İran'ın nükleer programına karşı Uluslararası bir anlaşmayı tek taraflı bozan Amerika,
Kudüs'ün başkent olmaması yönünde Birleşmiş Milletler yapılan oylamayı tanımayan Amerika.
Kendi yarattığı DAEŞ terörünü kullanıp, gerektiğinde bölge içinde başka yerlere nakil ederek DAEŞ ile mücadele ettiğini söyleyen Amerika.
İran 'a ambargo uygulayacağını, destek veren devletler karşımızdadır ,diyerek diğer ülkeleri tehdit eden Amerika.
Suriye 'de İsrail kontrolünde onun güvenliğini sağlamak üzere devlet kurmaya çalışan Amerika.
Ülkemizdeki terör örgütünü Suriye içinde koruyup Kuzey Irak da semirten Amerika.
Ülkemizin kılcal damarlarına kadar giren, Birleşmiş Milletler'in kararlarını dahi tanımayan Amerika iken bizim politikacılarımızın seçimler için verdiği vaatlerde nedense Amerika’nın adı geçmez.
İktidar partisi, emekliye verilecek olan iki bayram ikramiyesi, vergilerin yapılandırılması , eleştirisi , ‘’Türkiye’nin yükü şu kadar arttı, neden şimdi ? Sorusu üzerinden sorgulanmaya başlandı .
CHP ,öğrencilere burs verilmesi, Güneydoğu'ya barış getirilmesi söyleminde bulunurken, onu eleştirenler daha önceden verilen bursun mahkeme kararı ile siz engellediniz, getirecek olduğunuz barış için neler yapacaksınız diye sorgulanmaya başlandı.
İYİ Parti ,Türkiye dayanışma fonu kuracağız, 30 milyon kişinin kredi borcu var, 4,5 milyon borç takibinde insan varken, borç kader değildir, siliyoruz derken, hemen eleştirisi geliyor. ‘’Kredi kartı ile rakı alsın ,bira alsın, pavyona gitsin, hovardalık yapsın, kozmetiğe harcasın ,benim asgari ücretli kardeşim senin yardım fonuna para yatırsın’’ .
Saadet Partisi ise iktidara geldiklerinde tüm yatırımları durduracaklarını köprüler, santraller, tünellerden başlayacağını söylerken, ‘’Yıkıcı güç ile devreye girdim, nasıl karşılanır bu söylediklerim’’ diye hiç düşünmedi.
Daha önce ki seçimlerde neler söylenirdi,
Herkese bir ( ev) anahtar vereceğim.
Herkese iki anahtar vereceğim .
Kim ne veriyorsa üç katını vereceğim. Verildi mi bunlar ? Söylenenler yerini bulmadı, seçim vaatleri para ve mal üzerine kurulu idi. Sonuçta herkes bildiğini okudu.
İnsanların oyu para ile değerlendirilmeye çalışılırken, ne eski dönemde, ne de yeni dönemde hiç kimseden ‘’Dış politikada şunları yapacağız’’ diye bir söz duydunuz mu ? Mesela ülkemizin başındaki terör olaylarının sorumlusu bu devlettir, bunlarla ilişkilerimizde şu yolu izleyeceğiz diyen oldu mu ? Bugün Suriye ve Ortadoğu'da kartlar yeniden karılıyor bir Arap cephesi oluşturuluyor ,bu cephe karşında izleyeceğimiz yol şundan ibarettir, bu cepheyi oluşturmaya çalışan küresel güç karşısında şu politikaları gerçekleştireceğiz diyen birine rastladınız mı? İktidar hangi parti olursa olsun özellikle son dönemde, İncirlik'i kapatsanıza diyenlerin İncirlik üzerinden tek lafını Dmduydunuz mu? Bunlar halka söylenmez. Peki ne söylenir ,’’Size elma vereceğim’’ denir.
Halka yaptığınız seçim vaatleri onların çok umurunda olmuyor. Mesela emekliye 1000 TL vereceğiz dendiğinde bunu söyleyenlere karşı olan bir muhalif emekliyi itiraz ederken gördünüz mü? Farzedelim var, peki o parayı geri verecek mi ? Hayır . Ucuz vaatlere gerek yok ,asgari ücreti 5000 TL yapacağım diyenler de vardı .Kulağa hoş geliyor değil mi ? 5000 liralık asgari ücrette, ekmek 5 lira olacaksa onu hiç vermeyin vaatlererinizin altında kalırsınız. Eğer halkın hak ettiği ve vermeniz gereken para varsa bunu da seçim malzemesi yapmayın verin. Bize iç politikadaki hedeflerinizi anlattığınız gibi dış politikalarinizı da anlatın. Yurtta sulh cihanda sulh müthiş bir söylem. Peki çevremizde cadı kazanı kaynarken içimizdeki terör aynı güçler tarafından desteklenirken , Sulhtan bahsetmemiz mümkün mü? O zaman kesin kararlarınızı belirtin,bakın seçmen de nasıl bir değişim oluyor.