15 Temmuz Darbe girişiminin ardından tam bir yıl geçti, Cumartesi akşamı Cumhuriyet Meydan’ı tıka basa doluydu, insanlar coşkulu, herkes FETÖ’ye karşı elinden geldiği her türlü dik duruşu yaptı ve yapmaya devam ediyor. Toplumun duruşu, inanışı, tepkisi samimi ama bazı siyasetçilerin duruşu da söylemleri de tavır ve hareketleri de riyakârlığın daniskası olduğu açıkça ortadaydı. Ben hafta sonunu şehir dışında geçirdim, şehirde olsaydım da Cumhuriyet Meydan’ına gitmeyecektim, neden gitmeyecektin? Derseniz, orada üç tip insan vardı. Bunlardan ilki samimi olarak duruş göstermek üzere gidenler, ikinci kesim kendilerini birilerine göstermek için gidenler ve son olarak da oraya kimlerin gittiğini tespit edenlerden oluşmakta. Meydan’da olmasam da Meydan’ı dakikası dakikasına takip ettim, kimlerin kimlerle beraber boy gösterdiklerini, kimlerin ne yaptıklarını canlı olarak takip etme fırsatım oldu. Geçmişte Cemaatin yurt dışı gezilerine beraber giden siyasetçiler, şimdi de Cumhuriyet Meydanındaki çadırda beraber darbe karşıtı pozlar vermişler. Bu insanlar toplumu ahmak mı zannediyorlar anlamış değilim, geçmişte her fırsatta FETÖCÜ’lerin yaptıkları yurt içi, yurt dışı seyahatlerde boy gösterenler şimdi de Cumhuriyet meydanındaki çadırda boy gösteriyorlar.
Yazı başlığında üzülmemek elde değil dedim, bu yazdıklarıma üzüldüğümü sanmayın, bu riyakâr sahtekârları toplum çok iyi tanıyor, gün gelecek tamamı perişan olacak, zira Adili Mutlak olan Allah, geçmişte bu tür riyakârların tamamını nasıl rezil rüsvay etmiş ise bunları da rezil rüsvay edeceğinden asla şüphem yok. Bunlar Ay’ı görürler Ay’a taparlar, Güneşi görürler Güneşe taparlar, onlar için ar, haya, namus, şeref sözlüklerde kalmış terimlerden öteye geçmemiştir. Dün FETÖCÜ’ler güçlüydü, onlarla iş tutup onların tezgahlarında dümen tutarlardı, şimdi FETÖCÜ’ler tu kaka oldu onların da en büyük düşmanları FETÖCÜ’ler, yarın Lezbiyenler veya Gaylar güçlü olunca bu şerefsizler onlarla beraber olurlar. O nedenle ben bu tür insanların konuşmalarına, hareketlerine ve yaptıklarına asla inanmam, onların dediklerinin tam aksine, inandığımda doğruyu bulurum.
Peki, neye üzülmemek elde değil diyorsun? Derseniz, izin verin açıklayayım, Cumhurbaşkanı 15 Temmuz gecesi İstanbul 15 Temmuz Köprüsünde yaptığı açıklamada: Darbe Girişiminin ardından bugüne dek yüz bin küsür kişinin gözaltına alındığını, bunlardan elli bin kişinin ise tutuklandığını, kamudan elli bin kişinin atıldığını, otuz beş bin kişinin soruşturmasının devam ettiğini açıkladı. Üzüldüğüm nedir bilir misiniz? Bu tutuklamalar, gözaltına almalar ve görevden atılmaların içerisinde, yüzde bir oranında dahi siyasetçinin olmamasıdır. Sorarım size FETÖ denen baş belası bunca işi siyasetçiler olmadan mı yapmış? Bu kadar insanı kamuya ben mi yerleştirdim yoksa siyasetçiler mi? FETÖ’ye bu kadar ekonomik desteği ben mi verdim yoksa siyasetçiler mi? Siyasetçiler olmadan bu örgüt acaba bir gram yol alabilir miydi? Siyasetçiler olmasaydı Devletin onca kurumunu bu örgüt nasıl ele geçirebilirdi? Diyeceksiniz ki efendim onları kandırmışlar, tövbe ettiler iyi güzel de bu nasıl bir tövbe ki sadece siyasetçilerinki kabul oluyor da gariban insanların tövbeleri kabul olunmuyor.
Son yayınlanan KHK’yı biraz inceledim, içinde İmamlar, Memurlar ve düz Personeller var, sadece Canik Belediyesinden Ozan Arif’in kardeşi Muharrem Şirin var ki onu da çok uzun yıllardan beri tanırım Cemaatle işi olduğunu pek sanmıyorum, olayın arkasında farklı siyasi gelişmeler olabileceği kanaatindeyim. Hadi diyelim ki dedikleri doğru, peki tek idareci Muharrem Şirin mi bu işlerin içerisinde? Hani Cemaate her türlü toplantıları tertip eden siyasetçiler, üst düzey bürokratlar, iş adamları nerede? Allah aşkına sorarım size bu kadar büyük bir organizasyonu bu insanlar mı yaptı? İnanın üzülüyorum, şayet ortada bir zulüm varsa bundan hepimiz azami ölçüde sorumluyuz, Allah bunun hesabını hepimize sorar. Sadece Bank Asya’ya para yatırdığı için ceza alanlar varsa ve bunun dışında en ufak bir kusuru olmayan insanları cezaevlerinde tutuluyor iseler bu doğru birşey değil. ByLock konusunda bir şey demiyorum, çünkü o hat özel bir hat, ilgili olmayanların dışında başkalarının kullanması mümkün değil ama Bank Asya konusu öyle değil. Bu Banka Devletin izniyle kurulmuş, uzun yıllar faaliyet göstermiş bir Banka, buraya her para yatıranı Cemaat mensubu kabul etmek fevkalade yanlış bir durum. İnsanlar Reisicumhura inanıyorlar, bu konuda çok samimiler, bizde aynı hassasiyeti taşımaktayız ama kanaatimce ortada bir sıkıntı var ve Reisicumhur’da bunu bilmiyor, yoksa bu duruma o da izin vermez. Ben oldum olası Cemaatle anlaşamadım ve onlardan çok darbeler yedim ama bu o Cemaatteki masum insanlara da düşmanlık yapmamı gerektirmez. Sözlerime son verirken, bu konuda etkisi ve yetkisi olanlara Allah için sesleniyorum, bedeli ne olursa olsun Allah için doğruyu yapın, yoksa Ruzi Mahşerde Cenabı Hakkın adaleti iki yakanızda olur. Kalın sağlıcakla..