Vatandaş sordu, Cumhurbaşkanı Gül cevapladı

“Cumhurbaşkanına Sorun” uygulamasının ilki neticelendi. Soruları en çok oy alarak Çankaya Köşkü'nde ağırlanarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İle tanışan 10 kişi




arasında Samsunlu öğrenci Merve Kırcı da vardı.En güzel soruyu soran Kırca'nın, sorusu üzerine, Gül ''İyi ki bu soruyu sordun. Çünkü bor konusuyla ilgili kamuoyunda çok fazla yanlış bilgiler var'' dedi.


''Cumhurbaşkanı'na Sorun'' uygulamasının ilkinde vatandaşlardan gelen ve en çok beğenilen soruları yanıtlayan Gül, Gazi Üniversitesi maliye bölümü öğrencisi Merve Kırca'nın, bor madeninin yüzde 80'ine sahip olan Türkiye'nin bu madeni işleyip satmak yerine neden ham madde olarak ucuza sattığı sorusu üzerine, ''İyi ki bu soruyu sordun. Çünkü bor konusuyla ilgili kamuoyunda çok fazla yanlış bilgiler var'' dedi.

Türkiye'nin dünyadaki bor rezervinin yüzde 70-72'sine sahip olduğunu ve uluslararası bor piyasasının yüzde 50'sini elinde tuttuğunu belirten Gül, borun Türkiye'den ham bir maden olarak ihraç edilmediğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin yıllık bor madeni ihracatının 900 milyon dolara yaklaştığına dikkati çekerek, ''Türkiye'nin bor ihracatının yüzde 92'si işlenmiş, hem de yüksek katma değer verilmiş ve en yüksek seviyeye getirilip öyle satılıyor. Bu kamuoyu tarafından bilinmiyor'' dedi.

EMEKLİLİK YAŞI VE GENÇ İŞSİZLER

Çevre Mühendisi Yunus Koç'un 65 yaşındaki insanlar çalışırken, 20-35 yaş arasında 3 milyonu bulan genç işsiz olduğunu belirtmesi ve gelir adaletsizliğini nasıl çözeceğine ilişkin sorusu üzerine Gül, konuya sadece bir noktadan değil, genel ekonomi açısından bakmak gerektiğini söyledi. Gül, 65 yaşına gelenlerin emekli olması halinde bu kişilere de sosyal güvenlik sistemi içinde para ödeneceğine dikkati çeken Gül, şöyle konuştu: ''İşsizlik de var. İşsizliğin çözümüyle ilgili yol değil bu. Çünkü Türkiye, daha önce bunları denedi. 40-45 yaşında emekli olanlar vardı. Ama uzun dönem içinde gördük ki bu, sosyal güvenlik sistemini çökertti. Sosyal güvenlik sisteminin çalışmayan, üretmeyen insanlara maaş vermesi... Bu o kadar büyük bir yük oldu ki 2 kişi çalışıyor, 3 kişiyi besler hale geliyor. Bu, bütün ekonomide o kadar büyük bir çıkmaza sebebiyet veriyor ve bütçeler sıkıntıya giriyor. Bu sağlıklı olmadığı için çalışabilecek durumda olan insanların çalışmasına karar verildi ve emeklilik yaşı yükseltildi. İşsizlik için yeni üretim alanlarının seçilmesi, yeni iş imkanları ve istihdam alanları çıkarılması.... İşte bütçeden para olacak ki o para üretim alanlarına gidebilsin. Şimdi hisleniyorsun onu da takdir ediyorum ama eminim ki üniversiteyi bitirince ekonomiye makro çerçevede baktığında doğrunun bu olduğunu göreceksin.''

POLİSLERİN SENDİKA SORUNU

Gül, Diyarbakır'da polis memurluğu yapan Mehmet Emre Onatça da emniyet mensuplarının çok ağır şartlarda çalıştığını belirterek, ''Sendikamız yok. Polise sendika hakkı ne zaman verilecek'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Bu, kritik bir soru. Önce polisin, diğer güvenlik mensuplarının ne kadar fedakarca çalıştığını hepimiz biliyoruz. Bu fedakarlıkların sayesinde suçluların nasıl yakalandığı, suçların önlendiği de kamuoyu tarafından biliniyor. Polise olan halkın güveni artıyor. Bu öyle bir meslek ki bu mesleğin içine bir ayrımcılık, tarafgirlik girerse Türkiye'yi çok sarsar. Bunu bizler biliriz. 1970'li yıllarda poliste de sendika vardı, Pol-Der, Pol-Bir gibi dernekler vardı. Polis, üniversitelerde olduğu gibi ideolojik olarak bölündü. Ve o dönemler Türkiye'ye bunun çok büyük zararı oldu. Hepimizin korkusu bu. Yoksa tabii ki her meslekten insanların örgütlü şekilde mesleki hak ve hukuklarını savunabilmeleri, hepimizin arzu ettiği bir şeydir. Ama Türkiye'nin böyle bir deneyimi olduğu için çok çekiniyoruz. Şimdilik poliste sendikayı biraz daha ileri bir döneme bırakmak gerektiği kanaatindeyim.''Polisin sorunlarıyla yakından ilgilenilmesi gerektiğinin altını çizen Gül, polisin askerlik yapması haksızlığının hükümet, Meclis ve siyasetçiler tarafından görüldüğünü ve bunun kaldırıldığını söyledi. Gül, ''Zaten bazen sokakta 24 saat askerlik yapıyorsunuz. Ömür boyu askerlik yapıyor gibisiniz, belki ondan daha ağır görevler yapıyorsunuz. Belki bu tip kanalları kullanarak, sorunları dile getirmeniz daha doğru'' dedi.

TÜRKİYE BÜYÜYOR İŞ İMKANI ÇOK OLACAK

Gıda mühendisi Vahit Akyol'un gıda güvenliğine önem verilmesine karşın kamudaki gıda mühendislerinin sayısının az olmasını dile getirmesi üzerine de Gül, gıda mühendisliğinin çok önemli bir meslek alanı olduğunu belirtti. Gül, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından aldıkları bilgiye göre, bakanlıktaki gıda mühendisi sayısının bin 500'e yaklaştığını ifade ederek, sayının yıllar içinde artan seyir gösterdiğini kaydetti.

G

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri