeymiş..!
Yoğun bakımın önünde ölüm haberini alınca üzüldük, şaşırdık ve elimiz ayağımıza dolandı. Uzun zamandır birinci dereceden cenazemiz olmamıştı.Haberi duyup hastaneye gelerek yanımızda bulunan dostlarımız, bizleri bir saniye olsun yalnız bırakmadı. Büyük yeğenim Ömer'in babasının ölümünü, annesine ve kardeşlerine anlatmadaki metaneti de bir büyük olarak bana güç ve destek oldu. Kazasız, belasız ve hiçbir şey aksamadan tüm cenaze işlemleri halledilip, cenaze defnedildi. Her dönem bize örnek olan ve ders veren eniştem, son yolcuğuna giderken de bizlere cenaze nasıl defnedilir dersini aldırmıştı.
Acılar paylaşıldıkça azalırmış.Acımızı paylaşmak için cenazemize uzaktan ve yakından gelerek katılan,telefon eden herkese teşekkür ediyorum.
Bizlere öğrettiğin ve asla vazgeçmeyin dediğin; Dürüst, adaletli ve cesur olun ilkelerini asla unutmadık ve unutmayacağız
Mekanın cennet olsun, nurlar içinde yat Enişteciğim..!
Her şey gönlünüzce olsun.SEVGİLERİMLE.
BAŞKAN'dan / Nihat KAHVECİOĞLU