“Aksi taktirde kişi bozuk bir ruh sağlığıyla tatilinden dönebilir” diyerek verimli tatilin püf noktalarını anlatıyor.
Yaz geldi, okullar tatile girdi, tatil telaşı başladı. Tatili ister evinizde geçirin ister farklı şehirlere ya da ülkelere gidin dinlenmiş bir kafa ve bedenle dönmek verimimizi ve motivasyonumuzu artırıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nden uzman klinik psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, tatilin verimli geçirilmesinin iş ve okul performansını artırdığına dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:
“Tatil sözlük tanımı itibari ile eğlenmek, dinlenmek amacı ile çalışmadan geçirilen süredir. Birçok öğesi ile tatil herkesin ihtiyaç duyduğu bir süreçtir. Tatil insanın kendi evinde dinlenerek geçirdiği bir süre de olabilir. Önemli olan nitelikli yaşantı ve beden ile zihin dinlenmesinin sağlanmasıdır. Tatili kiminle, nerede, nasıl yapacağımız, tatile yönelik anlamlı-olası beklentilerimiz ve hedeflerimiz belirlendiği noktada verimli bir tatil süreci bizi bekliyor olacaktır.
Yıl boyunca hem bedenen hem zihnen yaşanan yorgunluk tatil ihtiyacı doğurur. Tatil bu yorgunlukların atılması, zihnin ve bedenin kendini yenilmesine yönelik değerlendirildiğinde verimli olur. Herkesin tatilden beklentisi, stres atma yöntemi ve dinleme tercihi farklıdır. Kişilik yapısı ve yaşa göre değişen tatil planının iyi organize edilmesi hem tatilde sorun yaşamamayı hem de gerçek bir dinlenceyi beraberinde getirir.
Örneğin hareketli, aktif bir kişiliği olan kişinin sahil kenarında sakin bir tatil planı yapması onun beden dinlenmesini getirebilir ancak sıkılma ile birlikte zihinsel yorgunluğu da tetiklenebilir. Tatilin tarzını seçmek dışında tatile kiminle çıkılacağı da önem taşır. Ailecek yapılan tatillerde bireysel beklentilerle birlikte ortak beklentilerin de oluşması, çıkabilecek olası iletişim sorunlarını en aza indirmeye olanak sağlar.
Beklentinizi yüksek tutmayın
Tatil sürecinde hedeflenen dinlenmeye ulaşmayı engelleyen bir diğer unsur da zihnimizde tatile yönelik yüklediğimiz tanımlamalardır. Tatilden beklenti oldukça önemlidir. Kişi tatiline “en mükemmel” şekilde yapma planı içinde başlarsa herhangi bir olumsuzluk negatif duygulara neden olabilecektir. Beklentileri uygun ve anlamlı düzeyde tutmak bu anlamda gereklidir. Tatile “hiç bitmeyecek” gibi başlamak da veya tatil boyunca sürekli “keşke bitmese- yine iş/okul stresi başlayacak” şeklinde içsel şartlanmalar hem tatil sürecini, hem de sonrası başlayacak olağan hayat düzenini olumsuz şekilde etkileyebilecektir.
Psikolojinin temel bilgilerinden biri de bizlerin içsel düşünce ve konuşmalarımızla duygularımızı ve olaylara bakışımızı etkileyebildiğimiz gerçeğidir. Kendimizi adeta hipnotize ettiğimiz bu durumlarda karşımızdaki olaya karşı kendimizde bir önyargı oluşturabiliriz. Örneğin “Pazartesi işe başlamak ne sıkıcı” şeklinde sürekli vurgulanan düşünce, hafta başı iş motivasyonunu olumsuz şekilde etkilemektedir.
Yeni döneme hazırlık süreci
Tatil aynı zamanda ileriye dönük bir hazırlık süreci olarak da değerlendirilebilir. Dinlenen beden ve zihnin yeni planlar yapma, yeni hedefler belirleme motivasyonu artacaktır. Gerek aile içi gerek sosyal işlevsellik açısından yaşanan sorunlar yeniden değerlendirilebilir, olası çözüm yollarına yönelik planlamalar kurgulanabilir.
Her ne kadar tatilde sorunların düşünülmesi çok istenmese de sorunların yaşandığı ortamdan uzaklaşıp dışarıdan daha uygun kararlar vermek adına tatil iyi bir süreç olabilir. Örneğin okul başarısızlığı yaşamış bir çocuk, genç veya iş yaşantısında sorunlar yaşayan bir yetişkin tatilde sorunun yaşandığı ortamdan uzak daha verimli ve problem çözümüne yönelik düşünme fırsatı bulabilir.”